"أن يتقاعد" - Traduction Arabe en Turc

    • emekli olmak
        
    • emekli olmaya
        
    • emekli olmayı
        
    • emekli olmadan
        
    • emekli olmamalı
        
    • emekliliği
        
    O adam hayatı boyunca çalışıp durmuştu ve emekli olmak istemiyordu. Open Subtitles هذا الرجل كان يعمل و يعمل و لم يكن يريد أن يتقاعد
    - Hadi ama, çocuk sizin için biraz çalışmış. Şimdi de emekli olmak istiyor. Open Subtitles بحقّك، عمِلَ لصالحك لفترة والآن يريد أن يتقاعد
    "Üst düzey emlakçılarımızdan biri emekli olmaya karar verdi." "Lütfen yarın sabah saat 09.00'da ofise gelin." Open Subtitles "فقد اختار أحد كبار السماسرة أن يتقاعد يُرجى الحضور للمكتب غدًا بتمام الساعة 9 صباحًا"
    "Üst düzey emlakçılarımızdan biri emekli olmaya karar verdi." Open Subtitles فلقد اختار أحد كبار سماسرتنا أن يتقاعد".
    Tabii ki emekli olmayı reddetti. Open Subtitles بالتأكيد رفض أن يتقاعد
    Ayrıca, emekli olmadan önce mikrobiyoloji profesörüydü. Open Subtitles كما انه قبل أن يتقاعد كان أستاذ علم الميكروبات
    Bence de Robert emekli olmamalı. Open Subtitles لا أعتقد يجب على (روبرت) أن يتقاعد
    Ben de erken emekliliği nasıl kaldıracağımı merak ediyordum. Open Subtitles الآن، ويمكنني أن يتقاعد بالكامل.
    Klişe şudur ki emekli olmak istemeyen birisi emekli olduğunda her zaman, ailesiyle birlikte daha çok zaman geçirmek istediği söylenir. Open Subtitles عندما يتقاعد شخص... فمن لا يريد أن يتقاعد... يقولون هذا لأنهم يريدون أن يقضوا...
    Owen 2 yıl içinde emekli olmak istiyor. Open Subtitles اوين يريد أن يتقاعد في غضون عامين
    emekli olmak istediğini biliyorum. Open Subtitles علمت أنهّ... طُلِب منه أن يتقاعد.
    - Bir süreliğine emekli olmak. Open Subtitles -على المرء أن يتقاعد يوما ما
    "Üst düzey emlakçılarımızdan biri emekli olmaya karar verdi." Open Subtitles فلقد أختار أحد كبار سماسرتنا أن يتقاعد.
    Bu, en iyi kısmı. 12 yıl önce Alain, emekli olmaya karar vermiş. Open Subtitles منذ 12 سنه قرر الان أن يتقاعد
    emekli olmaya çalışıyor. Open Subtitles لقد يحاول أن يتقاعد
    Richard emekli olmayı planlıyor. Open Subtitles (ريتشارد) ينوي أن يتقاعد
    Emniyet Müdürü'nün emekli olmadan önceki hediyesi. Open Subtitles هدية من رئيس الشرطة قبل أن يتقاعد.
    emekli olmadan Jonesy'ye veda etmek istersin sanmıştım. Open Subtitles حسناً، ظننت أنك ستريد أن تودع (جونزي) قبل أن يتقاعد
    Bence Robert emekli olmamalı. -Teşekkür ederim baba. Open Subtitles لا أعتقد أن يتقاعد (روبرت)...
    Keşke hepimizin emekliliği böyle olsa. Open Subtitles أتمنى أننا يمكن أن يتقاعد عن مثل هذا.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus