Charlie daha doğmadan kısa zaman önce boşandık. Deniz aşırı çalışıyor. | Open Subtitles | لقد تطلقنا منذ فترة وجيزة من قبل حتى أن يولد تشارلي |
Hilary'nin kardeşi aşırı dozdan. Jeremy'nin kardeşi de daha doğmadan ölmüş. | Open Subtitles | تناولت شقيقة هيلاري جرعة زائدة ومات شقيق جيرمي قبل أن يولد |
Çocuk doğduktan sonra, içimdeki şeytan tekrar uyanacak. | Open Subtitles | بعد أن يولد الطفل , الشيطان بداخلى سوف يستيقظ مرة أخرى |
Eğer o acıya karşı savaşırsan sadece daha fazla acı yaratırsın ve doğmak isteyen şeyi engellersin. | TED | إذا كافحت إحداكن ضد هذا الألم، فإنك تحدثين المزيد من الآلم، وتمنعين ما يرغبُ في أن يولد. |
Bebek doğunca velayetini almak için. Annesi korkunç biri. | Open Subtitles | حضانة كاملة , بمجرّد أن يولد الطفل أمّه , إنّها |
Hindistan'da doğmuş olmak önemli değildir. | Open Subtitles | أن يولد في الهند ليست صفقة كبيرة. |
Az önce soyduğumuz adamın doğmasından bile 500 yıl önce. | Open Subtitles | خمسمائة عام قبل حتى أن يولد الرجل الذي سرقناه للتو |
Aileniz bile dogmadan onceki yuzunuzu. | Open Subtitles | وجهك قبل أن يولد والديك |
Bu duvarların ardında doğmalı. | Open Subtitles | يجب أن يولد بين تلك الجدران |
Şu anda birçoğunuz doğmadan önce kaybettiğimiz bir savaşa doğru gidiyoruz. | Open Subtitles | نحن على وشك خوض معركة خسرناها من قبل قيل أن يولد معظمكم |
Bu iki iz, Colton doğmadan 5 yıl önce, Powhattan Mill'de bulunmuş. | Open Subtitles | هذه البصمتين تركوا 5 سنوات قبل أن يولد في باوهاتين ميل |
O zamanlar oğlum daha doğmadan önce hayatını kaybetmişti. Karşılığında ne aldığını merak ediyorum... | Open Subtitles | ذلك الطفل خسر حياته قبل أن يولد, على أي شئ حصل في مقابل ذلك؟ |
Çocuktan alınmış bir mektup, muhtemelen Riley doğmadan önce... | Open Subtitles | رسالة من طفل من المحتمل قبل أن يولد رايلي |
Bebek doğmadan önce yapılacak 9000 tane şey var. | Open Subtitles | هنالك 9 آلاف أمر لنفعله قبل أن يولد الطفل |
Yani mimar olmak üzereydim fakat çocuklar doğmadan önce bıraktım. | Open Subtitles | أعني، لقد كنت في طريقي لأُصبح مهندسة لكنني توقفت قبل أن يولد الفتية |
Bir evren enerji bölgesinde doğduktan sonra başka hiçbir evren bu enerjiye ortak olamaz. | Open Subtitles | وأن أحدهم هناك بمجرد أن يولد الكون في موقع الطاقة أولا، موقع الطاقة هذا |
Bebek doğduktan sonra babalık testi yaptırabilirsin. | Open Subtitles | بدل أن يولد الطفل قد تحصلين على فحص أبوة |
Bebek doğduktan sonra zor olacağını düşünmüyor musun? | Open Subtitles | ألا تظنين أنه لديك الكثير من العمل بعد أن يولد الطفل |
Tek istediğim oğlanla konuşman, seni için değil, onun için değil, doğmak üzere olan bebek için. | Open Subtitles | كل ما أدعوك للقيام به هو محادثة الفتى، ليس من أجلك، ولا من أجله، إنما لأجل الطفل الذي يوشك أن يولد. |
Bir sorun var. İçime yapışıp kaldı. Rahmimden ayrılıp burada doğmak istemiyor. | Open Subtitles | هناك خطب ما إنه يخدشني لا يريد ترك رحمي وكأنه لا يود أن يولد هنا |
Çocuk doğunca, kendi evimiz olacak mı? | Open Subtitles | بعد أن يولد الطفل هل سنذهب إلى مكان آخر |
Çocuk doğunca Elizabeth'i hapsetmelisin. | Open Subtitles | بمجرد أن يولد ابنك عليك أن تسجن (إليزابيث) |
Bu, Chris içine doğmuş olmak istiyorum dünya değildir. | Open Subtitles | هذا ليس هو العالم الذي نريد لـ (كريس) أن يولد فيه |
Bense " Mankafa, torununun cinle kaplı bir masanın üzerinde doğmasından kurtardım. | Open Subtitles | , و أنا كنت مثل ," هذا هراء , أيها الأحمق أنا قمت للتو بإنقاذ حفيدك من أن يولد " و معه خلل جيني .( على طاولة لعبة ( شفلبورد " ". |
Aileniz bile dogmadan onceki yuzumuzu mu. | Open Subtitles | وجهك قبل أن يولد والديك" ؟" |
Bu duvarların ardında doğmalı. | Open Subtitles | يجب أن يولد بين تلك الجدران |