Demek istediğim, bu çocuk ömrü boyunca evlatlık sisteminde dolandı durdu. | Open Subtitles | أعني أن هذا الطفل دائم الحركه نظام الحضانة هو حياته كلها |
Bir bekleme listesi olduğunu anlıyorum ama bu çocuk zaten bir koruyucu ailedeymiş. | Open Subtitles | أفهم أن هناك لائحة إنتظار الفرق هنا أن هذا الطفل سبق و كان في بيتٍ كفيل |
Kanunlara göre bu çocuk istismarıdır. | Open Subtitles | في نظر القانون أن هذا الطفل تعرض للإساءة. |
24 saattir babam olmana dayanarak söylüyorum ki bu çocuk kesinlikle aile piyangosunu kazandı. | Open Subtitles | حسناً، وفقاً للأربع و العشرين ساعةً التي كُنت فيها أبي أنا متأكد جدا أن هذا الطفل فاز لتوه في اليانصيب الأبوين |
Sayın yargıç, dikkatinizi çekmek istediğim şey bu çocuk özel bir okulda okuyor. | Open Subtitles | سعادتك, أريد فقط أن أشير... أن هذا الطفل في مدرسة خاصة... |
Dokuzuncu günde, şu resme bakın ve korkun. Bu resme bakıp diyorum ki, "Teşekkürler Allah'ım" çünkü açıkça görünüyor ki bu normal bir çiçek vakası ve biliyorum, bu çocuk yaşıyacak. | TED | بحلول اليوم التاسع، تنظرون الى الصورة، ويصيبكم الرعب. أنني أنظر لهذه الصورة وأقول، "الحمد لله" لأن الواضح أن ذلك فقط الحالة العادية للجدري، وأعرف أن هذا الطفل سيعيش. |
bu çocuk önemli mi? | Open Subtitles | أن هذا الطفل مُهماُ ؟ |