Kütüphane görevlileri için uygun iş sayısı 1957'den sonra oldukça arttı. | TED | أن عدد الوظائف لأمناء المكتبات تزايد لوقت طويل بعد عام 1957 |
Görünen sonuç şuydu ki; 15 yıl içerisinde dünya çapındaki çocuk işçilerin sayısı 3'te 1'e kadar azalmıştı. | TED | وكانت النتيجة الملموسة أن عدد الأطفال العاملين في العالم قد انخفض بمقدار الثلث في السنوات ال 15 الماضية. |
İşlenmesi gereken bit sayısı üssel olarak büyüdükçe bilgisayar tasarımcıları boyut, maliyet ve hız arasındaki mücadeleyle karşılaşırlar. | TED | وبما أن عدد البايت التي تحتاج إلى معالجة يزداد باطراد يواجه مصمموا الحواسب صراع ثابت بين الحجم والكلفة والسرعة. |
Peki aramızdan kaç kişi Trump sayısının meyve sineğinde daha yüksek olduğunu düşünüyor? | TED | وحالياً، كم شخص حاضر يعتقد أن عدد ترامب أعلى لدى الذبابة؟ |
Mahkum sayısının keyfi olduğunu belirtmenin faydası olabilir. | TED | قد يساعدك بأن تعلم أن عدد السجناء كان عشوائي |
Problem, bu konularda çalışmak isteyen ve yeterli uzmanlığa sahip avukatların idam mahkumlarından çok daha az sayıda olmasıydı. | TED | المشكلة أن عدد المحكوم عليهم بالموت كان كبير جدًا ولم يتوفر إلا ثلاثة محامين فقط لديهم الرغبة والخبرة لتولي قضاياهم. |
Geçen üç yılda orada ölen insan sayısı Suriye'de ölen sayısından daha fazla. | TED | إذ أن عدد الموتى فيها طيلة السنين الثلاث الماضية أكثر من سوريا. |
Onu ilk gördüğümde kimseyle dans etmedi, halbuki beyefendi sayısı azdı ve eşi olmayan birçok hanım vardı. | Open Subtitles | أول مرة رأيته لم يرقص مع أحد رغم أن عدد الرجال كان قليلاً و كانت هناك أكثر من فتاة دون رفيق |
Onu ilk gördüğümde kimseyle dans etmedi, halbuki beyefendi sayısı azdı ve eşi olmayan birçok hanım vardı. | Open Subtitles | أول مرة رأيته لم يرقص مع أحد رغم أن عدد الرجال كان قليلاً و كانت هناك أكثر من فتاة دون رفيق |
Kadınların hayatı boyunca yattığı erkek sayısı ortalaması 10,5 diyor. | Open Subtitles | مذكورٌ هنا أن عدد العاشقين في حياة المرأة منوط بمعدّل 10.5 عشيق. |
Önemli davaların sayısı birliğinize karşı istikrarlı bir artış gösteriyor. | Open Subtitles | المشكلة هيّ أن عدد القضايا المشروعة التي تواجه وحدتك |
Alınan son raporlara göre ölü sayısı 183'e ulaştı | Open Subtitles | التقارير الأخيرة تشير أن عدد القتلى وصل لـــ 183 |
- Öldürmek istediğin Senatörlerin sayısı mı? | Open Subtitles | غير أن عدد من أعضاء مجلس الشيوخ كنت قد تركت لقتل؟ |
Henüz kesin ölü sayısı resmen açıklanmış değil. | Open Subtitles | و بالرغم من أن عدد الوفيات بالضبط لم يٌعلن بعد |
Yani bunu gören kişi sayısı sınırlı. | Open Subtitles | مما يعني أن عدد الناس الذين رأوه كان محدود |
Amerikan hapishanelerindeki mahkûm sayısının son 20 senede üç katına çıktığını biliyor musunuz? | Open Subtitles | هَل تعلَم أن عدد السجناء في السجون الأمريكيَة تصاعَفَ أكثر من ثلاث أضعاف في الـ 20 سنة الماضية؟ |
Bu tatil sayısının inceleme bölümünde, dört sayfalık ekte yeni şeyler denemek için bir fırsat olduğunu düşünüyoruz. | Open Subtitles | إننا نشعر أن عدد هذه العُطلة هو فرصتنا لنجرّب شيئاً ما بشأن توسّعنا المستقبلي، ملحق من أربع صفحات |
Ölen toplam Amerikalı sayısının buradakilerle birlikte 56'ya ulaştığı rapor edildi. | Open Subtitles | التقارير تشير أن عدد الموتى الأمريكان وصل الى 56 مع تهديد لزيادة العنف هنا في بلدنا |
Ve ölü sayısının binleri bulabileceğini düşünüyoruz. | Open Subtitles | ويعتقد أن عدد القتلى قد تجاوز الآلاف |
Ayrıca orijinal baskı çok az sayıda olmuştu. | Open Subtitles | بالإضافة إلى أن عدد النسخ المطبوعة الأصلية كانت محدودة إلى حد بعيد |
Sizce neden bu kadar az sayıda kişi sizin yaptığınızı... yaptı ve kiliseyi terketti? | Open Subtitles | لماذا فى إعتقادكما أن عدد قليل جدا من الناس فعلوا ما فعلتما وتركوا الكنيسة؟ |