Perowne'ye, cephe ve alay arasında bir seçim yapmasını söyledi. | Open Subtitles | هو قال بيرون يمكن أن يختار بين صعود الخط وان يكسر من قبل كتيبته |
Brandon'dan seçim yapmasını istedin o da yapıyor. | Open Subtitles | أردت لـ براندون أن يختار. انه يفعل. |
Ona kimin ölüp kimin yaşayacağını seçme hakkını ona kim veriyor? | Open Subtitles | من أعطاه الحق في أن يختار من يعيش ومن يموت؟ |
Bolluk kelimesi, göz kamaştırıcılık ve farklılık anlamına geliyor, nasıl olurda bir adam sadece biriyle oturmayı seçebilir ki? | Open Subtitles | " كلمة تقويمية تعني " وفرة من الجمال الفائق والتنوع حسناً، كيف يمكن لرجل أن يختار الاستقرار مع امرأة واحدة فقط ؟ |
Her erkeğin hayatında seçim yapması gereken anlar olur: | Open Subtitles | هناك وقت يأت في حياة كلّ رجل عندما يتوجب عليه أن يختار |
Kazanan seçmek istediği üç kişiyi daha seçebilir. | Open Subtitles | يمكن للفائز أن يختار ثلاثة آخرين من إختيارهم |
Hayır. Kocan doğru seçimi yapmamakta inat ettiği için ölecek. | Open Subtitles | لا، سيموت لأنه أكثر عناداً من أن يختار الاختيار الأنسب |
Bu yüzden bir seçim yapmasını istedim. | Open Subtitles | لذا طلبت منه أن يختار |
Aceleci davrandım, ona Shado ve Sara arasında seçim yapmasını söyledim. | Open Subtitles | طلبت منه بطيش أن يختار بين (شادو) أو (سارّة). |
seçim yapmasını söyle. | Open Subtitles | قل له أن يختار. |
Bu binayı seçme ihtimali yok demiştiniz. | Open Subtitles | إعتقدتك قلت أنّه من المستحيل أن يختار هذا المبنى. |
Kimin itlaf edilecegini seçme hakki da ona kalmis oluyor, degil mi? | Open Subtitles | ويمكنه أن يختار من يعِش، صحيح؟ |
Her insanın kendi yolunu seçme hakkı vardır. | Open Subtitles | كل شخص عليّه أن يختار الطريق المناسب |
- Nasıl seçebilir ki insan? | Open Subtitles | كيف لشخصٍ أن يختار من بينهم؟ |
Her erkeğin seçim yapması gereken bir an vardır. | Open Subtitles | يأتي وقت عندما يكون علي كل رجل أن يختار |
Dili ve erkekliği arasında bir seçim yapması gerekti. | Open Subtitles | وكان عليه أن يختار بين لسانه أو رجولته |
Kazanan seçmek istediği üç kişiyi daha seçebilir. | Open Subtitles | يمكن للفائز أن يختار ثلاثة آخرين من إختيارهم |
Bunu kontrol altına almaya, seçimi kendi yapmaya çalışıyor. | Open Subtitles | يريد أن يتحكّم بذلك، يريدُ أن يختار |