Burasının çocukları getirmek için güzel bir yer olduğunu düşünmüyorum. | Open Subtitles | لا أعتقد أن هذا مكان رائع لإحضار الأطفال.. |
Buranın güven içinde yaşayabilecekleri bir yer olduğunu düşünmeye ihtiyaçları var. | Open Subtitles | يجب أن يعرفوا أن هذا مكان آمن يمكنهم المجيء إليه |
Yani buraya gelmek istemiyordun ama burasının seni dinleyebileceğim bir yer olduğunu düşündün. | Open Subtitles | ربما ستضطر للإصغاء إلي إذن أنت لم ترغبي أن تأتي إلى هنا لكنك اعتقدتِ أن هذا مكان |
Konuşmak için güvenli bir yer diye düşündüm. | Open Subtitles | .أنا أعتقد أن هذا مكان آمن للحديث |
Ben de burası düşüncelerimi toplamak için iyi bir yer diye düşündüm. | Open Subtitles | أظن أن هذا مكان جيد لأجمع أفكاري |
Buranın benim için buluşmayı önerecek ilginç bir yer olduğunu düşünüyor olabilirsin, ...ama sürprizleriniz daha yeni başlıyor. | Open Subtitles | ربما تعتقد أن هذا مكان غريب لاقتراح اجتماع ولكن.. ولكن دهشتك بدأت للتو |
İnsanlar, kliniğin ruhu rahatlatan bir yer olduğunu hatırlamalı. | Open Subtitles | أردت تذكير الناس أن هذا مكان لتغذية الروح |
Buranın ekibimin, hiç soru sorulmadan birkaç gün ortadan kaybolması için mükemmel bir yer olduğunu duydum. | Open Subtitles | لقد سمعت أن هذا مكان مثالي للأختباءبضعةأيام.. لأجل فريقي دون أن يطرح أحد أيّ أسئلة. |
- Burasının, evde söyleyemediklerini söylediğin, yapamadıklarını yaptığın bir yer olduğunu hissediyor musun? | Open Subtitles | هذا صحيح - أتشعر - أن هذا مكان تستطيع أن تقول و تفعل فيه أشياءً قد لا تكون مسموحة لك بفعلها في المنزل؟ |
Konuşmak için iyi bir yer olduğunu söyleyebilirim. | Open Subtitles | وجدت أن هذا مكان ملائم للتحدث |
Buranın güzel bir yer olduğunu duydum. | Open Subtitles | سمعت أن هذا مكان لطيف |