Neden cesetler, insanlar evlerine gitmeye karar vermeden önce birikir ki? | Open Subtitles | لما تتكوم الجثث قبل أن يقرر الناس وقت عودتهم للبيت؟ |
Belki karar vermeden önce yüzümü görmek ister. | Open Subtitles | ربما إنه يود أن يرى وجهها قبل أن يقرر أجل .. |
Tabi ya! Biri kahraman olmaya karar verene kadar tembel tembel oturmamız gerektiğini düşünüyorsun. | Open Subtitles | حسناً ، نحن يجب ألا نفعل شيئ هنا ونأمل أن يقرر شخص آخر أن يكون بطلاً |
Ne yiyeceğimize, hangi okula gideceğimize kimse bizim adımıza karar veremez. | Open Subtitles | من يجب أن يقرر ماذا نأكل وإختيارات المدرسة وكل شيء آخر |
İnsanın Karar vermesi bir şey, dile getirmesi ayrı şeydir. | Open Subtitles | أن يقرر المرء شيئا و أن يتحدث عنه شيئ آخر |
Bu nedenle, nereyi güçlü tutup nereyi zayıf bırakacağına karar vermek zorundaydı. | Open Subtitles | ولذلك كان عليه أن يقرر أين سيكون قوياً وأين سيكون ضعيفاً |
Sonrasında Alman mı yoksa Amerikan bir kızla mı evlenmeye karar verebilir. | Open Subtitles | حينها يستطيع أن يقرر أن يتزوج فتاة ألمانية أو امريكية |
Bağışlarla ilgili birkaç gün içerisinde karar verecektir. | Open Subtitles | انه يأمل أن يقرر تلك المنحات في الأيام القليلة القادمة |
Evet, insan ırkının evrensel dili, tabii Tanrı... insanların birden fazla dil konuşmasına karar vermeden önce. | Open Subtitles | لغة البشر العالمية قبل أن يقرر الله أن يتكلم البشر بألسنة مختلفة |
Arkadaşım sana yardım eli uzatmaya karar vermeden önce gitsen iyi olur. | Open Subtitles | والان,من الافضل لك المغادره قبل أن يقرر رفيقي هنا أن يضع يده عليك |
Daha iyisini yapabileceğine karar vermeden önce... ..daha ne kadar buna katlanacak merak ediyorum. | Open Subtitles | أتعجب فقط كم من المدة سيعاني قبل أن يقرر أن بإمكانه أن يكون أفضل من ذلك بدونك |
Öyleyse yaptıklarımızı yapmaya devam edecek biri büyük sırrı açıklamaya karar verene dek soru sormayacak mıyız? | Open Subtitles | اذاً , نحن سنبقى نفعل ما نفعله ؟ ولا نسأل أي سؤال ألى أن يقرر شخص ما أن يسمح لنا بمعرفة السر ألكبير ؟ |
Şimdilik evet, babanız ne yapacağına karar verene dek. | Open Subtitles | هذا ما سنفعله حالياً إلى أن يقرر والدك ما يتوجب فعله |
Birileri bu silahı kullanmaya karar verene kadar operasyon detaylarını, kimin yaptığını ya da ne yapmadığını bilmiyordum. | Open Subtitles | أنا لا أعلم أي تفاصيل عن العملية ولا أعلم ما فعله أو لم يفله أي شخص قبل أن يقرر شخص ما إستخدام السلاح حسناً |
- Kendi başına karar veremez. | Open Subtitles | تشارلي،أنت تعرف أنه لا يمكنه أن يقرر بنفسه |
Ama beni alakadar ettiği sürece, basın bizim için hiçbir şeye karar veremez.. | Open Subtitles | ولكن بقدر ما انا قلق، الصحافة لا ينبغي أن يقرر أي شيء بالنسبة لنا. |
Bir asker, nerede savaşacağına karar veremez. | Open Subtitles | جندي لا يمكن أن يقرر حيث يختار للقتال. |
Öyleyse aralarındaki ilişkinin ne olduğuna Karar vermesi gerekiyordu. | Open Subtitles | إذا يجدر به أن يقرر ما العلاقة التي بينهم. |
Bunları getirdim çünkü birisi, ...başka bir şeyle ilgilenirken araba sürmenin zor olduğuna Karar vermesi inanılmaz, sen bir şey yaparken süremez misin? | Open Subtitles | سأوضح لكم لأنّ أيّ شخص يستطيع أن يقرر إنّه من الصعب جدًا القيادة وهو يفعل شيء آخر |
Mücadele etmek ve yaşamaya karar vermek zorunda. | Open Subtitles | يجب أن يكافح من أجله يجب أن يقرر أنه يريد العيش |
Ama hareket eden her şeyi yok etmeye karar verebilir. | Open Subtitles | ولكن يمكن له أن يقرر تفجير أي شيء يتحرك. |
karar verecektir, ya oyunu bırakacak ya da acı sona doğru oynayacaktır. | Open Subtitles | و عليه أن يقرر إما ان يستسلم أو ان يتابع اللعب حتى النهاية المريرة |
Biri bir şeylere karar verse iyi olur çünkü Steranko cezamı vermek üzere. | Open Subtitles | حسناً ، على شخصٍ ما أن يقرر شيئاً لأنّ "ستيرانكو" تصوّب الأسلحة عليّ |
Kimsenin benim adıma neyi, ne zaman yapmak isteyeceğime karar vermesini istemiyorum. | Open Subtitles | لا أريد أن يقرر شخص آخر متى يمكنني أن أكون, متى يمكنني أن أوجد. |