Ne kadarını anladıklarını bilmiyorum, fakat kötü bir şeyler olduğunu biliyorlar. | Open Subtitles | لست متأكد ما مقادر إستيعابهم للأمر لكن يعلمون أن شيئاً سيئاً يحدث |
Ne kadarını anladıklarını bilmiyorum, fakat kötü bir şeyler olduğunu biliyorlar. | Open Subtitles | لست متأكد ما مقادر إستيعابهم للأمر لكن يعلمون أن شيئاً سيئاً يحدث |
Ama bir şeylerin ters olduğunun farkındaydı, sonra da kanıt buldu. | Open Subtitles | لكنّه عرف أن شيئاً ما كان خاطئاً ثم عثر على دليل |
Onun kıvrandığını seyrederken bir şeyin nefes almasını engellediğini anladım. | Open Subtitles | ثم أدركت عندما رأيته يكافح، أن شيئاً كان يعوق تنفّسه. |
Sonra da bir şey olmamış gibi partiye geri döndü. | Open Subtitles | وعاد بعدها إلى الحفل كما لو أن شيئاً لم يحدث. |
Başına bir şey gelmiş olmalı. Sen kandırılacak ya da terk edilecek tiplerden değilsin. | Open Subtitles | لابد أن شيئاً ما قد حدث، إنك لست من النوعية التى يهجرها أحد إذا عرفها |
Eğer her gün onu aramazsam, başıma bir şey geldiğini düşünüyor. Evet, biraz alayım. | Open Subtitles | إذا لم أتصل بها كل يوم تعتقد أن شيئاً أصابني |
bir şeyler olduğunu biliyorum, ama bu hiç mantıklı değil. | Open Subtitles | أعتقد أن شيئاً ما حدث , لكن ذلك لم يعد مفهوما. |
- Orada kalsın. Misafirler bir şeyler olduğunu anlayacak ama ne olduğunu bilmeyecek. | Open Subtitles | يعلم الضيوف أن شيئاً حدث، ولكنهم لا يعرفون ما هو. |
"Garip bir şeyler..." "...olduğunu anlamaya başlayan insanlar vardı." | Open Subtitles | كان هناك ناس قد بدأوا يفهمون أن شيئاً غير مشروعاً يدور هناك |
Neden bir şeyler olduğunu düşünüyorsun? | Open Subtitles | ما الذى يدفعك للإعتقاد أن شيئاً ما قد حدث ؟ |
Burada garip şeylerin döndüğünü anlamak için dâhi olmaya gerek yok diyorum. | Open Subtitles | لايحتاج لعبقرية ، إكتشاف أن شيئاً ما غريباً يجري هنا ، تعلمين؟ |
Bir şeylerin zeminde battığını hissettim. Sonrasında bir ses duydum. | Open Subtitles | لقد شعرت أن شيئاً قد حدث ثم سمعت هذا الصوت |
Kapınızı bin bir şekilde değiştirebilirim, ve kapınızı açtığınız o iki saniye içinde bir şeylerin değiştiğini fark edersiniz. | TED | يمكن أن أغير ألف شيء في بابك و في الثانيتين اللتين تأخذهما لفتح بابك, ستلاحظ أن شيئاً ما قد تغير. |
Böyle bir şeyin dünyanın her yerinde her gün gerçekleştiğini anlamalısın. | Open Subtitles | يجب أن تعلم أن شيئاً كهذا يحدث كلّ يوم حول العالم. |
Bizim yüzümüzden bu kadar korkunç bir şeyin olmasına inanamıyorum. | Open Subtitles | لا استطيع أن اصدق أن شيئاً بهذهِ الفظاعة حدثَ بسببنا |
Burada yediği bir şeyin onu zehirlediğni düşünmüyorsun değil mi? | Open Subtitles | لا تعتقد أن شيئاً ما تناوله هنا جعله مريضاً ؟ |
Sonra da bir şey olmamış gibi partiye geri döndü. | Open Subtitles | وعاد بعدها إلى الحفل كما لو أن شيئاً لم يحدث. |
Sanki hiçbir şey olmamış gibi. Sanki hiç gitmemişsin gibi. | Open Subtitles | كما لو أن شيئاً لم يحدث كما لو أنك لم تبتعد مطلقاً |
Yalnız kalacak ve hiçbir şey olmamış gibi davranacak. | Open Subtitles | يريدني فقط أن أتركه وشأنه يتظاهر أن شيئاً لم يحدث .. |
Böyle çılgınca nefretle dolman için başına korkunç bir şey gelmiş olması lazım. | Open Subtitles | لابد أن شيئاً مريعاً ما قد حدث لكِ، لكي يملؤكِ بكل هذه الكراهية الجنونية. |
Orada başına bir şey gelmiş olmalı öyle olmasaydı ayrıldığı ana geri dönerdi ve biz onun yokluğunu fark etmezdik bile. | Open Subtitles | لابد أن شيئاً ما قد حدث له هناك وإلا لكان عاد إلى النقطة التي غادر منها و، ونحن لم نكن حتى لنلاحظ غيابه |
Başıma korkunç bir şey geldiğini düşünmelerini istemiyorum. | Open Subtitles | لا أريدهم أن يظنوا أن شيئاً سيئاً حدث لي |
Sen hala Donna'nın babasının başına bir şey geldiğini mi düşünüyorsun? | Open Subtitles | أتظنين أن شيئاً حدث لوالد (دونا)؟ |