Birlikte, Utica'ya doğru gidiyoruz şu an, işte yaptığımız şey bu. | Open Subtitles | نحن في طريقنا للذهاب إلى " أوتيكا " هذا ما سنفلعه |
Utica'da ve başka yerlerde, başıma gelenler! | Open Subtitles | " ما حدث لك في " أوتيكا وكل مكان آخر ذهبت إليه في حياتي |
Dunder Mifflin Utica Şubesi'nin Bölge Müdürü oldum. | Open Subtitles | " أنا المديرة الإقليمية , لـ " داندير ميفلن " , فرع " أوتيكا |
Utica'dan daha iyi maaşla teklif var, ..ve ben de kabul edeceğim. | Open Subtitles | تلقيت عرضاً من " أوتيكا " بمال أكثر وأنا سأقبل به |
Ve eğer Utica, Stanley'i bizden koparabileceğini düşünüyorsa, ...başlarına büyük bir bela aldılar. | Open Subtitles | " وإذا " أوتيكا " يعتقدون بأنهم سيصيدون " ستانلي لديهم شيئاً آخر قادم |
Utica'daki en iyi satışçı olan, Ben Nugent'ı telefona bağladım. | Open Subtitles | " لدي " بين نيوجيت " على الخط , إنه أفضل بائع في " أوتيكا |
- Ben, Utica'ya falan gitmiyorum. - Evet gidiyorsun. Kemerini tak Jim. | Open Subtitles | أنا لن أذهب إلى " أوتيكا " حالياً - " نعم , أنت ذاهب , إربط حزامك , " جيم - |
Biz de Utica'yı yerle bir ederiz o zaman. | Open Subtitles | إذاً نحن سنحرق " أوتيكا " إلى الأرض " دوايت " |
Ve Stanley'in kılına zarar verirseniz eğer Utica'yı yerle bir ederiz. | Open Subtitles | " وإذا أنت أذيتِ بقدر كبير شعرة من رأس " ستانلي نحن سنحرق " أوتيكا " إلى الأرض |
Utica uzakta değil. | Open Subtitles | أوتيكا ليست بعيدة |
Düşündüm de, sizin de bilmeniz gerekiyor, ...çünkü Stanley Hudson bizleri terketmeyi düşünüyormuş, ...çünkü Utica'daki eski dostumuz Karen kendisine daha çok maaş teklif etmiş. | Open Subtitles | فقط أعتقدت أنه ينبغي أن تعلموا جميعاً بأن ستانلي هدسون " يخطط للرحيل عنا " " لإن صديقتنا القديمة " كارين " من " أوتيكا ستعطيه مال أكثر للعمل هناك |
Utica'ya mı gidiyoruz? | Open Subtitles | نحن ذاهبون إلى " أوتيكا " ؟ |
Utica. | Open Subtitles | أوتيكا |
Utica o zaman. | Open Subtitles | إلى أوتيكا |