Belki de ona yardım etmeliyiz. Kimin ne yaptığını anlatmalıyız. | Open Subtitles | ربما يجدر بنا أن نساعده بإخباره بما فعل كل شخص |
Peki, yani hâlâ o yaşıyorsa o zaman ona yardım etmeliyiz. | Open Subtitles | حسناً , إن كان لا يزال داخل جسده فعلينا أن نساعده |
Ona yardım etmeliyiz. Biz etmezsek kim edecek? | Open Subtitles | يجب أن نساعده, لاننا ان لم نساعده, من غيرنا سيفعل؟ |
Ve yaşayan bu mavi ve yeşil güzel gezegene yaptığımız çok kısa bu ziyarette, bizim yapmamız gereken bir seçim bulunuyor. onu incitmek veya yardım etmek. | TED | ولدينا الخيار خلال حياتنا القصيرة على هذا الكوكب الحي الذي يتكون من اللونين الأخضر والأزرق إما أن نؤذيه وإما أن نساعده |
- Kalkmasına yardım edelim istiyor. | Open Subtitles | -انه يريدنا أن نساعده على النهوض |
Ona yardım etmeliyiz. Biz etmezsek kim edecek? | Open Subtitles | يجب أن نساعده, لاننا ان لم نساعده, من غيرنا سيفعل؟ |
Ona hemen yardım etmeliyiz yoksa bir katile dönüşebilir. | Open Subtitles | يجب أن نساعده في أقرب فرصة أو يتحول إلى مهووس بالقتل |
Bir insan yanlış yaptığında onu kovmak yerine ona yardım etmeliyiz diyorum. | Open Subtitles | لا يا سيدي ، أقصد بدلاً عن طرد الموظف حين يخفقك .. علينا أن نساعده |
Çok sikindirik bir işe bulaştı ona yardım etmeliyiz. | Open Subtitles | إنه في مشكله عويصه و لكننا يجب أن نساعده |
O zaman belki de Holly'nin öldüğünü kabullenerek ona yardım etmeliyiz. | Open Subtitles | حسناً ، إذن ربما يجب أن نساعده تركها ترحل |
Topraklarını geri almak için savaşacak, biz de ona yardım etmeliyiz. | Open Subtitles | سيعود ليقاتل من أجل أرضه ويجب أن نساعده. |
- Bu Reggie! Ona yardım etmeliyiz! - Hayır. | Open Subtitles | إنه "ريجي" يجب أن نساعده كلا لايمكنك مساعدته - |
Şimdi ise en dar zamanında. Ona yardım etmeliyiz. | Open Subtitles | يمر حالياً بأصعب أيامه وعلينا أن نساعده |
Birlik olup ona yardım etmeliyiz. Arkadaşlarının arasındasın. | Open Subtitles | يجب علينا أن نساعده أنت بين أصدقاءك |
Berbat durumdaydı. Ona yardım etmeliyiz. Bize de geldi. | Open Subtitles | أعني بذلك ألكساندرAnd وهو في حالة سيئة , يجب أن نساعده |
Babam ona yaklaşıyor. - yardım etmeliyiz. | Open Subtitles | و أبي يقترب منه علينا أن نساعده |
İşini kurtarmasına yardım etmeliyiz. | Open Subtitles | علينا أن نساعده في الاحتفاظ بوظيفته |
Daha fazla test istemiyor. Ölmek için Ona yardım etmemizi istiyor. | Open Subtitles | يرفض أية اختبارات أخرى،يريد الموت و يريدنا أن نساعده على ذلك |
Eminim ki, herkes kalbinin derinliklerinde burada kalması için bize yardım etmek istiyordur. | Open Subtitles | وأنا أراهن في أعماقي أن كل شخص هنا يريدنا أن نساعده في الاحتفاظ بعمله |
İstediklerini almalarına yardım edelim. | Open Subtitles | أرى أن نساعده ليحقق ما يريد. |