"أن نأخذ" - Traduction Arabe en Turc

    • alıp
        
    • almalıyız
        
    • götürmeliyiz
        
    • alalım
        
    • almak
        
    • alacağız
        
    • almamız
        
    • vermemiz
        
    • Biraz
        
    • ayırıp
        
    • götürüp
        
    • götürelim
        
    • taşımalıyız
        
    • ele geçirmeliyiz
        
    Kuran'daki ayetleri alıp eşcinselliğin suçlanması için genel bir örtü olarak kullanamayız. Open Subtitles لا نستطيع أن نأخذ الأيات من القرأن ونستخدمها كغطاء إدانة للمثلية الجنسية
    Düşünüyorumda Bu parayı alıp, amigo kızlarına verebiliriz, Değil mi? Open Subtitles لذا فكّرتُ أن نأخذ هذه الأموال، ونضعها في التشجيع، حسناً؟
    Bu yüzden, alabileceğimiz kadar çok ileri düzey hazırlık dersleri almalıyız çünkü eğer ilk beş yüzdesine giremezsek, hayatta başarısız oluruz. Open Subtitles علينا أن نأخذ صفوف التقوية المتقدمه لأن إن لم نكن من ظمن أصحاب النسب العاليه فهذا يعني أننا فشلنا في الحياة
    Bu arabayı laboratuvara almalıyız. - Olabildiğince çabuk adli kanıta ihtiyacım var. Open Subtitles عليّنا أن نأخذ هذه السيارة للمعمل أريد استخراج الأدلة بأسرع وقت ممكن
    Sanırım, genç ustaya ...bir kız götürmeliyiz. Open Subtitles إحسب نحن يجب أن نأخذ ظهر بنت إلى السيد الشاب.
    Bir seferinde ilaç dolabından hapları alalım dedi ama .... ben reddettim. Open Subtitles لقد اقترحت مرّةً أن نأخذ . حبوباً من خزانة الأدويّة، لكنّي رفضت
    Şimdi biz bu tehdidi ciddiye almak zorundayız, yaratılış projesi başladı. Open Subtitles يجب علينا أن نأخذ الأمور بجدية، ولذا سنبدأ برنامج الخارقون جينات؟
    Bilirsiniz, birşeyi başka birşeyden çıkartıp alacağız. TED إذا اضفنا اليها جزء يجب أن نأخذ منها جزءًا أخر
    Oyunlarda bana ilginç gelen taraf şu ki, uzun vadeli bir sürü dinamiği alıp çok kısa vadeli deneyimlere sıkıştırabiliyoruz. TED ماهو مثير للاهتمام لي حول الألعاب نستطيع أن نأخذ ديناميكيات طويلة الأمد ونقارنها بقصيرة المدى من الخبرات.
    Onun yerine, kolonu alıp katmanlı bir model olarak inşa etmeye karar verdik, ince ince üst üste yığılmış dilimlerden yapıldı. TED بدلاً من ذلك، قررنا أن نأخذ العمود، وقررنا بناءه كنموذج بطبقات، مصنوعة من شرائح كثيرة جداً، رقيقة ومكدسة فوق بعضها البعض.
    Bu işlenmemiş verileri alıp çok ilginç şekillerde kullanabiliriz. TED ويمكننا أن نأخذ كل تلك البيانات الخام ونتعامل معها بطرق مثيرة جداً للاهتمام.
    Yapıp yapamadığımızı görmek için hayvanımızı tekrardan alıp mavi kutunun içerisine yerleştiriyoruz. TED إذاً لنختبر إن كنّا قد حققنا ذلك، نستطيع أن نأخذ حيواناتنا مرة أخرى و أرجعناهم إلى الصندوق الأزرق.
    İlhamımızı biyolojiden almalıyız. TED علينا أن نأخذ إلهامنا من الطبيعة الحية.
    Bence bu insanları örnek almalıyız. TED أظن أنه يجب علينا أن نأخذ صفحات كتبهم ونرى،
    Önümüzü kesmeleri ihtimaline karşı önlem almalıyız. Open Subtitles و لو أننا قد توقفنا فعلينا أن نأخذ الحذر
    Unut gitsin diziyi. Fikri başka bir kanala götürmeliyiz. Open Subtitles انس المسلسل، علينا أن نأخذ الفكرة إلى شبكة مختلفة
    Şimdi, bir yarış pistinin haritasını ve bir arabanın matematiksel modelini alalım, bir kaç iterasyon ile aslında o pistteki en hızlı güzergahı belirleyebiliriz. TED الآن، يمكن أن نأخذ خريطة لمسار السباق، يمكن أن نأخذ نموذجا حسابيّا لسيارة، ومع بعض التكرار، يمكننا أن نجد أسرع طريقة حول هذا المسار.
    Fazla zamanınızı almak istemiyoruz. Bu işi kısa ve tatlıca yapalım. Open Subtitles والآن, لا نريد أن نأخذ الكثير من وقتكم، فلنجعل هذا قصيراً ولطيفاً
    Sperm örneğini alacağız. Open Subtitles نريد أن نأخذ عينة من السائل المنوى الخاص بك
    Ayrıca, ikinizden saç ve kan örneği almamız da gerekecek. Open Subtitles وأيضاً، إننا بحاجة أن نأخذ عينات شعر ودماء من كلاكما.
    Özür dilerim Sayın Başkan. Bir ara vermemiz lazım sanırım. Open Subtitles أنا آسف سيدي الرئيس، يبدو أنه يجب أن نأخذ إستراحة
    Rahatlamak için Biraz vakit bulmak çok iyi, genelde pek olmuyor da. Open Subtitles من الجيد أن نأخذ فرصة لنرتاح قليلاً أصبح من الصعب أن يحدث
    Belki Biraz zaman ayırıp nerede olduğumuzu değerlendirebiliriz. Open Subtitles ربما علينا أن نأخذ استراحة ونتحدث عن المرحلة التي وصلنا إليها
    Tamam, Tüm yapmamız gereken kafatasını eve geri götürüp,onu gömmek Open Subtitles لذا يجب علينا أن نأخذ الجمجمة إلى المنزل و ندفنها
    Ben anakaraya birkaç şahit götürelim dedim, sen ailecilik oynamak için bu boktan sirkte ısrar ettin. Open Subtitles أردت أن نأخذ قاربا إلى اليابسة مع شاهدين ولكنك أصريتي على هذا السيرك لتلعبي دور العائلة السعيدة؟
    Sanırım işimizi başka bir yere taşımalıyız. Open Subtitles أعتقد أننا يجب أن نأخذ عملنا إلى أماكن أخرى.
    Kızılderililer'in iplerini el altından ele geçirmeliyiz. Open Subtitles يجبُ أن نأخذ غرفة الألعاب الهنديّة منهُ

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus