İnsan ve insan olmayan memeliler arasındaki mimik karşılaştırmaları, yüz kaslarının yapısı ve hareketlerinde benzerlikler olduğunu gösterdi. | TED | مقارنة تعبيرات الوجه بين البشر والثدييات غير البشرية كشفت أوجه التشابه في بنية وحركة عضلات الوجه. |
En şaşırtıcı kısmı kendi kültürlerimiz arasındaki benzerlikler. | Open Subtitles | أكثر شئ يدهشني هو أوجه التشابه بين حضارتينا |
Prens Charles'ın, Nicole Kidman'la bazı benzerlikleri var. | TED | الأمير تشارلز يمتلك بعض أوجه التشابه مع نيكول كيدمان. |
Bu haritayla seninki arasındaki benzerlikleri görüyor musun? | Open Subtitles | أترى هذا؟ أوجه التشابه بين هذه الخريطة وبين خريطتك؟ |
Müzik ve fizik arasında çok benzerlik vardır. | Open Subtitles | هناك العديد من أوجه التشابه بين الموسيقى والفيزياء |
Eğer bu gezegenin diğer yaşanabilir binlerce gezegenden sadece biri olduğunu herkes bilirse, farklılıklar yerine benzerliklere odaklanacaklardır. | Open Subtitles | إن عرف الجميع أن هذا هو مجرد كوكب من آلالف الكواكب المأهولة سيركزون على أوجه التشابه بدلاً من الإختلاف |
Şimdi bu Arc ile benzerliklerini açıklamıyor ama sonra Julian'ın cep telefonumu çaldığını hatırladım. | Open Subtitles | الآن ، هذا لا يفسر أوجه التشابه مع القوس و لكن بعد ذلك تذكرت أن جوليان سرق هاتفي الجوال |
Ama geçmişte ve şu anda olanlar arasındaki benzerlikler endişe vericiydi. | Open Subtitles | لكن أوجه التشابه بين الماضى والحاضر مذهلة |
Bununla ilk kurban, Chrissy Watson arasında başka benzerlikler de olduğunu söylememiş miydiniz? | Open Subtitles | هل أقول لكم هناك بعض أوجه التشابه الأخرى بينها وبين مركز فيينا الدولي الأول ، كريسي واتسون؟ |
Morphy ile Fischer arasında büyük benzerlikler var. | Open Subtitles | هناك العديد من أوجه التشابه بين مورفي وفيشر. |
Senin House'u bir doktordan ilham aldığını söylemek istemiyorum ama benzerlikler var... | Open Subtitles | لا أريد أن أقول أنك بنيت هاوس بناء على شخصية طبيب لكن أوجه التشابه هي نعم ولقد ألهمت قليلا |
benzerlikler inkar edilemeyecek kadar çoktu. | Open Subtitles | إن أوجه التشابه كثيرة جدّاً حتى لا نتجاهلها |
Ancak videolar arasında da bir dialog vardır, temel yapı oluşturulduktan sonra, gruplar arasındaki sosyal ve fiziksel dünya arasında, benzerlikleri ve farklılıkları ortaya çıkaran, .bir tür platforma dönüşmüştür. | TED | ولكن هناك أيضا حوار بين أشرطة الفيديو، حيث، بعد أن يتم تأسيس البنية الأساسية، يصبح نوعا من منصة للتعبير عن أوجه التشابه والاختلاف بين عوالم الجماعات الاجتماعية والمادية. |
Eğer bu DNA dizilimlerini alır ve kimin yakın akraba olduğunu görebilin diye aile ağacımızı oluşturmak için aralarındaki benzerlikleri ve farklılıkları kullanırsam ortaya şuna benzer bir şey çıkar. | TED | لذلك إذا أخذت سلاسل الحمض النووي هذه، ثم استخدمت أوجه التشابه والاختلافات بينها لصنع شجرة عائلية لنا جميعًا لنتمكن من معرفة من هم قريبي الصلة، فستبدو هكذا. |
(Kahkahalar) Şimdi, David, Hidehiko ve Ketaki meyve sineği ile insan benzerliğine dair ilgi uyandırıcı bir öykü anlattılar. Pek çok benzerlik vardı. Dolayısıyla, insanlar meyve sineklerine benziyorsa, bir sineğin favori eyleminin şu olduğunu düşünebilirsiniz mesela. (Kahkahalar) Ancak bu konuşmada benzerlikleri vurgulamak istemiyorum, daha ziyade insanla sinek arasındaki farklara, ve bence sineğin uzmanlaştığı davranışlara odaklanalım. | TED | (ضحك) والآن، دايفيد وهيدهيكو وكيتاكي أخبروا قصة مؤثرة جداً عن أوجه التشابة بين ذباب الفواكه والإنسان، وهناك العديد من أوجه التشابه وقد تفكّر أنهّ إذا كان الإنسان يشبه الذباب، قد يكون التصرف المفضل لذباب الحشرات مثل هذا على سبيل المثال (ضحك) ولكن في محادثتي، لا أريد التركيز على أوجه التشابه بين الإنسان والذباب بل على أوجه الاختلاف، والتركيز على التصرفات التي أعتقد أن ذباب الفواكة يتقن فعلها. |
benzerlik var mı diye. | Open Subtitles | دعونا نرى ما اذا كان يمكنني العثور على أوجه التشابه, |
- İtalyanlarla Galliler arasında epey benzerlik vardır. | Open Subtitles | الكثير من أوجه التشابه بين ويلز والإيطاليين. |
Çok benzerlik... | Open Subtitles | ليس لها أن تكون هنا الكثير من أوجه التشابه |
Ses, ışık: benzerliklere bakalım. | TED | الصوت والضوء سأبين أوجه التشابه |
Yahuda İskaryot'la olan benzerliklere girerek lafı uzatmayacağım. | Open Subtitles | لن أستفيض في شرح أوجه التشابه (مع (يهوذا الإسقريوطي |
Baksana. Şu benzerliklere baksana. | Open Subtitles | انظر انظر إلى أوجه التشابه |
Bebeğin belirgin genetik karakteristiklerinden annesi ile olan benzerliklerini çıkarabiliriz. | Open Subtitles | نحن من الممكن أن نكون قادرين- على إستخدام ملامح الطفل عن طريق الحصائص الجينيه لمعرفه أوجه التشابه مع الأم |
Bana Farklılıklarını ve benzerliklerini söyle. | Open Subtitles | أخبرني الإختلافات و أوجه التشابه |