Bay Kazinsky, Büyükelçi'nin öldürülmeden hemen önce birşeyler dediğini duydum. | Open Subtitles | سيد كاذنسكي, لقد سمعت السفير يقول شئ قبل أن يُقتل |
Bir görgü tanığı, adamın öldürülmeden önce canı için yalvardığını belirtti. | Open Subtitles | شاهد عيان يزعم أنّ شخص ما توسّل لينقذه. قبل أن يُقتل. |
Bu odacıktaki metiloksit buharı Charlie'nin öldürülmeden önce soluduğu şeyi açığa çıkaracaktır. | Open Subtitles | غاز أكسيد الميثيل في هذه الحجرة سيربط أيا كانت المركبات التي استنشقها تشارلي قبل أن يُقتل |
Birisi ölmeden maçı durdursalar iyi olacak. | Open Subtitles | يجب أن يوقفوا المباراة قبل أن يُقتل أحدهم |
ölmeden önce aralarında pek bir şey kalmamıştı zaten. | Open Subtitles | انتهت الأمور بين والدكِ ووالدتكِ قبل أن يُقتل |
- Onu senin için öldürtürüm. | Open Subtitles | سأحرص على أن يُقتل من أجلك{\pos(192,240)}. |
Bir gün az kalsın Cakarta'ya kaçışında öldürülüyordu. | Open Subtitles | و قد كان على وشك أن يُقتل في عملية بجاكرتا |
öldürülebilirdi. | Open Subtitles | كان من الممكن أن يُقتل. |
öldürülmeden önce oğlum senin adına 1700 dolarlık iki çek yazmış. | Open Subtitles | قبل أن يُقتل, أبني كتب 2 شيك بأسمك بمبلغ1,700دولار. |
Ama umarım gizem filmlerindeki sıradan karakterlerin öldürülmeden önce söyledikleri şeylerin aynısını söylediğinin farkındasındır. | Open Subtitles | ولكن آمل أنكِ تلاحظي أنكِ وعدتيني بإخباري عن كل شخصيّة في القصة .قبل أن يُقتل |
8 yıl öldürülmeden veya dönüştürülmeden vampirlerle yaşamak için uzun bir süre. | Open Subtitles | ثمان سنوات هي مدة طويلة بالنسبة إلي إنسان ليعيش مع مصاصي دماء بدون أن يُقتل أو يتحول. |
Veya telefon öldürülmeden önce Clark tarafından gönderilen iletiler. | Open Subtitles | أو رسائل جوالٍ نصية, من الممكن أن تكون قد أرسلت بواسطة كلارك قبل أن يُقتل |
Yani öldürülmeden önce yaralıymış. | Open Subtitles | يبدو أنّها غرز، إذاً فقد أصيب قبل أن يُقتل. |
Peki öldürülmeden bir saat önce seni neden aradığını sorabilir miyim? | Open Subtitles | إذا هل تريدين إخباري لمَ إتصل بك ساعة قبل أن يُقتل ؟ |
Çavuş Harriman öldürülmeden önce sadece 2 köstebek rapor etti. | Open Subtitles | الرقيب [ هريمن ] أبلغ عن دخيلان فقط , قبل أن يُقتل |
Hayır, daha fazla insan ölmeden önce bu durumu durdurmak için bir girişimdir. | Open Subtitles | لا، إنها محاولة لإيقاف هذا الأمر قبلَ أن يُقتل شخص آخر |
Daha fazla insan ölmeden onu durdurmak zorundaydım, tamam mı? | Open Subtitles | كان علي تسليمه لهم قبل أن يُقتل أبرياء آخرون |
Kocam hakkında, ölmeden önce yaptıklarına dair söyledikleri. | Open Subtitles | الأشياء التي يقولونها عن زوجي عمّا فعله قبل أن يُقتل |
ölmeden önce Büyükelçi | Open Subtitles | قبل أن يُقتل السفير قال شئ مثل |
ölmeden önce kendine bayağı nam ediniyordu. | Open Subtitles | كان ينمّي سمعة طيبة لنفسه قبل أن يُقتل |
- Onu senin için öldürtürüm. | Open Subtitles | سأحرص على أن يُقتل من أجلك{\pos(192,240)}. |
Neredeyse boğuluyordun! Edmund neredeyse öldürülüyordu! | Open Subtitles | لقد كدتِ تغرقي وإدموند كاد أن يُقتل |
Biri öldürülebilirdi ya. | Open Subtitles | كان من الممكن أن يُقتل شخص ما |