Senin durumundaki bir adamın kasten ona borç verenleri kızdıracağını sanmam. | Open Subtitles | أنا واثق أن رجلاً فى مركزك لا يتعمد ان يعادى دائنيه |
Ölü bir adamın gözlerinin içine bakmak kötü şans getirmez mi? | Open Subtitles | ألا يجلب هذا، الحظ السئ، أن رجلاً ميتاً يحدق إلى عيونك |
Belki, uyduruk peruklu yaşlı bir adamın onu aptal durumuna düşürmesi zoruna gitti. | Open Subtitles | لربما شعر بالخجل أن رجلاً عجوز يضع شعر مستعار سيء جعله يبدو كالأحمق |
Solak bir adamın kendini sağ tarafından vurması pek olası değil. | Open Subtitles | أن رجلاً أعسر اليد قد يصيب نفسه بالجهة اليسرى من رأسه |
birisinin beni sevmesi çok mu inanılmaz? | Open Subtitles | هل هو غير معقول و لا يصدق أن رجلاً يستطيع أن يحبني؟ |
Artan adrenalinimle birlikte bir adamın kalabalıktan çıkıp beni bıçakladığını fark etmedim. | TED | بدأ الأدرينالين بالتزايد، ولم أدرك أن رجلاً اندفع من الحشد وجرحني. |
Sizin gibi mesleğinde bu kadar başarılı bir adamın böyle rezil aile sorunlarıyla ilgilenmeyeceğini bilirim. | Open Subtitles | أنا أعرف أن رجلاً بمكانتك لا يتولى مثل تلك الأمور العائلية |
bir adamın öz kızına tecavüz edip öldürebileceğine inanmak daha mı kolay? | Open Subtitles | "هاري"، أمِن الأسهل تصديق أن رجلاً قد يقدم على اغتصاب وقتل ابنته؟ |
Asla kanmadığı fikir de tek bir adamın dünyanın hastalıklarını tek başına tedavi edebileceğiydi. | Open Subtitles | لم يكن يظن قط أن رجلاً وحيداً يستطيع حل مشاكل العالم |
Evlilik teklif edecek bir adamın kendini geçindirebilmesi gerekir. | Open Subtitles | أعتقد أن رجلاً أوشك على التقدم للزواج عليه أن يجد وسيلة للمعيش |
Senin gibi bir adamın evli olmadığına inanamıyorum. | Open Subtitles | لا أستطيع تصديق أن رجلاً مثلك ليس متزوجاً |
Özgürlüğü için pazarlık etmek üzere olan bir adamın kendini astığına gerçekten inanmamı mı bekliyorsun? | Open Subtitles | أتعتقد مني أن أصدق أن رجلاً على مقربة من مقاضاة حريته أن يقرر أن يشنق نفسه ؟ |
En garip olanı ise biraz önce sizinle konuşan, durumu gayet iyi olan bir adamın ölmesidir. | Open Subtitles | والشيء الأكثر غرابة هو أن رجلاً رائعاً جداً وصحته ممتازة ويتحدث إليك في إحدى اللحظات يموت في اللحظة التالية |
Konu kız kardeşi, yetişkin bir adamın 13 yaşında biriyle bu kadar zaman geçirmesi tuhaf olabilir. | Open Subtitles | أعرف بأنها أخته و لكن الأمر بدا غريباً أن رجلاً ناضجاً يقضي الكثير من الوقت مع فتاة عمرها 13 عاماً |
Senin gibi bir adamın korktuğunu sanmıyorum. | Open Subtitles | لا يمكننى تصور أن رجلاً مثلك يمكن أن يخاف. |
Özür dilerim, sadece senin gibi bir kızla çıkan, benim gibi bir adamın onun gibi bir adamla sidik yarıştırmak durumunda kalacağını düşünemedim. | Open Subtitles | آسف, لكنني لم أعلم أبداً أن رجلاً مثلي يواعد فتاة مثلكِ سيضطر أبداً للمنافسة مع رجل كذاك |
Masum bir adamın ipe gönderilmeyeceğine dair risk almaya hazırdım. | Open Subtitles | كنتُ مستعداً للمخاطرة أن رجلاً بريئاً لن يشنق |
Bugün büyük bir adamın öldüğünü bilmek isteyeceğini ve ailesi için dua etmek isteyeceğini düşünmüştüm ama sen ülke yönetmekle meşgul olduğun için ben seni işinden alıkoymayayım. | Open Subtitles | حتى حين أرادك الليبيراليون ميتاً. ظننتك تود أن تعرف أن رجلاً مميزاً توفي اليوم. ظننتك تود الصلاة. |
Haysiyetli bir adamın arkasından vurulup ölmesi bir facia zaten, Bay O'Keefe! | Open Subtitles | .. سيكون خطأ فادحاً أن رجلاً بريئاً يُقتل و يخسر حياته |
Motor tişörtlü birisinin yüz bin kazandığını duydum. | Open Subtitles | سمعت أن رجلاً يرتدي قميص دراجة ربح مائة اللف |
Bunu senin gibi birisinin anlamasını beklemiyorum. | Open Subtitles | لا أظنُ أن رجلاً مثلك سيفهمُ ما أقول |