"أن هناك شيء" - Traduction Arabe en Turc

    • bir şey olduğunu
        
    • bir şeyler olduğunu
        
    • bir şey var
        
    • bir şeyler olduğu
        
    • bir şeyler vardır
        
    • birşeyler olduğunu
        
    • bir şeyin
        
    • şeyler var
        
    • bir şey varmış
        
    • bir sorun olduğunu
        
    Çok geçmeden elimizdeki bu bilgilerde olağan dışı bir şey olduğunu fark ettik. Open Subtitles حالاً ، أدركنا أن هناك شيء ما بهذه البيانات والتي ليست غير عادية
    Doktorlar ve bilim camiası kimi meselelere ancak değinecek bir şey olduğunu bilirlerse değinirler. TED الأطباء والمجتمع العلمي باستطاعتهم معالجة المشاكل فقط عندما يعرفون أن هناك شيء يجب علاجه.
    Sınırsız mükemmelliğin kökünde insan dışı bir şeyler olduğunu ne zaman anlayacağız? TED متى سنقدر أن هناك شيء قاسٍ للغاية بالكمالية التي لا حدود لها؟
    Her zaman onunla ilgili tuhaf bir şeyler olduğunu biliyordum. Open Subtitles كنت أعرف دائما أن هناك شيء غريب عن ذلك المتأنق.
    Belki toplarla ilgili özel bir şey var. TED وربما أن هناك شيء ما مميز في الكرات الزرقاء.
    Bak, aklını kurcalayan bir şeyler olduğu belli. Open Subtitles اصغي، يمكنني معرفة أن هناك شيء يجول بخاطركِ..
    Kitty, pazartesi saat öğleden sonra 3 olduğunda sen hala yataktaysan, ters giden bir şeyler vardır. Open Subtitles عندما تكون الثالثة في عشية السبت و أنت مازلت بالسرير أعلم أن هناك شيء خاطئ
    Niçin sanki bize söylemediğin birşeyler olduğunu düşünüyorum? Open Subtitles لماذا أعتقد أن هناك شيء ما لم تخبرنا به؟
    Özünde saklı bir şey olduğunu biliyordum. Open Subtitles كنت أعرف أن هناك شيء بداخلك اسفل تلك القشور
    Ve bir his bana, kötü bir şey olduğunu söylüyor. Open Subtitles لأنه سوف يقابلني في الردهة وما اشعر به هو أن هناك شيء فظيع قد حدث له
    Orada bir yerde gerçekten bana özel bir şey olduğunu biliyorum. Open Subtitles أعرف وواثق أن هناك شيء مميز جداً سيحدث لي
    Ama orada bir yerde gerçekten bana özel bir şey olduğunu biliyorum. Open Subtitles لكنني واثقة أن هناك شيء مميز جداً ينتظرني
    Umarım aramızda bir şey olduğunu sanmıyorlardır. Open Subtitles أرجو أن لا يعتقدوا أن هناك شيء بيننا لا..
    Eğer gardiyanlar beni seninle görürse, bir şeyler olduğunu anlayabilir. Open Subtitles إن شاهدني الحراس معك قد يعتقدون أن هناك شيء ما
    Bugün, havuzun kenarında yürürken yüzeyin altında ters giden bir şeyler olduğunu haber veren kız ben oluyorum. TED اليوم، أستطيع أن أكون تلك الفتاة التي تمشي قرب المسبح لأقوم بالإنذار أن هناك شيء يحدث تحت السطح.
    Saçma olduğunu biliyorum ama hâlâ babasıyla arasında bir şeyler olduğunu düşünüyorum. Open Subtitles ، أعلم بأنه سخيف نوعاً ما لكن يبدو كما لو أن هناك شيء لا يزال بينه وبين والده
    ve daha sonra bana, 'Bildiğiniz gibi ben bir ateistim, ama biliyorum ki bir yerlerde bizden üstün olan bir şey var.' TED قالت بعدها أنت تعرف ، أنا ملحدة ولكني أعلم أن هناك شيء ما أعلى مما نحن عليه
    Saat on yönünde bir şey var gibi. Bakalım. Open Subtitles يبدو أن هناك شيء على الأرض عن درجة 10، لنلقي نظرة
    Bu konuların uzmanı değilim ama çok acayip bir şeyler olduğu aşikar... Open Subtitles لست خبيرا في الأمور القانونية لكن بات من الواضح أن هناك شيء سخيف يحدث
    Ama bilemiyorum eğer Haley onda bir şeyler gördüyse muhtemelen bir şeyler vardır. Open Subtitles لو كانت ترى فيه شيء, فمن المحتمل أن هناك شيء.
    İkimizde burayla ilgili birşeyler olduğunu biliyoruz. Open Subtitles كلانا يعلم أن هناك شيء ما حول هذا المكان
    Bu büyük buluşu nasıl yaptığının hikâyesini paylaştığı zaman, ayrıca bir şeyin onu neredeyse bu buluşu yapmaktan alıkoyduğunu da açıklıyor. TED وعندما أخبر جاك قصته وكيف وصل لهذا الإنجاز الضخم، قام أيضاً بشرح أن هناك شيء واحد منعه من التوصل لهذا الإنجاز.
    Eğer delirmediysem, onda gerçekten çok tuhaf bir şeyler var. Open Subtitles إما أكون مجنونة أم أن هناك شيء غريب بتلك الفتاة
    İsteyip de elde edemediğin bir şey varmış gibi görünüyor. Open Subtitles حسناً يبدو أن هناك شيء تحتاجين إليه ولا تحصلين عليه
    Lumely denen adamda bir sorun olduğunu biliyordum. Open Subtitles كنت أعلم أن هناك شيء خاطىء مع ذلك الرجل لوميلي

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus