Biliyor musun, buraya geldiğimizde Her şey yoluna girer sanmıştım. | Open Subtitles | خِلْتُ أن كل شىء سيكون على ما يرام حالما نصل إلى هنا، لكنى كنت مخطئاً |
Demek Her şey normale döndü, değil mi? | Open Subtitles | هذا يعنى أن كل شىء عاد لطبيعته, أليس كذلك؟ |
Bende kağıt var. Görüyor musun, Her şey alnımıza yazılmış bile. | Open Subtitles | لدى الورقة,هل لاحظتى أن كل شىء كان مُقدَر له؟ |
Her şeyin yolunda olduğundan emin olmak için gece boyunca burada tutacaklar. | Open Subtitles | سوف يبقونها هنا فى الَّيل, ليتأكدوا أن كل شىء على ما يُرام. |
Bazen benim geldiğim yerde kötü olan Her şeyin... burada iyi olduğunu unutuyorum. | Open Subtitles | لا أتذكر دوماً أن كل شىء جيد هنا... كان سيئاً من حيث أتيت... |
Hücreme geldiğiniz ilk gün Her şeyin iyi gideceğini biliyordum. | Open Subtitles | كنتُ أعلم منذ اللحظة التى خطوتَ فى زنزاتى أن كل شىء سيكون على ما يرام |
Her şey, ordudan izinli olarak evime döndüğümde başladı. | Open Subtitles | أعتقد أن كل شىء بدء عندما عدت للوطن فى أجازة من الجيش ,عندما رأيت هيلين لأول مرة |
Oda arkadaşından ötesi değilken yapmacık duygularla Her şey iyi gibi mi davranayım? | Open Subtitles | تستمران بالحياة، تتظاهران أن كل شىء على ما يرام بينما أنتما مجرد شريكين بالسكن؟ |
Bilmeni isterim ki, şu ana kadar yaptığım Her şey şu ana hazırlık içindi. | Open Subtitles | أريد منك أن تعرف أن كل شىء قمت بفعله كان تحضيرك لهذه اللحظة. |
Yani Her şey yolunda gidiyor. | Open Subtitles | أنا أعنى أن كل شىء يسير على مايرام |
O iyi. Dinle, yani Her şey yolunda. | Open Subtitles | إنها بخير إسمع أنا أعنى أن كل شىء بخير |
İnan bana, Her şey düzelecek. | Open Subtitles | ثق بى. أعتقد أن كل شىء سيكونعلىما يرام. |
Eminim Her şey yolunda gidecek. | Open Subtitles | أنا واثقة أن كل شىء سيكون على ما يرام |
Sanırım Her şey yoluna girecek. Sanırım gitti. | Open Subtitles | .أظن أن كل شىء سيكون بخير .أظنه رحل |
Her şey iştir dememiş miydin? | Open Subtitles | ألم تقل مرة أن كل شىء عمل |
Tamam. Peki ya Her şeyin iyi olduğunu söyledikten sonra? | Open Subtitles | إذن بعد أن تقول لها أن كل شىء على مايرام ماذا بعد ؟ |
Her şeyin iyi gittiğinden emin olmalıyım. Gelmek ister misin? | Open Subtitles | ويجب أن أتأكد أن كل شىء سيسرى على مايرام هل تريدين المجىء معى؟ |
Evrendeki Her şeyin, en küçük parçacıktan en uzaktaki yıldıza kadar Her şeyin tek bir yapıtaşından | Open Subtitles | تقول أن كل شىء فى الكون من أصغر جسيم حتى أبعد نجم قد صُنِع من مُكوِن واحد |
Birçok ve çeşitli parçacıkların varlığı yerine, string teorisi evrendeki Her şeyin, tüm kuvvet ve maddenin tek bir yapıtaşından, string denilen çok küçük enerji titreşimlerinden oluştuğuna işaret etmektedir. | Open Subtitles | بدلاً من تعدد الجزيئات الصغيرة جداً أعلنت نظرية الخيط ,أن كل شىء فى الكون |
Şimdi ise, etrafımızda gördüğümüz madde ve ışık gibi Her şeyin açık uçlu sicimlerden oluştuğunu ve her sicimin uçlarının da bizim üç boyutlu membranımıza bağlı olduğunu düşünmekteyiz. | Open Subtitles | الآن نعتقد أن كل شىء نراه حولنا, مثل المواد والضوء, صُنِعت من خيوط ذات نهايات مفتوحة, |