Görünüşe göre, eski kocanız bir işte ortakmış. | Open Subtitles | يبدو أن زوجكِ السابق كان شريكاً في مشروع |
Demek kocanız sizi cadaloz olarak nitelendiriyor? | Open Subtitles | إذاً ، تعتقدين أن زوجكِ يصفكِ بالسافلة؟ ألا يفعل؟ |
Kocanın silaha merakı olduğundan, seri numarasını kazıman gerektiğini biliyordun. | Open Subtitles | طالما أن زوجكِ مثل متحمّس مسدس، عرفتِ بمسح الرقم التسلسلي |
Bugün öğleden sonra Kocanın bazı işlere bulaştığını söylemiştin. | Open Subtitles | لقد قلتِ بعد ظهر اليوم أن زوجكِ متورط فى شيئاً ما |
kocan seni dövdüğü halde, evden ayrılamam deme bana. | Open Subtitles | لاتستلقي هكذا وتخبريني أن زوجكِ يضربكِ لكن لايمكنكِ الانتقال من البيت |
Bilmenizi isterim bence Kocanızın, yanında sizi de getirmesine hiçbir hakkı yoktu. | Open Subtitles | أودّ أن أشير إليكِ، أن زوجكِ ما كان عليه أن يصطحبكِ معه |
kocanız, gireceği ameliyat hakkında sizinle konuşmamı istedi. | Open Subtitles | معكِ أتحدث أن زوجكِ طلب القادمة جراحته بشأن |
Seni çok mutlu olduğunu biliyorum hapisten kocanız dışında olması . | Open Subtitles | أعلم أنكِ سعيدة جداً أن زوجكِ خرج من السجن |
Anladığıma göre kocanız, nahoş bir durumu elinden geldiğince düzeltmeye çalışıyor. | Open Subtitles | يبدو أن زوجكِ يحاول سَن الأفضل مِن هذا الموقف الحَرج |
Pekâlâ eğer kocanız uyuşturucu kullanmıyorsa ne yaptığı hakkında konuşmalıyız bence. | Open Subtitles | في الواقع لو أن زوجكِ لا يتعاطى المخدرات أعتقد بأننا يجب أن نتحدث عم يفعله |
Diyelim ki kocanız hamile kalmanız için size yalvardı ve kariyerinize son verecek olsa da kabul ettiniz. | Open Subtitles | ... لنفترض أن زوجكِ أستجداكِ لتكوني حامل ومن طيبة قلبكِ وافقت , بالرغم من أن ذلك قد يزيحكِ عن مهنتك |
kocanız büyücü olduğu için. | Open Subtitles | أنها لكِ بسبب أن زوجكِ هو الساحر. |
Ama Kocanın eve geleceğini düşünmek beni deli ediyor. | Open Subtitles | لكني أكره التفكير في أن زوجكِ سيعود للبيت |
Milli Güvenlik tarafından aranırken ülkeden kaçmasına Kocanın yardım ettiğini hatırlatmama gerek var mı? | Open Subtitles | تحتاجي لأذكركِ أن زوجكِ هو من ساعدها في الهروب من البلاد عندما كانت مطلوبة من مجلس الأمن القومي ؟ |
Kocanın güzelliğinde bir bozulma olmadan seni geri almayı tercih edeceğini tahmin ediyorum. | Open Subtitles | أخمن أن زوجكِ سيفضّل أن تعودى بدون أى تشوهات |
Burada Kocanın öldüğü, erkek arkadaşının intihar ettiği ve alkol tedavisi gördüğün yazıyor. | Open Subtitles | يقول هنا أن زوجكِ مات كان لديكِ عشيق قتل نفسه وأنتي تعاني من إدمان الخمور |
Kocanın bir fahişeyle yattığını öğrendiğinde üzülmedin bile çünkü yattığı kişi sendin. | Open Subtitles | لم يرف لكِ طرف عندما سمعتِ أن زوجكِ كان على علاقة ببغي لأنها أنتِ |
Ne diyorsun, kocan seni bir köpek eğitmeni için mi bıraktı? | Open Subtitles | إذا الذي تقولينه أن زوجكِ تركِ لأجل مدرب الكلاب؟ |
kocan çıkarlarımızı temsil edebilirdi, ...ama bu son haftadan sonra, bu son hikâye... | Open Subtitles | ظننتُ أن زوجكِ يستطيع تمثيل اهتماماتنا ..ولكن بعد ما حدث في الأسبوع الماضي، هذه القصة الأخيرة |
Bildiğin gibi kocan orada bir kadınla beraber. | Open Subtitles | إنّكِ تعرفين أن زوجكِ يتسكع مع فتاة هُناك. |
Kocanızın sizi görmeye geleceğini düşünüyoruz. | Open Subtitles | لدينا عدّة أسباب نعتقد أن زوجكِ سيأتي إليك |
Kocanızın burada olmadığının ve kontrol edemediğimiz çok fazla şey olduğunun farkındayım. | Open Subtitles | أعرف أن زوجكِ ليس هنا و أعرف أن هناك الكثير من الأشياء تحدث هنا التي لا نتحكم بها |
Sizi buraya çağırmamın sebebi Kocanızın şüpheli olması. | Open Subtitles | هل تعرفين سبب دعوتكِ هُنا ؟ بسبب أن زوجكِ مشتبه به |