Ve seksle ilgili bir çalışma yapıyorum. Biraz oturup, konuşabilir miyiz? | Open Subtitles | وأقوم بإجراء دراسات على السلوك الجنسي هل يمكن أن نجلس ونتحدث؟ |
oturup güzel bir yemek yiyebilir ve bir birimizi tanımanın tadını çıkarabiliriz. | Open Subtitles | نستطيع أن نجلس ونحصل على عشاء لطيف ونتعرف على بعض من جديد |
Su ile milyonlarca yıl boyunca aşınmış, sonsuz gibi görünen bu yerde oturup konuştuk. | TED | وكنا لا نفعل شيئاً إلا أن نجلس في هذا المشهد الذي يبدو أبديًا المنحوت من قبل الماء على مدار ملايين السنين، ونتحدث. |
Evet. Öğrenmenin en iyi yolu ise hiçbir şey yapmadan oturmak. | Open Subtitles | صحيح , والطريقة الجيدة لمعرفة هذا هو أن نجلس ولا نحاول أي شيئ |
Bir dahaki sefere yangın tüpüne oturalım. | Open Subtitles | في المرة القادمة يجب أن نجلس على مكان طفاية الحريق |
Açıkçası, bu şekilde bütün gece oturamayız. | Open Subtitles | من الواضح أننا لا يمكن أن نجلس طوال الليل هكذا |
Biraz çay yap, oturup konuşalım. | Open Subtitles | دعنا نشرب شيئا من الشاي و يمكننا أن نجلس و نتحدث |
Biraz çay yap, oturup konuşalım. | Open Subtitles | دعنا نشرب شيئا من الشاي و يمكننا أن نجلس و نتحدث |
Kendi odalarımızda oturup kitap okumamız daha iyi olurdu belki. | Open Subtitles | سيكون جميلاً أن نجلس متجاورين فيغرفتناو.. نقرأ كتاباً |
Biliyorsun, tek yapmamız gereken oturup bunu konuşmak. | Open Subtitles | أتعلمين ماذا يتوجب علينا فعله؟ أن نجلس ونتحدث |
Yapabilirdim... Öyle kötü bir pilot değilim! Burada oturup dinlemek zorunda değiliz... | Open Subtitles | راهنت انى استطيع, انا لست بطيار سىء ليس من الضروري أن نجلس هنا ونستمع |
Burada oturup buna katlanmamız gerekmez. Işıkları yakabiliriz. | Open Subtitles | ليس لازاما علينا أن نجلس هنا و نرضى بذلك يمكننا إشعال الأضواء. |
Sadece oturup geleceğiz işte. - Bak sen! | Open Subtitles | نحن لا يفترض بنا أن ندرس اليوم يجب أن نجلس و لا نفعل أي شي |
Niye burada oturup manyağın tekrar harekete geçmesini bekliyoruz? | Open Subtitles | لماذا يجب أن نجلس هنا حتى نتعفن, فى إنتظار أن يقوم المجنون بجريمه أخرى ؟ |
Bakın. Bütün burada oturup suç atma oyununu oynayabiliriz ya da insanları kışkırtmaya başlayabiliriz. | Open Subtitles | أنظر، نحن يمكن أن نجلس هنا طوال النهار و نلعب لعبة ملائمة. |
Annenle şöminenin önünde oturup el ele tutuşurduk. | Open Subtitles | أنا وأمك إعتدنا أن نجلس أمام النار هنا يداً بيد |
oturup biraz müzik dinleyelim mi? | Open Subtitles | هل بالإمكان أن نجلس على الأريكة ونستمع إلى بعض الموسيقى؟ |
Burada oturup saldırıya uğramayı bekleyemeyiz. | Open Subtitles | لا نستطيع أن نجلس هنا فقط و ننتظر إلى أن نُهاجم |
İnce porselen takımı olan bir masada oturmak çok hoş. | Open Subtitles | هذا لطيف أن نجلس على مائدة بها هذه الخزفيات الرفيعة لقد كانوا لوالدتي |
Üstü kapalı şekilde omuzlarını silkti. Bence oturalım. | Open Subtitles | لقد أعطت تعبيرًا باللامبالة أقول أن نجلس |
Tek kelime etmeden burada oturamayız. | Open Subtitles | لا يمكننا أن نجلس هنا و لا نقول شيئاً |
Pekâla, maç başlamak üzere. Beraber oturmaya ne dersin? | Open Subtitles | طيب, حسناً, ستبدأ المباره بعد دقائق, هل تريدين أن نجلس بجانب بعض؟ |
Bizi linç etmek için adam toplarken elimizi, kolumuzu bağlayıp oturmamızı mı bekliyordun? | Open Subtitles | تتوقعنا أن نجلس على أصابع ابهامنا بينما تجهز رجالك لإعدامنا ؟ |
- Çünkü küçük sandalyelere de oturabiliriz. Bazen küçük bir sandalyeye oturur ve kendimi.. | Open Subtitles | لأنّنا يمكن أن نجلس بكراسي صغيرة أحياناً يعجبني الجلوس بها |