"أن يجدوا" - Traduction Arabe en Turc

    • bulmaya
        
    • bulmalılar
        
    • bulduklarında
        
    • bulunmadan
        
    İnsanlar sevdikleri biri ölünce buna bir anlam bulmaya çalışıyor. Open Subtitles . يريد النّاس أن يجدوا سبباً منطقياً حينما يموت محبوبهم
    Kuzeybatı Geçidi'ni bulmaya çalışırken ölen binlerce ve binlerce insanı düşünün. TED فكر بالآف والآف من الناس الذين ماتو وهم يحاولون أن يجدوا طريق الشمال الغربي
    Korkacak bir şey olmadığını ve sadece onları sevmek ve korumak istediğimizi anladıklarına göre, bize katılmanın yolunu onlar bulmalılar. Open Subtitles يجب أن يدركوا الآن أنه لا يوجد خوف وأننا نرغب بكل الامان والحب لهم يجب أن يجدوا طريقة للإنضمام إلينا
    Yollarını kendileri bulmalılar ve bazen benimle konuştuğun zamanlarda seni daha dikkatli dinlemeliydim. Open Subtitles لا أستطيع أن أقول لهم ماا يفعلوا بعد الأن يجب عليهم أن يجدوا طريقهم الخاص
    Ama altı ay sonra mumyalanmış cesedini bordum katı merdivenlerinde bulduklarında, çocuklara ne diyeceğiz? Open Subtitles لكن بعد ستة أشهر من الآن بعد أن يجدوا جثتها المحنطة في آخر سلالم القبو ماذا سأقول للأطفال؟
    Vaughn'un maaş bordrosunu bulduklarında ve test sonuçları geldiğinde bir numaralı şüpheli ben olurum. Open Subtitles ..بما أن يجدوا جدول رواتب فون ثم تظهر نتائج الفحوص ، سوف أكون المشتبه به رقم واحد
    Evet, Vasquez'in cesedi bulunmadan deli gibi kaçmak. Esirler kaçtı. İspanyolca bilmiyorum. Open Subtitles نعم ، أركض كأن الجحيم يطاردك قبل أن يجدوا جثة فاسكويز انا لا أتحدث الأسبانية اتعلم ، إذا ما اجتزنا هذا
    İnsanlar yıllardır Gece Perileri Ormanı'nı bulmaya çalışıyor. Open Subtitles حاول الناس لسنين أن يجدوا غابات الخصلة الليلية
    Onlar sadece kalbinizde bir yer bulmaya çalışıyorlar. Open Subtitles إنّهم فقط يحاولون أن يجدوا مكاناً صغيراً في قلوبكم.
    Onu ölmeden önce hamile bırakan kişiyi bulmaya çalışıyorlar. Open Subtitles إنهم يحاولون أن يجدوا الرجل المسؤول عن جعلها حاملاً قبل موتها
    Bedeni pes ediyor olsa bile, zihnini sayısal bir depoya aktarmak için bir yol bulmaya çalışıyorum. Open Subtitles لذلك، على الرغم من زوجها جسمها هو الفشل، أنا أحاول أن يجدوا طريقة لنقل عقلها إلى التخزين الرقمي.
    Ve ona eş bulmaya çalışan ebeveynlerimizle uğraşmak da var. Open Subtitles والتعامل مع والدينا الذين يحاولون أن يجدوا له زوجة
    Yollarını kendileri bulmalılar ve bazen benimle konuştuğun zamanlarda seni daha dikkatli dinlemeliydim. Open Subtitles لا أستطيع أن أقول لهم ماا يفعلوا بعد الأن يجب عليهم أن يجدوا طريقهم الخاص
    O zaman daha güçlü deliller bulmalılar çünkü bu olay, meşru müdafaayım diye bağırıyor, hanımefendi. Open Subtitles إذا على الناس أن يجدوا دليلاً أفضل لأن ذلك مجرد دفاع عن النفس ...
    Vaughn'un maaş bordrosunu bulduklarında ve test sonuçları geldiğinde bir numaralı şüpheli ben olurum. Open Subtitles بما أن يجدوا جدول رواتب فون... ـ ثم تظهر نتائج الفحوص ، سوف أكون المشتبه به رقم واحد
    Cesedi bulduklarında Rahl benim yaptığımı anlayacaktır. Open Subtitles بمجرد أن يجدوا الجثمان سيعلم (رال) أننّي من فعلتُ ذلكَ.
    Babam orayı içinde petrol bulunmadan önce sattı. Open Subtitles باعها والدي قبل أن يجدوا فيها النفط
    Babam orayı içinde petrol bulunmadan önce sattı. Open Subtitles باعها والـدي قبل أن يجدوا فيها النفط

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus