"أن نعبر" - Traduction Arabe en Turc

    • geçmemiz
        
    • sığdırmak
        
    • geçeceğiz
        
    • geçemeyiz
        
    • Biz geçtikten
        
    • Karşıya geçmeliyiz
        
    Revire ulaşmak için, tımarhaneden mi geçmemiz gerekiyor? Open Subtitles أنه لكي نصل للمستوصف يجب أن نعبر من عنبر المجانين؟
    Sınırı geçmemiz gerek. Bulabildiğimiz herhangi bir yerde sığınak bulalım. Open Subtitles يجب أن نعبر الحدود لابد أن نبحث عن ملجأ بأي مكان
    Motor. - Onu birkaç kelimeye sığdırmak imkansız. Open Subtitles -أكشن "من المستحيل أن نعبر عنها ببضع كلمات"
    Onu birkaç kelimeye sığdırmak imkansız. Open Subtitles "من المستحيل أن نعبر عنها ببضع كلمات"
    Ama şimdi biz bu programda yapabileceğimizin en iyisini hassas duygularla iletişime geçeceğiz ve bunu gerçek şekilde pişirerek ifade edecileceğiz. Open Subtitles ولكن الآن ونحن نفعل أفضل ما يمكننا في هذا العرض، التواصل عبرمشاعر الاحساس التي يمكن أن نعبر عنها فقط من خلال الطهي.
    Pasaportlarımız olmadan havaalanı güvenliğinden nasıl geçeceğiz? Open Subtitles حسناً، كيف تتوقعين أن نعبر أمن المطار دون جوازات سفر؟
    Hepimiz 18 dakika içinde o duvarı geçemeyiz. Open Subtitles لا يمكن أن نعبر نحن السبعة هذا الحائط في 18 دقيقة
    Biz geçtikten sonra, sizi bırakıp bırakmayacağımıza karar vereceğiz. Open Subtitles , وبمجرد أن نعبر سنرى بشأن ترككما تذهبان
    - Karşıya geçmeliyiz, hemen! Open Subtitles ـ يجب أن نعبر الآن ـ لكن يجب أن نحضر تومنوس
    Sınırı geçmemiz gerek. Bulabildiğimiz herhangi bir yerde sığınak bulalım. Open Subtitles علينا أن نعبر من الحدود ونجد ملجئاً في أي مكان نستطيع
    Onu geri almak istiyorsak o nehiri geçmemiz gerekiyor. Open Subtitles وإن كنّا نريد إستعادته فيجب أن نعبر النهر
    Onu birkaç kelimeye sığdırmak imkansız. Open Subtitles "من المستحيل أن نعبر عنها ببضع كلمات"
    Onu birkaç kelimeye sığdırmak imkansız. Open Subtitles "من المستحيل أن نعبر عنها ببضع كلمات"
    Peki onun içinden nasıl geçeceğiz? Open Subtitles فكيف بحق الجحيم نحن من المفترض أن نعبر من خلال ذلك؟
    Peki onun içinden nasıl geçeceğiz? Open Subtitles فكيف بحق الجحيم نحن من المفترض أن نعبر من خلال ذلك؟
    Üzerinden geçemeyiz. Altından gitmeliyiz. Open Subtitles لا نستطيع أن نعبر من الأعلى لذا يجب أن نعبر من الأسفل
    Geri dönelim, geçemeyiz. Open Subtitles دعنا نعود , لن نستطيع أن نعبر
    Biz geçtikten sonra Geçit'i yok etmelisin. Open Subtitles سيكون عليك تدمير البوابة بعد أن نعبر من خلالها
    Karşıya geçmeliyiz, hemen! - Ama Tumnus... Open Subtitles ـ يجب أن نعبر الآن ـ لكن يجب أن نحضر تومنوس
    O zaman bu bizim tek seçeneğimiz. Ana yoldan Karşıya geçmeliyiz. Open Subtitles إذن هذا هو خيارنا الوحيد يجب أن نعبر الطريق الرئيسي

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus