"أن هناك رجل" - Traduction Arabe en Turc

    • bir adamın
        
    • adam var
        
    • bir adam olduğunu
        
    Ve demiştim ki, ailesi bunu gizlese bile bir adamın onun için hapiste olduğunu öğrenecek. Open Subtitles كما قلت أنه حتى لو قام والداها بإخفاء الأمر فإنها ستعلم، ربما في المدرسة، أن هناك رجل في السجن من أجلها
    Orada hâlâ hayallerinden vazgeçmeyen onlar için savaşan bir adamın da var olduğunu söylüyor. Open Subtitles يقول لي أن هناك رجل لم يستسلم أيضا، رجل لا يزال بالخارج يقاتل
    Tek bildikleri, onları yok edebilecek gizemli bir adamın olduğu, ve ona ait olduğunu sanıyorlar. Open Subtitles فأنت بأمان. بقدر ما يَعْرفونَ أن هناك رجل مجهول هناك يَسْتَطيع تَحْطيمهم، وأنت تحت امرته.
    # Şanslıyız ki bize her şeyi olumlu # # gösterebilecek # # güldüren ve ağlatan adam var # Open Subtitles ♪من حسن الحظ أن هناك رجل يمكنه القيام بإيجابية ♪ ♪ بكل تلك الأمور التي تجعلنا ♪ نضحك و نبكي
    Düşünün ki bir adam var ve günde 20 tane sigara içiyor. Open Subtitles لنقل أن هناك رجل يدخن عشرين سيجارة يومياً
    Şu anda banyomda silahlı bir adam olduğunu biliyor musun? Open Subtitles هل تعرف أن هناك رجل بمسدس فى حمامى الأن؟
    İçinde bir yerlerde iyi bir adam olduğunu biliyordum. Open Subtitles أنا أعلم أن هناك رجل جيد الداخل منك في مكان ما...
    Radyoyu açmış deli bir adamın başıboş ortada dolaştığını söylemişler. Open Subtitles وكانوا يقولون أن هناك رجل مجنون طليق
    Çünkü, uçaktaki omurgası kırık bir adamın birden yürüyebildiği haberi buraya kadar ulaşınca insanlar fazlasıyla heyecandılar, çünkü böylesi bir olay ancak çok özel birinin başına gelirdi. Open Subtitles لأنه عندما سمع الناس أن هناك رجل انكسر عموده الفقري على الطائرة و استطاع السير ثانيةً ...حسناً
    - Kurşun yemiş bir adamın burada yattığına eminim. Open Subtitles أنا متأكد أن هناك رجل مستلقي هنا
    Bana da her yıl Noel vakti tatlı, şişman, yaşlı bir adamın uslu duran küçük çocuklara hediyeler getirdiği söylendi. Open Subtitles ولقد أخبروني من قبل ,كل سنة بحلول أعياد الميلاد أن هناك رجل عجوز سمين يقوم بتوزيع الحلوي للبنات و الأولاد الصغار الجيدين.
    - Kurşun yemiş bir adamın burada yattığına eminim. Open Subtitles أنا متأكد أن هناك رجل مستلقي هنا
    Orada bir adamın insanlara şarkı söylemesi için para verdiğini duydum. Open Subtitles سمعت أن هناك رجل... يدفع لمن يغني له.
    Bir sandalda "X" mil hızla giden bir adam var... ve dalganın hızı da, işte başka bir mil... ve kasabaya ulaşması ne kadar sürer? Open Subtitles مثلا، أن هناك رجل يقود زورق لمسافة معينة والمسافة الحالية تستغرق وقت معين فكم يستغرقه من الوقت ليصل إلى البلدة?
    bir adam var, bu civarlarda yaşıyor olabilir, ve bilirsiniz, bazı sorgulanabilecek olaylara karışmış. Open Subtitles أن هناك رجل من الذين يعيشون في هذا الحي متورط في بعض الأنشطة المشكوك فيها
    Kağıtta bir adam var ve bir daha gün yüzü görmeyeceğinde emin ol. Open Subtitles يجب ان تعلم أن هناك رجل في هذه الورقة لن يظهر في مكان ما مجدداً
    Hikayenin merkezinde çok başarılı bir adam var. Open Subtitles دعنا نتصور أن هناك رجل ناجح للغاية لديه كل شيء...
    Onlara burada Kafkasyalı, 1.80 boylarında, askeri ceketli ve şu anda ...12 numaralı hattan firar eden bir adam olduğunu söyle. Open Subtitles وأعلمهم أن هناك رجل قوقازي،بطول حوالي 5.11 قدم (قوقازي: رجل أبيض ومن العرق الأبيض) يرتدي سترة ذات شكل عسكري،هرب حاليا من المسار 12

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus