"أن جون" - Traduction Arabe en Turc

    • John'un
        
    • Kang
        
    O bilmese de ben John'un doğal bir lider olduğunu biliyordum. Open Subtitles كنت أعلم أن جون قائد بالفطرة حتى لو لم يكن يعلم
    Fakat John'un uzun bir süre önce konu dışı kaldığını göstermiştik. TED ولكننا أوضحنا أن جون قد ترك المحادثة منذ فترة طويلة.
    John'un eve girip aldığını sandım. Open Subtitles وبعد ذلك فكرت أن جون يجب أن تكون حصلت في المنزل وأخذها.
    Beni aradıklarında, John'un gerçekten yürüyerek çıktığını sanmışlar. Open Subtitles عندما أتصلو بي أخبروني أن جون خرج بالفعل
    - Yani Kang Jun-sang yaşıyor mu? Open Subtitles هل تعنى أن جون سانج حى؟
    Basın John'un tanıklık edeceğini öğrenmiş. Haberlerde, her yerde. - Hangi hastane? Open Subtitles الصحافة إكتشفت أن جون كان في سبيله للشهادة ، إنهم منتشرون في كل مكان
    Basın John'un tanıklık edeceğini öğrenmiş. Haberlerde, her yerde. Open Subtitles الصحافة إكتشفت أن جون كان في سبيله للشهادة ، إنهم منتشرون في كل مكان
    Bunca zaman boyunca John'un bir evde olduğuna mı inanıyordunuz? Open Subtitles طيلة هذا الوقت كنت تعتقد أن "جون" كان في البيت؟
    O zaman da babam, bana John'un hastalanıp öldüğünü söylemişti. Open Subtitles حينها قال ليّ والدي: أن "جون" ألمّ به مرضاً وتوفي.
    Glenda beni eve çağırdı ve John'un Maggie ile Jake'i dün götürdüğünü ve geri gelmeyeceklerini söyledi. Open Subtitles غليندا اتصلت بى فى المنزل وقالت لى أن جون أخذ ماغى وجيك ليلة البارحه وهما لم يعودون بعد هل لديكى أى فكره عن ذلك؟
    John'un zor zamanlar geçirdiğini biliyorum. Open Subtitles انا أعلم أن جون , يمر بوقت عصيب بسبب ذلك
    John'un ona vuracağından endişeleniyor. Open Subtitles انه لا يريد سـماع أن جون أقوى وأفضل منه وأين أجده
    Sence John'un bir ilişkisi olabilir mi? Open Subtitles هل تعتقدين أن جون يكون في علاقة غير شرعية ؟
    Odak noktamız John'ken, bir cümlede Mary oluverdi. Hem John'un cümlenin sonuna çok yakın olduğunu görebilirsiniz. Yani, John zihni haritamızdan eksilmek üzere. TED لقد حولنا تركيزنا في جملة واحدة من جون لماري، ويمكنك أن ترى أن جون قريب جداً من نهاية الجملة، حسناً، قريب من الوقوع خارج خريطة مجالنا النفسي.
    John'un beni buna zorladığını düşündü. Open Subtitles إعتقد أن جون أجبرني على الإجهاض
    John'un beni buna zorladığını düşündü. Open Subtitles إعتقد أن جون أجبرني على الإجهاض
    John'un kendince kuralları var derim ben. Open Subtitles يمكنني القول أن "جون" يسكن بداخله الشيطان.
    Şu kimya kitabı John'un Kim'in evinde olduğunu gösterir. Open Subtitles كتاب الكيمياء يوضح أن "جون" كان موجود بمنزل "كيم"
    Sorun değil ama John'un, benim buraya gelmeme bir şey demeyeceğine emin misin? Open Subtitles لا مشكلة هل انت متأكدة أن "جون" سيكون سعيداً بقدومي؟
    Jun-sang'ın, Kang Mi-hee'nin oğlu olduğunu biliyorsun, değil mi? Open Subtitles أتدرى أن جون سانج ابن كلنج مى
    Yani Kang Jun-sang yaşıyor mu? Open Subtitles هل تعنى أن جون سانج حى؟

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus