Hayatına devam etmek zorunda olduğunu ne zaman fark edeceğini merak ediyorum. | Open Subtitles | أتسآئل متى ستدرك أن عليها مواصلة حياتها. |
Onunla konuşmak zorundasın, bize gerçeği söylemek zorunda olduğunu söyle. | Open Subtitles | يجب أن تذهبي لتقنعيها. أخبريها أن عليها قول الحقيقة |
Jessie ile farklı olmak zorunda olduğunu söyle. | Open Subtitles | (أخبريها أن عليها أن تكون مختلفه مع (جيسي |
Biri ona kilo vermesi gerektiğini söyleyecek mi? | Open Subtitles | هل سيخبرها أحد أن عليها أن تخفف من وزنها؟ |
Ona kendisine çekidüzen vermesi gerektiğini yoksa asla Yüce Divan'a gidemeyeceğini söyle. | Open Subtitles | أتعلمين ماذا؟ أخبريها أن عليها إحسان التصرف وإلا فلن تذهب إلى "السوبريم كورت" مرة أخرى. |
Annenle konuşup ehliyetini almana izin vermesi gerektiğini söyleyeceğim. | Open Subtitles | سأتحدث إلى أمك ...و أخبرها أن عليها السماح لك بالحصول على رخصتك |
Sue duygularını kontrol etmek zorunda olduğunu biliyordu. | Open Subtitles | سو) عرفت أن عليها التحكم في مشاعرها) |