- Biz sadece çarpmamayı tercih ediyoruz. - Hadi. buradan çıkmalıyız. | Open Subtitles | نحن نفضل أن لا نتحطم تعال يجب أن نخرج من هنا |
Hayır, hayır. Hemen buradan çıkmalıyız. | Open Subtitles | لا ، نحن يجب أن نخرج من هنا الآن إنتظر ، انتظر ، إنتظر |
-Sonra açıklarım. buradan çıkmalıyız. | Open Subtitles | سأشرح لكى فيما بعد, يجب علينا أن نخرج من هنا |
- Buradan gitmemiz gerek. - Yaptığım hesaplamalar doğru ise... | Open Subtitles | يجب أن نخرج من هنا إذا كانت حساباتي صحيحة |
- Enerji artışı devam ediyor, efendim. - Silahlara enerji yüklüyorlar. Albay, Buradan gitmemiz gerekiyor. | Open Subtitles | تراكم طاقة يستمرّ، سيدى انهم يذخروا اسلحتهم عقيد، نحن يجب أن نخرج من هنا |
- Ama Buradan çıkıp Buffy'yi bulmalıyız. - Hayır! Benim bir mesleğim var. | Open Subtitles | يجب أن نخرج من هنا ونجد بافي لا , اقصد , لدي وظيفة , لديّ حياة |
Hemen Buradan uzaklaşmalıyız. | Open Subtitles | علينا أن نخرج من هنا على الفور |
Aslında kötü hiçbir şey olmadı. Buradan çıkmamız lazım şimdi. | Open Subtitles | لاشيء سيئ حدث فعلا والان يجب أن نخرج من هنا |
Bu çok fazla yakın. Hadi buradan gitmeliyiz. | Open Subtitles | أنه طريق قريب جدا تعالِ، نحن يجب أن نخرج من هنا |
Bayan Pearl, buradan çıkmalıyız. Burayı havaya uçuracaklar. | Open Subtitles | أنسة بيرل , يجب أن نخرج من هنا إنهم سينسفون ألمكان |
Kahretsin. Araba çalışmıyor. buradan çıkmalıyız. | Open Subtitles | اللعنة لن تعمل هذه السيارة يجب أن نخرج من هنا |
Eğer o buradaysa, diğerleri de yakında burada olur. buradan çıkmalıyız. | Open Subtitles | اذا كان هنا, فسيأتى الآخرون هنا قريباً يجب أن نخرج من هنا |
Sıçrama noktası tutarsızlaşacak. buradan çıkmalıyız. | Open Subtitles | بُقعة العُبور أصحبت غير مُستقرة يجب أن نخرج من هنا |
Adamlar bizi gebertecek buradan çıkmalıyız. | Open Subtitles | حقاً ، هؤلاء الرجال سيقتلوننا يجب أن نخرج من هنا |
buradan çıkmalıyız yoksa ne, patlar mıyız? | Open Subtitles | علينا أن نخرج من هنا أو يحدث ماذا؟ ننفجر؟ |
Sanırım Buradan gitmemiz gerekiyor, öyle değil mi, John? | Open Subtitles | أعتقد أنه يجب أن نخرج من هنا ألا توافقني جون ؟ |
Buradan gitmemiz lazım. Güvenli değil burası. | Open Subtitles | يا صاحبي ، يجب أن نخرج من هنا المكان ليس آمن هنا |
Buradan gitmemiz lazımda birileri beni tanımadan önce. | Open Subtitles | نحن يجب أن نخرج من هنا .. ـ قبل أن يتعرف على أحد |
Buradan çıkıp başka bir yere gidebiliriz, ister misin? | Open Subtitles | لماذا يمكن أن نخرج من هنا ومجرد الذهاب في مكان ما ، تريد؟ |
Buradan çıkıp, Roadhouse'a gitmeli ve insanları uyarmalıyız. | Open Subtitles | ، علينا أن نخرج من هنا ، نذهب إلى الحانة و نحذر الناس من هذا |
Hadi, Buradan uzaklaşmalıyız. | Open Subtitles | تعال نحن يجب أن نخرج من هنا |
Belki de Buradan uzaklaşmalıyız. | Open Subtitles | ربما يجب أن نخرج من هنا وحسب |
Buradan çıkmamız ve bir gölde yüzdüğümüz için cezalandırılmamız gerekiyor.. | Open Subtitles | يجب أن نخرج من هنا ونعاقب بسبب السباحة في البحيرة |
Hadi, Andy bizi görmeden önce buradan gitmeliyiz. | Open Subtitles | هيا, يجب أن نخرج من هنا قبل أن يرانا, أندي |
O kemiklerini tekrar bir araya toplamadan buradan gitsek iyi olur. | Open Subtitles | يجب أن نخرج من هنا قبل أن يعيد تجميع نفسه ثانية |