Sanırım hep konuştuğumuz şeyi gerçeğe dönüştürme zamanı geldi. | Open Subtitles | حسناً، أظن أن حان موعد تنفيذ كلامنا فنحن نتحدث دائماً دون تنفيذ اى كلام |
Sanırım yolunuza gitmenizin vakti geldi. | Open Subtitles | أعتقد أن حان الوقت لأن تبتعد من هنا، الآن |
Bence teknemden siktir olup gitme zamaniniz geldi. | Open Subtitles | أعتقد أن حان الوقت لكي تخرجا من قاربي |
Quake'de yıllık yayım zamanı geldi, ve ben restorandaki her şeyi saymak zorundayım, kürdanları bile. | Open Subtitles | ...ومنذ أن حان وقت الجرد السنوي للمطعم وَجب عليّ حساب كل شيء في المطعم |
Bence teknemden siktir olup gitme zamaniniz geldi. | Open Subtitles | أعتقد أن حان الوقت لكي تخرجا من قاربي |
Benimle gerçekten ortaklaşa çalışmak istiyorsan, sanırım "Soy Projesi" hakkında bulduğum her şeyi öğrenmenin vakti geldi. | Open Subtitles | إذا كنت تريد حقا أن تشارك معي في هذا إذن أعتقد أن حان الوقت لترى كل شيء "وجدته عن المشروع "سيون |
Dekan, parti vakti geldi. | Open Subtitles | أيها العميد أعتقد أن حان وقت الإحتفال |
- Sanırım seni California'ya götürmenin vakti geldi. | Open Subtitles | أعتقد أن حان للذهاب، لنذهب للتزلج في كاليفورنيا- |
Sanırım halkıma Oz'un eskiden ne olduğunun hatırlatılmasının zamanı geldi. | Open Subtitles | أعتقد أن حان الوقت لأن يتذكر شعبي ما كانت (أوز) عليه |
Bu da, yola çıkmanın vakti geldi, demek oluyor. | Open Subtitles | أن حان وقت رحلة نزهة قصيرة |
Öncelikle, bence bana Will demenin vakti geldi. | Open Subtitles | أعتقد أن حان الوقت (لتناديني (ويل |