"أن يعمل" - Traduction Arabe en Turc

    • işe
        
    • çalışır
        
    • çalışıyor
        
    • çalışacak
        
    • çalışmalı
        
    • yapmak
        
    • çalışması lazım
        
    • çalışmak zorunda
        
    • ilgisi
        
    • yapması
        
    • çalışsın
        
    • çalışmasını istedim
        
    • çalışabilir
        
    • çalışması gerektiği
        
    Eğer dünyaların yok edicisi için işe yarıyorsa, bunu herkes kullanabilir. Open Subtitles ،ان كان يعمل مع مدمّر العالم فيمكنه أن يعمل مع الجميع
    Bunu, büyük bir topluluğa karşı ilk defa canlı olarak sergiliyorum, umarım çalışır. TED هذه المرة الأولى يعرض هذا عرضًا مباشرًا أمام جمهور كبير، لذا آمل أن يعمل.
    Bizim için, bu asla tekrar özgür olamayacağımız anlamına geliyor, ve senin oğlun ölesiye çalışıyor. Open Subtitles جميعنا يعني أننا يمكننا أن نكون أحراراً معاً و يكون على إبنك أن يعمل لنفسه حتى الموت
    Beşinci Element ortada olmalı... ve sonra kötülüğe karşı koyan silah çalışacak. Open Subtitles والعنصر الخامس يجب أن يكون في المنتصف وبعد ذلك يجب أن يعمل السلاح ضد الشر
    Makineyi canlandırmak için seyirci onunla çalışmalı, kılavuzluk etmeli, kabul etmeli, kendisini aşk eylemine vermelidir. Open Subtitles لكي يتم تفعيلها, على المُشاهد أن يعمل معها, أن يقودها أن يستقبلها, ويُسلّم نفسه لفعل الحب
    O puan almak için çok fazla iylik yapmak zorunda Open Subtitles هو يجب أن يعمل اشياء كثيرة جيدة ليربح نقاطا زائدة
    Tariq'in zıplayarak yapılan atış üzerine çalışması lazım. Open Subtitles طارق يجب أن يعمل على تحسين رميته عند القفز
    Yani düşünün: bilgisayarınızı alıp nükleer bir reaktöre atıyorsunuz ve hala çalışmak zorunda. TED لذلك تخيلوا فقط: أنكم تأخذون حاسوبكم و تقومون بإلقائه في مفاعل نووي و مع ذلك يجب عليه أن يعمل.
    Sen aleti bitirmeden önce ellerindekinin işe yarayıp yaramadığını görmeliyiz. Open Subtitles نريد أن نعرف إذا كان سينجح قبل أن يعمل جهازك
    - Şu anki gibi kuraklıklar için işe yaradığı düşünülüyor. Open Subtitles من المفترض أن يعمل هذا اثناء الجفاف الذي نواجهه الان
    Bilgisayar'ın çalışır hale gelmesi gerek. Open Subtitles أنت بحاجة إلى أن يعمل التداخل بصورة حسنة
    Bilgisayar'ın çalışır hale gelmesi gerek. Open Subtitles أنت بحاجة إلى أن يعمل التداخل بصورة حسنة
    Bizim için, bu asla tekrar özgür olamayacağımız anlamına geliyor, ve senin oğlun ölesiye çalışıyor. Open Subtitles جميعنا يعني أننا يمكننا أن نكون أحراراً معاً و يكون على إبنك أن يعمل لنفسه حتى الموت
    O bütün gün çalışıyor. Ve sen onun geceleri de çalışmasını mı istiyorsun? Open Subtitles أنه ، يَعْمل طوال النهار هَل تريده أن يعمل طوال الليلِ أيضاً؟
    Beşinci Element ortada olmalı... ve sonra kötülüğe karşı koyan silah çalışacak. Open Subtitles والعنصر الخامس يجب أن يكون في المنتصف وبعد ذلك يجب أن يعمل السلاح ضد الشر
    Bu gerçekten şaşırtıcı. NASA'da veya başka bir yerde çalışmalı. Open Subtitles هذا مذهل، عليه أن يعمل بالناسا أو شيء من هذا القبيل
    İşini dürüstçe yapmak isteyen birisi olduğunu söyledi. Open Subtitles يقول بأنّـه رجل يريد أن يعمل في أيـام صـادقة
    Bunlar fazlaydı. Şimdi çalışması lazım. Open Subtitles قمت بإزالة هذه منه ينبغي أن يعمل الأن
    Yani bu hala çok zor bir deney. Çünkü herşey tam olarak doğru çalışmak zorunda. Open Subtitles لا تزال التجربة صعبة جداً لأنّه يجبُ أن يعمل كلّ شيء بكفاءة عالية.
    Bunun, Bay Arden ve Bay Phillips'le ilgisi olduğunu söylemiştim. Open Subtitles أخبرتك هو كان لا بدّ أن يعمل مع السّيد آردين والسّيد فيليبس.
    Kadın odanın dışındayken küçük kardeşine bu geceki işini yapması için ısrar ediyordu. Open Subtitles عندما كانت خارج الغرفة أصر شقيقه الأصغر على أن يعمل بدلاً منه الليلة
    Gelip seninle çalışsın... Open Subtitles أيستطيع ذلك يا أبى؟ من فضلك أمن الممكن أن يعمل معك؟
    Zaten ondan benimle çalışmasını istedim. Open Subtitles لقد طلبتُ منه بالفعل أن يعمل معي
    Bir gün, bir çiftçi tarlasında problemsiz bir şekilde çalışabilir. TED يوماً ما، سيتسنى لمزارع أن يعمل في أرضه دون أية مشاكل.
    Değişken olan, bir öğrencinin bir konuya tam olarak ne zaman ve ne kadar çalışması gerektiği, sabit olansa konuyu tam olarak öğrendikleridir. TED المتغير هو متى وكم المده على الطالب أن يعمل على شيء ما، وما هو ثابت أنهم يتقنون المادة.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus