Üzerinde çalıştıkları şey hakkında kimsenin herhangi bir fikrinin olmadığı ortak, dağıtılmış müzik yapma işine bunun nasıl uygulanacağını görmek istedik. | TED | أردنا أن نرى كيف أن هذا ينطبق على التعاون ، والتوزيع الموسيقى، حيث لا يدري أي من الأشخاص ما يعمل عليه. |
Bu notayı çalıp hareketleri 250 kez büyüttüğümüzde bardağın sese tepki olarak nasıl titrediğini ve çınladığını açıkça görebiliriz. | TED | وعندما نعزف النوتة ونكبر الحركات 250 مرة، نستطيع بوضوح تاماً أن نرى كيف يتذبذب الكأس والصدى في استجابة للصوت. |
Bir bebeğimiz olacak. İkimiz de nasıl iyi ebeveyn olunur onu çözmeliyiz. | Open Subtitles | سننجب طفلاً معاً، وعلينا أن نرى كيف يمكننا أن نكون أبوين جيدين |
bunun tüm teknolojileri nasıl etkilemeye başlayacağını görebiliriz. | TED | يمكننا أن نرى كيف بدأ يؤثرهذا على جميع التقنيات من حولنا. |
Bunun bizi nasıl gerçekten oldukça iyi olan yerlere götürdüğünü görmek ilginç. | TED | ومن المثير للاهتمام أن نرى كيف قادنا ذلك إلى أمكان كانت في الواقع جيدة للغاية. |
Burada gerçekte bu materyalde hasar nasıl oluşuyor görüyorsunuz. | TED | هنا يمكن أن نرى كيف يظهر الضرر في المادة حقيقة |
Bu konuşmaların birbiriyle nasıl ilintili olduğunu görebilmek için bunu yapmak istiyorduk. | TED | وكنا نريد القيام بذلك حتى يمكن أن نرى كيف أنها مرتبطة مع بعضها البعض. |
Ve doğanın marifetli yaratıklarının nasıl çalıştığını görebiliriz ve hatta onları taklit edebiliriz. | TED | بإمكاننا أن نرى كيف تعمل أجهزة الطبيعة الأكثر مهارة. وربما قد نستطيع تقليدها حتى. |
Zeno'nun yolculuğuna dönersek paradoksun nasıl çözüldüğünü şimdi anlayabiliriz. | TED | وبالعودة إلى رحلة زينون، نستطيع أن نرى كيف يمكن حل المتناقضة. |
Bu videoda, küçücük bir kateterin, spirali kalbe nasıl götürdüğünü görebiliriz. | TED | في هذا الفيديو، يمكننا أن نرى كيف أن قسطرة صغيرة جدا تأخذ اللفافة إلى القلب. |
Onların okyanus kadar geniş ecospace’leri nasıl kullandıklarını görebiliyoruz. | TED | يمكننا بالفعل أن نرى كيف يستخدمون المحيط الحيوي الكبير مثل المحيط |
Filmde nasıl göründüğünü görmek istiyoruz, hepsi bu. | Open Subtitles | نريد أن نرى كيف تبدين في التصوير هذا كل ما في الأمر |
Filmde nasıl göründüğünü görmek istiyoruz, hepsi bu. | Open Subtitles | نريد أن نرى كيف تبدين في التصوير هذا كل ما في الأمر |
Mondain'ın kaynaşma konusunda nasıl davranacığını izlemek ilginç olacak. | Open Subtitles | من المثير أن نرى كيف يمكن لماندان أن يتأقلم |
İşte burada, ...film ve felsefenin nasıl da bir araya geldiğini görüyoruz. | Open Subtitles | لذا أعتقد هنا أننا نستطيع أن نرى كيف تلتقي الفلسفة والأفلام |
Çoğumuz, gerçekten ne istediğimizi söylememiz hususunda kendimize izin vermeyiz, çünkü bunun nasıl olabileceğini görmeyiz. | Open Subtitles | أغلبنا لم نسمح لأنفسنا أن نرغب ما نريده فعلا لأنه لا يمكننا أن نرى كيف سيبرز ذلك إلى الوجود |
Haftada bir filan gelirim ve nasıl gidiyor bakarız? | Open Subtitles | سآتي مرة كل أسبوع , و نحن يمكننا فقط أن نرى كيف ستمضي الأمور |
Şimdi kendimi tuhaf hissediyorum. Bir çift olarak etrafta nasıl olacağız diye anlamaya çalışıyoruz ve ben işleri batırdım. | Open Subtitles | الآن أشعر كأنني سيئ، نحن نحاول أن نرى كيف سنكون كزوجين في هذا العالم |
Çünkü bu filmin nasıl olması gerektiği anlamamızı sağladı. | Open Subtitles | لأنه كان لزاماً علينا أن نرى كيف سيكون هذا الفيلم حقاً |
Yüzlerini görmezsek nasıl s.keceğiz? | Open Subtitles | كيف سنعرفهم من الاقنعة ما لم يمكننا أن نرى كيف تبدو وجوههم ؟ |