İkimiz de anlaşmayı bir kez bozduk. Bu çılgınlık kontrolden çıkmadan kes şunu. | Open Subtitles | كلانا انتهك الإتفاق لمرة واحدة، دعنا نتوقف قبل أن يخرج الأمر عن السيطرة |
Myrtle, konuklar gelmeden akrabanın dışarı çıkması harika bir duygu. | Open Subtitles | ياله من أحساس رائع أن يخرج أقاربكِ من المنزل قبل أن يأتى الضيوف |
Gordon habercilerini yollayabiliyorsa, kendiside çıkabilir. | Open Subtitles | جوردون يمكنه أن يخرج الرسل يمكنه أن يخرج نفسه |
Bir şeyler saklıyorsun. Bu odanın dışına çıkmasını istemediğin bir şey. | Open Subtitles | أنت تخفي شيئًا شئ لا تريدة أن يخرج خارج هذة الحجرة |
Bir liman işçisine bulunduğu yerden ayrılmasını ve bir gay bulup gemi havuzunda eğlenmesini söyledin. | Open Subtitles | أن يخرج من الخزانة ورجل شاذ أن يقضي الوقت على المرسى |
Sanırım birisi gidip Vincent Parmelly'i tutuklamalı. | Open Subtitles | أعتقد شخص ما يجب أن يخرج وتوقيف فنسينت بارميلي. |
Anlamadığım da bu... çünkü g.t herif çıkmak zorundaydı. | Open Subtitles | وهذا ما لا أفهمه 000 لأن هذا الوغد كان يجب أن يخرج |
Hayır ama doktor ameliyattan çıkar çıkmaz size bildirecek. | Open Subtitles | لا, لكن الدكتور سيتصل بكِ بمجرد أن يخرج من الجراحة |
Seni uyarıyorum: O havalandırma deliğine giren şeyler asla dışarı çıkmamalı. | Open Subtitles | عليّ أن أحذرك ، إن دخل شيء بفتحة التهوية تلك ، فلا يجب أن يخرج |
Yakaladığımızda Serbest kalmasını mı istiyorsun ? | Open Subtitles | هل تريد القبض علي العندليب ام لا ؟ أتريديه أن يخرج بريء عندما نقبض عليه ؟ |
Tamamen kontrolden çıkmadan önce bir şeyler yapılmalı. | Open Subtitles | لابد أن نفعل شيئا قبل أن يخرج الأمر عن السيطرة |
Kontrolden çıkmadan önce buna bir dur dememiz lazım. | Open Subtitles | نحتاج لمساعدتك لإيقاف هذا قبل أن يخرج الأمر عن السيطرة |
Kontrolden çıkmadan önce hasarı onarmalıyız. | Open Subtitles | يجب أن نسيطر على الضرر بأنفسنا قبل أن يخرج الأمر عن السيطرة |
Kendisinden dışarı çıkması istendiğinde... evi ateşe verdi. | Open Subtitles | والذى يقطن بهذا العنوان وعندما طلب منه أن يخرج كى يواجهنا فيُعتقد أنه قد أشعل النيران فى المكان |
Şimdiye kadar birilerine yemek götürmek için dışarı çıkması gerekirdi. | Open Subtitles | المفترض أن يخرج لتسليم بعض الطعام بحلول الآن |
Yüzlercesi bir yandan girdimi, diğer taraftan sürekli küller çıkabilir dışarıya. | Open Subtitles | يمكن إطعامها الجثث من طرف واحد و الرماد من شأنه أن يخرج من الطرف الآخر، مختلط، بالطبع. |
Merhaba, Bayan Lowe. Leonard dışarı çıkabilir mi? | Open Subtitles | مرحباً،سيدة لو هل بإمكان لينارد أن يخرج اليوم؟ |
Ben hala evliyken bir erkeğin benimle çıkmasını beklemek haksızlık olur. | Open Subtitles | لا أتوقع من رجل أن يخرج معي وأنا ما زالت متزوجة |
İçeride ünlü bir silahşor var. Vinnie onun çıkmasını bekliyor. - Kimmiş? | Open Subtitles | فى الكنيسة مقاتل بارع وفينى ينتظره أن يخرج |
Ona şehirden ayrılmasını söylemiştin. | Open Subtitles | -لقد أخبرته أن يخرج من المدينة |
Trask'ın o binadan bu gece ayrılmasını istiyorum. | Open Subtitles | أُريدُ أن يخرج (تراسك) خارج المبنى الليلة |
Hayır. Ölüm Tacirleri'nin gidip şehrin her yanını aramalarını isterdi. | Open Subtitles | لا كان سيود أن يخرج عملاء الموت لهناك ويمسحون كل بوصة فى المدينة |
- Efendi'nin yeryüzüne çıkmak için son çabası hasat zamanıydı. | Open Subtitles | آخر مرّة حاول السيّد أن يخرج كان يوم الحصاد |
Evet, ama güvenli bölgeden çıkar çıkmaz, kirli bölgeye girecek. | Open Subtitles | نعم، ولكن بمجرد أن يخرج من المنطقة الامنة سيكون في منطقة ملوثة |
çoğalıcılardan hiçbiri o gemiden dışarı çıkmamalı. | Open Subtitles | --لا يجب أن يخرج أي ربليكيتورز من الغواصة |