Yani, biz mimarlar ne yapmalıyız? Yaratıcılık ve uygulamayı yeniden birbirine bağlamalıyız. | TED | إذاً, مالذي علينا نحن المعماريون فعله؟ يجب أن نعيد ربط التصميم والتنفيذ. |
Belki de tüm bu "kendini savunma" kavramını yeniden düşünmemiz gerekiyor. | Open Subtitles | ربّما نحن يجب أن نعيد التفكير بهم مفهوم الدفاع عن النّفس. |
Yaşı yanlış mı aldık anlamak için diğer belirtileri yeniden kontrol etmeliyiz. | Open Subtitles | علينا أن نعيد التأكد من إشارات تدل على أن لدينا العمر الخطأ |
Gözenek ve ter bezlerini Tekrar üretmek arzusundayız. Just surface details. | Open Subtitles | نريد فقط أن نعيد إنتاج المسامات و الغدد العرقية الخاصة بك |
Aramis'i kurtardıktan sonra İspanyolları geri almalıyız. | Open Subtitles | بعد إستعادتنا لأراميس،علينا أن نعيد الإسبان |
Alternatifimiz büyük zorlukla zamanı geriye almak ve bu kararı yeniden vermek. | TED | البديل هو أن نعيد الزمن للوراء، بمزيد من الصعوبة، وأن نتخذ قراراتنا من جديد. |
Gerek duymadıkça kullanmamanızı tavsiye ederim, yoksa baştan başlamamız gerekir. | Open Subtitles | و أقترح ألا تفعل هذا لأننا سنضطر أن نعيد الكرة مرة أخرى |
Sizce bu manyağa işini geri vermek doğru mu? | Open Subtitles | هل تعتقد انها فكرة جيّدة أن نعيد لهذا الحقير وظيفته؟ |
Hadi, evlat. Bu dosya kutularını laboratuara götürmeliyiz. | Open Subtitles | هيا يا فتى، يجب أن نعيد علب الوثائق هذه إلى المختبر. |
Bunu düşündüm. Parayı geri vermeliyiz. Kendimi daha iyi hissederim. | Open Subtitles | أبّي لقد فكّرت بالموضوع يجب أن نعيد المال سأشعر بالتحسّن |
Tanrı'ya olan sadakatimizi yeniden doğrulamalı ve sahte peygamberler olarak Ziyaretçilerden vazgeçmeliyiz. | Open Subtitles | علينا أن نعيد تأكيدِ ولائنا لله، و نهجر الزائرين لأنهم أنبياء مزيفون |
Önem sıramızı gözden geçirmeli, kendi rahatımızdan daha fazla feragat etmeli ve ülkemiz için daha yararlı vatandaşlar olmak üzere kendimizi yeniden eğitmeliyiz. | TED | نحتاج أن نعيد تعليم أنفسنا حول الأشياء المهمة نحتاج أن نعمل أكثر خارج نطاق راحتنا, و نحتاج أن نكون مواطنين أفضل في مكاننا. |
yeniden düşünmemiz gereken bir başka şey ise kıyafetlerin boyanma şekli. | TED | لكن أحد الأشياء الأخرى التي لا بد أن نعيد النظر فيها هي طريقة صباغة ملابسنا. |
Temel olarak uzmanlar denilen kişilerin kim olduğunu yeniden tanımlamalıyız. | TED | نحتاج من الأساس أن نعيد تعريف من هم الخبراء. |
Fakat modern aile toplumunu, toplumumuzu hep beraber yeniden inşa etmemizi gerektiren ayrı bir kısım var. Geri dönüşü olmayan bir noktadayız. | TED | لكن هناك جزء أخر يجب علينا جميعاً أن نعيد بنائه لنبني مجتمعاتنا، عائلتنا الحديثة في المجتمعات نحن في نقطة اللاعودة. |
Ana sunucuyu Tekrar başlatana kadar, güvenlik ihlalini fark edemedik. | Open Subtitles | لم نعرف بأمر الأقتحام حتى حاولنا أن نعيد تشغيل خوادمنا |
- Tekrar dekore etmeliyiz. - Bir dakika, oda mı paylaşacağız? | Open Subtitles | علينا أن نعيد التجديد انتظر , نحن سنتشارك في الغرفة ؟ |
Onlar buraya gelmeden önce adamlarımızı geri almalıyız. | Open Subtitles | علينا أن نعيد رفاقنا إلى السفينة قبل أن يصلوا إلى هنا |
hayır ekibi hemen geri almalıyız | Open Subtitles | كلا، بل يجب أن نعيد الطاقم، الآن |
Gerçi tek yapmamız gereken; tabloyu geri almak. | Open Subtitles | ما علينا القيام به علي الرغم من ذلك هو أن نعيد اللوحة |
baştan alacağız. Özür dilerim. | Open Subtitles | حسناً علينا أن نعيد هذا مرة أخرى آسفة ، سوف أعود |
Bu gece yalnızım. Yapacak başka bir işim yoktu. Eşyalarınızı geri vermek istiyoruz. | Open Subtitles | لا أنا أتسكع وحدي هذه الليلة لم يكن لدي شيء آخر أفعله أردنا أن نعيد لكما أغراضكما |
Senin için direncini kırdım. Raptoru anomaliden geri götürmeliyiz. Burada bırakamayız. | Open Subtitles | أضعفته لأجلكِ، يجب أن نعيد المفترس عبر الهالة، لا يمكننا تركه هنا.. |
Bak, muhteşeme kartını geri vermeliyiz yoksa başı büyük belaya girecek. | Open Subtitles | يجب أن نعيد مفتاح الرائع أو انه سيكون فى مشكلة كبيرة |