Daha sonra da Açıkçası baş belasının tekine ve son olarak da Dürüst olmak gerekirse vazgeçenin önde gidenine. | Open Subtitles | ثم إلى حد ما مصدر إزعاج , في الحقيقة إذا نستطيع أن نكون صادقين تماما وفي الأخير إلى مستقيل |
Ve Dürüst olmak gerekirse, yatakta da iyi değil. | Open Subtitles | وإلى أن نكون صادقين تماما، انه ليس على ما يرام في السرير. |
Dürüst olmak gerekirse pek misafirim olmaz. | Open Subtitles | أن نكون صادقين ، أنا لا أحصل على الكثير من منزل الضيوف. |
Dürüst olmak gerekirse bu biraz tuhaf. | Open Subtitles | إنه أمر غريب بعض الشيء أن نكون صادقين مع بعضنا |
Dürüst olmak gerekirse, bazı problemlerim vardı. | Open Subtitles | أن نكون صادقين ، لقد كان لدي مشاكلي الخاصة |
Dürüst olmak gerekirse Courtney'den kurtulmak istediğimiz için bahane olsun istedik. | Open Subtitles | أن نكون صادقين تماما، أردنا ذريعة الابتعاد عن كورتني. |
Dürüst olmak gerekirse zevk biraz gölgede kaldı. | Open Subtitles | وكان متعة إلى حد ما شابت إلى أن نكون صادقين. |
Biliyorsun, Dürüst olmak gerekirse buraları neredeyse hiç görmedim. | Open Subtitles | تعلمون, أن نكون صادقين, أنا تقريبا لم نرى هنا. |
Çok incesiniz ama Dürüst olmak gerekirse, iş bütün zamanımı alıyor. | Open Subtitles | انكِ جميلة جدا لكن آه يجب أن نكون صادقين العمل يأخذ معظم وقتي لذا |
Dürüst olmak gerekirse biraz sıkıcı bir yer. | Open Subtitles | المؤسسة الدولية للعلوم، اهأنا قليلا من داونر، أن نكون صادقين. |
Dürüst olmak gerekirse, hikayeyi tam bilmiyorum. | Open Subtitles | أن نكون صادقين معكم، أنا لا أعرف القصة كلها. |
Dürüst olmak gerekirse eve dönerken talimatlardan birine itaatsizlik ederek yoldan saptım ve atım ve ben bir kurt sürüsü tarafından kuşatıldık. | Open Subtitles | أن نكون صادقين كان هناك تعليمة واحدة لم يعص. تركت الطريق |
Ama Dürüst olmak gerekirse bu durum uzun zamandır yapım aşamasındaydı. | Open Subtitles | ولكنني أعتقد بأننا لو أردنا أن نكون صادقين مع بعضنا البعض هذه الفوضى كانت آخذة في التكون منذ وقت طويل |
Açıkçası kapak tasarımı çok garibime gitmişti. | Open Subtitles | ومجرد استثنائي خارج على العمل الفني. أن نكون صادقين. |
Açıkçası, burada işler sensiz epey zor yürüyor. | Open Subtitles | ومن تم حقا الخام الذهاب هنا بدونك، أن نكون صادقين. |
Açıkçası burada rahatım. | Open Subtitles | أن نكون صادقين معك، أنا مرتاح هنا. |
Zihnimdeki bu sorular, cevapları zor olduğu için değil, birbirimize karşı dürüst olmamızı gerektirdiği için zor. | TED | هذه الأسئلة، في رأيي، ليست صعبة لأن الإجابات معقدة ، أنها صعبة لأنها تتطلب منا أن نكون صادقين مع أنفسنا. |
Dürüst olmam gerekirse bazı yerlerinde sıkıldım. | Open Subtitles | لقد وجدت نفسي بالملل قليلا، أن نكون صادقين. |
Dinle, Neal ile konuştum ve kıza karşı dürüst olacağız. | Open Subtitles | أصغ، لقد تحدثت إلى (نيل{\pos(192,230)})، وعلينا أن نكون صادقين معها فحسب -{\pos(192,230)} |
Birbirimize dürüst olmamız gerekiyor. Birbirimize her şeyi anlatmamız gerekiyor. | Open Subtitles | علينا أن نكون صادقين مع بعضنا البعض وأن نقول كلّ شيء لبعضنا. |
Özrünü kabul ediyorum, ebeveynleri olarak birbirimize karşı tamamen dürüst olmalıyız. | Open Subtitles | أنا أقدر الإعتذار ، لكن إنظر بكونك مساعد في التربية . يجب أن نكون صادقين كلياً مع بعضنا |
Sadece sana karşı dürüst olmak istedim. | Open Subtitles | أردت فقط أن نكون صادقين معك. |