"أن نقتله" - Traduction Arabe en Turc

• Onu öldürmek
• Onu öldürmemiz
• Onu öldürmeliyiz
• öldüremeyiz
• öldürmeliydik
• onu öldürmemizi

Çünkü biz Onu öldürmek istemiyoruz, canı acıyıp, uçup gitsin yeter.
لأننا لا نريد أن نقتله فقط سنخيفه لكي يبتعد

Eğer bu adam o bir kral derse o zaman Onu öldürmek zorundayız.
إذا قالوا أن ذلك الشخص هو ملك حينها يجب أن نقتله

Suikast demek... Silahsızken boş bir anında Onu öldürmemiz, değil mi?
الاغتيال يعني أن نقتله خلال أوقاته الخاصة عندما لا يكون مسلحاً

Eğer tekrar canlanmışsa, Onu öldürmemiz gerek.
لو أنها جثة عادت للحياة , علينا أن نقتله

- Onu öldürmeliyiz. Parçalara ayirip, yakmaliyiz.
يجب أن نقتله , مع باقي أصدقائه يجب أن نحرقهم

Ve o şey, rüyamda gördüğüm şeyse onu öldüremeyiz.
‫وإذا هو الشيء عينه الذي رأيته في حلمي ‫لا يمكننا أن نقتله

Buraya döndüğü gibi onu öldürmeliydik.
كان علينا أن نقتله سرعان ما عاد إلى المخيم

onu öldürmemizi istiyor.
هو يريد منا أن نقتله

Belki de hiçbir zaman işlemeyeceği bir suça engel olmak için Onu öldürmek mi çözüm yani?
أذن الحل أن نقتله تحاشياً لجريمة لم يقترفها قط ؟

Çünkü mutlu olmadığı zamanlarda Onu öldürmek istiyorduk.
لأنه عندما لم يكن سعيدا, أردنا أن نقتله

Ernie, küçücük bir fare. Onu öldürmek zorunda mıyız?
(إيرني) أنه مجرد فـأر صغير هل يجب أن نقتله حقاً؟

O zaman Onu öldürmek zorunda kalırız.
إذاً يجب أن نقتله

Şimdi Onu öldürmek zorundayız.
الآن يجب أن نقتله

Onu öldürmek yeterli değil.
لا يكفينا أن نقتله

Şansımız varken Onu öldürmemiz gerektiğini söylemiştim.
لقد قلتُ لك أننا كان يجب أن نقتله عندما كانت لدينا الفرصة

Asıl Onu öldürmemiz gerek. Diğeri sadece yüksek sesli bir şırfıntı.
إنه من يجب أن نقتله إنها مجرد عاهرة بصوت مرتفع

Onu öldürmemiz gerektiğini düşündüğünü biliyorum.
أعلم أنك تفكر أننا يجب أن نقتله

Onu öldürmemiz gerektiğini göstermez bu.
هذا لا يعني أن علينا أن نقتله

Bana sorarsanız bence de Onu öldürmeliyiz.
لو طلبتي رأيي فانا أيضاً أرى بانه يجب أن نقتله

Belki de Onu öldürmeliyiz.
لربّما يقتضي منّا الأمر أن نقتله.

Onu öldüremeyiz çünkü katiller kahraman olamazlar.
لا يمكننا أن نقتله لأن القتلة لا يمكنهم أن يكونوا أبطالاً!

Sana söylemiştim, onu öldürmeliydik.
لقد قلت لك أن علينا أن نقتله

T'evgin'den korktuğu için onu öldürmemizi emretti.
إنه يخشى (تيفجين) ولهذا السبب أمرنا أن نقتله.