İlişkimiz yürümüyor. | Open Subtitles | هل تعلم شيئا لا أعتقد أن علاقتنا تسير على ما يرام |
İlişkimiz bitiyor olsa da bir pişmanlık duymadığını söyle. | Open Subtitles | قولي أنه برغم أن علاقتنا تنتهي، فليس لديك أي ندم |
İlişkimizin sonunun kötü olacağını bilmeliydim. | Open Subtitles | كان علي معرفة ذلك أن علاقتنا كانت محكوم عليها بالفشل |
Bütün bunlar... çadır, çiçekler... ilişkimizin artık ciddi olduğu anlamına mı geliyor? | Open Subtitles | إذاً كل هذا الخيمة، الزهور يعني أن علاقتنا جادة الآن؟ |
Her gün bu ilişkinin bittiğine yemin ettim. Bu şehir ve seninle olan ilişkim bitti. | Open Subtitles | وكن أقسم في كل يوم أن علاقتنا أنتهت و لن أعود إلي هذه المدينة و أني لن أعود إليك |
Büyük bir hata olduğumuzu yazan bir e-posta gönderdin bana. | Open Subtitles | لقد أرسلت لي بريد إلكتروني تقول أن علاقتنا كانت خطئاً |
Ama biliyordum ki ilişkimiz bir sonraki aşamaya geçmeliydi ya da sonsuza dek karate arkadaşı kalacaktık. | Open Subtitles | لكنى عرفت أن علاقتنا يجب أن تمضى للخطوة التالية |
İkimiz de ilişkimizin mükemmel olduğundan emindik, ama bir şeyler eksikti. | Open Subtitles | كنا واثقين أن علاقتنا كانت مثالية و لكن كان هناك شيء مفقود |
ilişkimizin her zaman için, bir çıkar evliliği olduğu konusunda sanırım ikimiz de aynı fikirdeyiz. | Open Subtitles | أعتقد أننا سنتفق على أن علاقتنا لطالما كانت إتحاداً للوسائل |
Galiba, bugün ikimiz de farkına vardık ki; şu anda... ilişkimiz bir ilüzyondan farklı değil... ve ben Başkan olduğum sürece... bunu böyle sürdürmek zorundayız. | Open Subtitles | أعتقد أن كلانا أدرك اليوم في هذه المرحلة أن علاقتنا ليست سوى وهم كبير |
Açıkça söylemek gerekirse ilişkimiz entelektüel bir arkadaşlığın ötesindeydi. | Open Subtitles | لنكتفي بالقول أن علاقتنا تجاوزت العلم الصافي |
Açıkça söylemek gerekirse ilişkimiz entelektüel bir arkadaşlığın ötesindeydi. | Open Subtitles | لنكتفي بالقول أن علاقتنا تجاوزت العلم الصافي |
Sanırım ilişkimiz şu bahsettikleri olgunlaşma safhasına giriyor. | Open Subtitles | أعتقد أن علاقتنا تصبح ناضجة أكثر كما يقولون. |
Yani, ilişkimiz yürümemiş olabilir ama asla seni bile bile incitecek biri olmadım. | Open Subtitles | أعني أن علاقتنا لم تفلح ولكنني لم أتعمد أبداً أذيتكِ |
Bütün bunlar... çadır, çiçekler... ilişkimizin artık ciddi olduğu anlamına mı geliyor? | Open Subtitles | إذاً كل هذا الخيمة، الزهور يعني أن علاقتنا جادة الآن؟ |
Bence ilişkimizin hızını belirli bir seviyeye çekmemiz gerektiğini hatırlamamız çok önemli ve... | Open Subtitles | حسنا،أنا ,أعتقد أنه من المهم أن نتذكّر أن علاقتنا تتطور بوقع ,و الذي هو سرعتنا |
! Üzgünüm, bu ilişkinin yürüyebileceğini düşünmekle hata yapmışım. | Open Subtitles | أنا آسف, ولكنني كنت مخطأً عندما قلت أن علاقتنا قد تنجح |
bu ilişkinin hep bir son kullanma tarihi olacağını düşünüyordum. | Open Subtitles | ولكن لطالما عرفتُ أن علاقتنا لها موعد إنتهاء |
Özür dilerim bebeğim özel olduğumuzu bilmiyordum, kızın dev gibi memelerini de. Bir daha olmayacak! | Open Subtitles | آسف عزيزتي، لم أعلم أن علاقتنا حصرية وقد كان قوامها ضخم جداً، لن يتكرر ذلك مجدداً |
Belli ki ilişkimiz ya da geldiğimiz bu durum bana ağır geliyor ve içimi acıtıyor. | Open Subtitles | ومن الواضح, أن علاقتنا مازال لها وجود. ولطالما كان وزن هذه العلاقة ثقيلٌ عليّ, ومازالتْ تنزف حتى الآن. |
Özellikle de ilişkimizin her zaman yüksek derecede karşıIıklı saygı içermesinden beri. | Open Subtitles | خصوصاً منذ أن علاقتنا دائماً تضمنت إحترام متبادل |