Kulağa hoş gelmediğinin farkındayım, ama gerçekten kompliman olarak söyledim. | Open Subtitles | أعلم أن هذا يبدو مقرفاً، لكني كنت حقاً أعنيه كمجاملة. |
Tabii. Bak, bunun Kulağa çılgınca geldiğini ve kanıtım olmadığını biliyorum, ama... | Open Subtitles | اسمع, اعلم أن هذا يبدو جنونياً وليس لدي دليل عليه, لكن 000 |
- Biliyorum Kulağa saçma gelebilir. İnan bana, ne kadar çılgınca geliyor farkındayım. | Open Subtitles | أعرف أن هذا يبدو مجنونا, صدقوني, أنا أعرف كيف سخيف مجنون هذا يبدو, |
Irkçı bir hakaret gibi geldiğini biliyorum çünkü ileride büyük ihtimalle pirinci çok sevecek ama o şekilde söylemek istemedim. | Open Subtitles | وأنا أعرف أن هذا يبدو كلامًا عنصريًا لأننا بيض وهي على ما يبدو تحب الرز لكنني لم أقصد تلك الطريقة |
Bak bunun saçma göründüğünü biliyorum ama ailem garip ve birbirine bağlıdır ve her şeyi birlikte yapmaları gerekir. | Open Subtitles | إنظر ، أعرف أن هذا يبدو سخيفاً لكن والدىّ غرباء و مرتطبتان و هما يفعلان كل شئ معا فحسب |
Biliyorum size böbürleniyormuşum gibi gelecek ama büyük işler başaracağım. | Open Subtitles | أعلم أن هذا يبدو أنني أتباهى لكنني سأفعل أشياء كبيرة |
Bunun kötü göründüğünün farkındayım ancak henüz bir anlaşma sağlamamıştık. | Open Subtitles | أدرك أن هذا يبدو سيئًا ولكننا لم نكن اتفقنا حتى |
Bu delilik gibi gelebilir, ama dün yolda olanlardan beri bu şekli görüyorum. | Open Subtitles | أنا أعرف أن هذا يبدو مجنونا لكن منذ ليلة أمس أنا ارى هذا الشكل باستمرار |
Bakın, bunun Kulağa korkunç geldiğini biliyorum, ...ama iyisini sona sakladım. | Open Subtitles | أنا أعلم أن هذا يبدو مخيفا لكنني أبقيت الأخبار الجيده للنهايه |
Adamın kalp krizinden gitmesini diliyorum, Kulağa kötü geliyor ama... | Open Subtitles | أتمنى لو يصاب بنوبة قلبية، مع أن هذا يبدو مريعاً |
Bunun Kulağa bir fıkra gibi geleceğini biliyorum. | TED | أعرف أن هذا يبدو مثل المزحة. ثلاثة أطباء يدخلون الى حانة. |
Bu Kulağa sağduyu gibi gelecek ama bazı çevrelerde oldukça radikal. | TED | أدرك أن هذا يبدو بديهيًا لكن في بعض الدوائر هذا تغيير جذري |
Kulağa kötü gelecek ama hesabını ödemedi. | Open Subtitles | أعرف أن هذا يبدو سيئا، لكنه لم يدفع الشيك. |
Bunun Kulağa delice geldiğini biliyorum, ama çavdarı almalıyım. | Open Subtitles | أعلم أن هذا يبدو جنوناً ولكنني أحتاج هذا الخبز حقاً |
Tamam, Kulağa delice geldiğini biliyorum, ama onu gördüm. | Open Subtitles | حسناً، اعلم أن هذا يبدو جنونياً، ولكني رأيتها |
Bunun delice geldiğini biliyorum, ama sadece bana güvenmen lazım. | Open Subtitles | أعرف أن هذا يبدو جنوناً، لكن عليك أن تثقي بي. |
sorumluluk sınıflandırmasına göre… …karşı konulamaz gibi göründüğünü… …bende biliyorum. Küresel tedarik zincirim boyunca… | TED | وأنا أعلم أيضاً أن هذا يبدو عادةً مغامرة في المسئولية كأن يقول الناس |
Bunun berbat göründüğünü biliyorum, ama sizi temin ederim ki dostlarım, tamamiyle masumum. | Open Subtitles | أدرك أن هذا يبدو فظيعاً لكني أردت طمأنتكم فقط يا أصدقائي بأني بريء تماماً |
Merhametsizlik gibi göründüğünü biliyorum ama, güneşin altında... | Open Subtitles | أعرف أن هذا يبدو قاسياً لكن جسم الطائرة في الشمس |
İmkansız göründüğünün farkındayım ama onunla konuşman şart. | Open Subtitles | أعرف أن هذا يبدو مستحيلاً و لكن يجب أن تكلمه |
Bu size biraz abartılı gibi gelebilir, ama sizi temin ederim ki, sürekli gözetleme, en kararlı suçlu için bile caydırıcı olabilir. | Open Subtitles | و أعرف أن هذا يبدو متعباً لكنني أؤكد لكم أن المراقبة المنتظمة ستردع حتى أكثر المجرمين إصراراً |