- Gitmesen iyi olur. - Atticus'un ne dediğini biliyorsun. | Open Subtitles | من الأفضل أن لا تفعل "أتعرف ما قالة "اتيكاس |
- Gitmesen iyi olur. - Atticus'un ne dediğini biliyorsun. | Open Subtitles | من الأفضل أن لا تفعل "أتعرف ما قالة "اتيكاس |
Bu menajer, isimsiz oluşturup bir daha yapmamaya karar verdiğim Kara Liste'yi kullanarak bana müşterisini satmaya çalışıyordu. | TED | كان هناك عميل يستخدم القائمة السوداء هذا الشيء الذي صنعته بشكل مجهول وقررت أن لا تفعل مرة أخرى ليبيع عميله لي |
Yerinde olmak istemediğin birisinden tavsiye alma, geri alamayacağın birşey yapmamaya çalış ve bir şey neyse odur. | Open Subtitles | لا تأخذ نصيحة من شخص تبادله المكان وحاول أن لا تفعل شيئاً يصعب عليك إرجاعه |
Ben gelene kadar bir şey yapmamanı söylemiştim. | Open Subtitles | لقد طلبت منك أن لا تفعل شيئاً حتى أكون معك. |
Yaptığın şu şeyi yapmamanı istiyorum. | Open Subtitles | أريدُكَ أن لا تفعل ذلك الشيء الذي تفعله أي شيء؟ |
Şunu yemek yerken yapmasan olmaz mı? | Open Subtitles | هل يمكنك أن لا تفعل ذلك بينما نحن ... ؟ أبداً |
Aileni öldürmek gibi saçma şeyler yapmamaya çalış. | Open Subtitles | حاول أن لا تفعل شيئاً غبياً كأن تقتل عائلتك |
Bu akşam ilginç bir şey yapmamaya çalış, tamam mı? | Open Subtitles | حاول أن لا تفعل أي شيء مثيرة للاهتمام للغاية الليلة, حسنا ؟ |
O kadar da kötü olmamalı, çünkü bir şey yapmamaya karar verdiniz. | TED | ليست سيئة للغاية؛ تقرر أن لا تفعل شيئا |
Bunu yapmamanı söylemiştim! Kaldırın şu piçi gözümün önünden! Feci boka battın. | Open Subtitles | أخبرتك أن لا تفعل ذلك قط تخلص من هذا الوغد الآن |
Ve bende tekrar bana bunu yapmamanı istiyorum. | Open Subtitles | وأنا أطلب منك أن لا تفعل ذلك معي مرة أخرى |
Sana özellikle yapmamanı söylemiştim. | Open Subtitles | لقد طلبت منك خصيصاً أن لا تفعل |
Tanrı aşkına Hank, daha beş saniye oldu. - Şöyle yapmasan olmaz mı? - Bunu sen mi diyorsun? | Open Subtitles | بحق الرب يا (هانك) لم تمر إلى 5 ثواني هل يمكنك أن لا تفعل ذلك ؟ |