Evet, birkaç gazeteci dallama. Basıp gitmelerini, yoksa polisi çağıracağımı söyledim. | Open Subtitles | نعم، أوغاد من الصحف قلت لهم أن يرحلوا وإلا فسأتصل بالشرطة |
Herkes evimde olduğu zaman gitmelerini istedim. | Open Subtitles | كل ما أعرفه أنّهم حين يكونون جميعاً في منزلي أريدهم أن يرحلوا |
Lütfen onlara gitmelerini söyle. | Open Subtitles | فقط أخبرهم أن يرحلوا من هنا أرجوك |
Maden şirketi, 80'lerin sonunda buradan gitmeden önce inşa etmişti. | Open Subtitles | شركات التنجيم قامت ببنائه في الثمانينات قبل أن يرحلوا عن هُنا |
Norwoodların arabalarını yüklediğini gördüm gitmeden onlara Sean'ın yüzünü hissettirmeliyim. | Open Subtitles | رأيت آل نوروود يوضبون سيارتهم وأريد أن يتحسسوا وجه شون قبل أن يرحلوا |
Bir an aklımı mı yitirdim ne, kalkıp gitmelerini söyledim. | Open Subtitles | فقدت صوابي أو ما شابه قلت لهم أن يرحلوا |
onlara gitmelerini söyle. | Open Subtitles | . نيومار، أخبرهم أن يرحلوا |
Onlara gitmelerini söyle. | Open Subtitles | أخبرهم أن يرحلوا |
Hayır, onların gitmelerini istiyorum. | Open Subtitles | لا، أريدهم أن يرحلوا |
gitmelerini istemiyorum. | Open Subtitles | أنا فقط لا أريدهم أن يرحلوا. |
- Ne? - O zaman gitmelerini söyle. | Open Subtitles | حسنٌ إذن , أخبريهم أن يرحلوا |
- gitmelerini istiyorum. | Open Subtitles | -أريدهم أن يرحلوا |
Caroline, bu kameralar yüzünden gergin misin çünkü gitmelerini istersen... | Open Subtitles | (كارولاين)، أأنتِ قلقة من هذه الكاميرات، لأنّ لو أردتهم أن يرحلوا... |
Adamlarına defolup gitmelerini söyle. | Open Subtitles | -أخبري زملاءك أن يرحلوا |
gitmelerini istiyorum. | Open Subtitles | -أودّهم أن يرحلوا . |
Kiev'e gitmeden önce birkaç arkadaşımı görmeye. | Open Subtitles | أنا ذاهب لرؤية أصدقائنا قبل أن يرحلوا إلى كييف |
Masa 12'yi gitmeden önce durdurmalısın. | Open Subtitles | يجب أن تذهب لطاولة 12 قبل أن يرحلوا |