Görünüşe göre şerif Yardımcısı geceleri dolaşıyor, ha? | Open Subtitles | يبدو أن نائب الشريف سيأتي هنا الليلة، أليس كذلك؟ |
Yerine birini bulana kadar göreve müdür Yardımcısı geldiğini duydum. | Open Subtitles | لقد سمعت أن نائب المدير تولّي زمام الأمور حتى يجدوا غيره |
Şef Yardımcısı en hassas dosyaları evinde saklıyor. | Open Subtitles | حسناً، يبدو أن نائب الرئيس يحتفظ بأغلب قضاياه الحساسة في المنزل |
Buraya bana Başkan Yardımcısı'nın hala onlarla aynı ligde oynadığını mı söylemeye geldin? | Open Subtitles | أأنت هنا لتخبرني أن نائب الرئيس ما زال معهم بالاتحاد؟ |
Dur, dostum. Başkan Yardımcısı sahne arkasında. Gecikmenin sebebi için... | Open Subtitles | نعلم أن نائب الرئيس خلف الكواليس حاولنا الاتصال بالكثير |
Başkan Yardımcısı, alıntı: "Demokrasiyi zorbalık ile yer değiştiriyor." dedi. | Open Subtitles | قال : أن نائب الرئيس يستبدل الديموقراطية بالإستبداد |
Dün Başkan Yardımcısı'nın sizinle konuştuğunu biliyorum adalet olarak... | Open Subtitles | أعلم أن نائب الرئيس تحدث إليك بالأمسو لأكونعادلة.. |
Başkan Yardımcısı'nın böyle bir şeyi diyeceğini nasıl bildin? | Open Subtitles | كيف عرفت أن نائب الرئيس سوف يقول مثل هذا الكلام ؟ |
- Baba Başkan Yardımcısı hiçbir şey yapmıyor diyor. | Open Subtitles | والدي يقول أن نائب الرئيس لا يفعل أي شيء. |
Tepeden öğrendiğime göre, yeni Direktör Yardımcısı sahadan gelecek. | Open Subtitles | لا، كلمة من على ارتفاع هو أن نائب المقبل مدير قادم من الميدان. |
Görünüşe göre Amerika'nın sevgili başkan Yardımcısı adayı ve CIA'in aradığı en azılı kiralık katil birbirini tanıyormuş. | Open Subtitles | إذًا يتضح أن نائب المرشح الرئاسي الأمريكي المفضل والمرتزق الأكثر طلبا لدى المخابرات المركزية |
Yani Başkan Yardımcısı, Başkan'ın suikastçısıyla bağlantılı, öyle mi? | Open Subtitles | أتقول أن نائب الرئيس مرتبط بالرجل الذي حاول اغتيال الرئيس؟ |
Başkan Yardımcısı Nixon New Jersey'in Katolik Hudson ilçesinde, ezici farkla kazanmış görünüyor. | Open Subtitles | يبدو أن نائب الرئيس نيكسون قد حمل مقاطعة "هدسون" حيث الغالبية الكاثوليكية |
...anlaşılan başkan Yardımcısı bir gün daha savaşmak istiyor. | Open Subtitles | أن نائب الرئيس سيعيش ليحارب ليوم آخر. ولكن مازال أمامه عدة معارك أكبر... |
Görgü tanıkları Başkan Yardımcısı'nı ve destekçilerini... | Open Subtitles | شهود عيان قالوا أن نائب الرئيس ومؤيدوه... |
Ancak Başkan Yardımcısı Bush'un direk olarak Beyaz Saray'a gittiğini biliyoruz. | Open Subtitles | مع ذلك، نعلم أن نائب الرئيس (بوش) متوجه إلى البيت الأبيض |
Başkan Yardımcısı bile bizim varlığımızı bilmiyor. | Open Subtitles | حتى أن نائب الرئيس لا يعرف بوجودنا |
- Zırvalıklarla dolu boş laflar etmeye başlamadan önce bilmelisin ki Şerif Yardımcısı Kraft seni sorgulamak üzere buraya geliyor. | Open Subtitles | - قبل وضع هراء الخاص بك والهراء الخاص بك، يجب أن نعرف أن نائب كرافت في طريقه إلى هنا السؤال لك. |
Bazılarınızın duymuş olacağı gibi, seçilmiş başkan Yardımcısı Pence, New York'ta "Hamilton"ı izlemeye geldi. | TED | ربما سمع بعضكم أن نائب الرئيس المنتخب (بنس) أتى لمشاهدة (هاملتون) في نيويورك، |
Başkan Yardımcısı geldiğinden beri. | Open Subtitles | منذ أن نائب الرئيس قادم |