"أن يشعر" - Traduction Arabe en Turc

    • hissetmesini
        
    • hissedemez
        
    • hissetmeye
        
    • hissedebiliyorum
        
    • hissetmek isterler
        
    • hissetmekten
        
    • hissettiriyor
        
    Okumak için uzağa gitmeden önceki son yılında ihmal edilmiş hissetmesini ister miyiz? Open Subtitles هل تريدينه أن يشعر بالأهمال في سنته الأخيرة قبل أن يذهب إلى المدرسة؟
    Eğer Will'in de bu şekilde hissetmesini istiyorsan-- eğer onun da hatalı olduğunu hissetmesini istiyorsan Seni kibirli budala! Open Subtitles إن كنت تريد ويل أن يشعر بهذا الشكل إن كنت تريده أن يشعر بالفشل ؟
    Senin kadar tutkulu biri sahneye en iyisini vermek için Tanrı'nın bile istemediği bu insanlara empatiden başka bir şey hissedemez. Open Subtitles قلب مفعم بلعاطفة كقلبك يعطي الكثير على المسرح لا يستطيع إلا أن يشعر بلشفقة عليهما
    Ama görünmez yapın onları. Kimse varlıklarını hissedemez. Open Subtitles لكن إجعلهم خفيين، لا يجب أن يشعر أحد بوجودهم.
    Space Mountain'a bindik ve Ross biraz kötü hissetmeye başladı. Open Subtitles على أي حال، نحن في جبل الفضاء وروس يبدأ أن يشعر غير محدد قليلا.
    hissedebiliyorum. Yüce Tanrı'nın varlığını bu odada hissedebiliyorum. Evet! Open Subtitles أنا يمكن أن يشعر جود الله سبحانه وتعالى في هذه الغرفة.
    İnsanlar özel hissetmek isterler. Open Subtitles الناس يريدون أن يشعر الخاصة.
    Böylece sana rüşvet veriyor gibi hissetmekten kurtulacağım. Open Subtitles الآن ليس لدي أن يشعر كل القذرة حول رشوة لك.
    Rick, bu harika hissettiriyor. Open Subtitles أوه، نجاح باهر، ريك، أن يشعر جيدة جدا.
    Babamın da birisi için tekrardan böyle şeyler hissetmesini isterdim. Open Subtitles أتساءل أذا أستطاع أبى أن يشعر بهذه الطريقة تجاه أحدا مجددا
    Ve ben bu karar işlerinin bir parçası olduğunu hissetmesini istiyorum. Open Subtitles و أريده أن يشعر بأنه يمكنه الاشتراك باتخاذ القرار
    Onun kendini evinde hissetmesini ve kendi muhitine gelmesini istemiyor musun? Open Subtitles ألا تريدينه أن يشعر بأنه مرحب به سيجعله ذلك يشعر بأنه في بيئته
    Kalbimin hissettiği acı kadar vücudumun da hissetmesini istedim. Open Subtitles أردت أن يشعر جسدي بالألم الذي يشعر به قلبي
    Unutma, hareket etmediğin sürece seni hissedemez. Open Subtitles تذكر، طالما أنك ثابت مكانك، لا يمكنه أن يشعر بك.
    Yüzlerce yıl boyunca, ortodoksluğun hüküm sürdüğü dönemler boyu, kabul gören gerçek Baba Tanrı, yaratıcı, değişmeden kalmıştır ve bu sebeple de tanımlanmış şekliyle acı veya mutsuzluk hissedemez. TED لمئات من السنين, كان الرأي السائد والحقيقة المقبولة هي أن الرب الأب الخالق لا يتغير ونتيجة لهذا فهو بطبيعة الحال لا يمكن أن يشعر بالألم أو الحزن
    Kötü hissetmeye çalışıyorum ama yüzüm böyle yapıp duruyor. Open Subtitles أنا أحاول أن يشعر سيئة عن ذلك، ولكن وجهي يحتفظ به هذا.
    Mümkün olduğunca az hissetmeye çalışıyordum. Open Subtitles ل هو نوع من يحاول أن يشعر أقل قدر ممكن.
    Göremiyorum ama her şeyin güzel olduğunu hissedebiliyorum. Open Subtitles لا أستطيع أن أرى، ولكن أنا بالتأكيد يمكن أن يشعر كيف كل شيء جميل.
    Bu uyanmış....içindeki suyu hissedebiliyorum.. Open Subtitles .... هذا التحفيز يمكن أن يشعر في الماء ..
    Demek istediğim erkekler böyle bir ilişki yaşayarak kendilerini önemli hissetmek isterler ve Noah, seninle tanışmadan yıllar önce kendini önemli hissetmeyi bırakmıştı. Open Subtitles أقصد يجب أن يشعر الرجال أنهم مهمون كي يبقوا في علاقة ما وتوقفت أنا عن جعل (نوا) يشعر أنه مهم قبل أن يلتقي بك بسنوات
    - Cesur bir adam doğayı yüzünde hissetmekten hoşlanır. Open Subtitles - الرجل الشجاع يحب أن يشعر بالطبيعة على وجهه " جاك "
    Elime dokun. Tanrım, çok iyi hissettiriyor. Open Subtitles أوه، يا إلهي، أن يشعر جيدة جدا.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus