Bine yakın isçi senin karar vermeni bekliyor... Odie! Sakin ol tamam mı? | Open Subtitles | ـ لديك آلاف العمّال بإنتظار قرارك ـ اهدأ الآن أودى |
Odie, uçabiliyor. Kutlarım. Duyduğuma sevindim. | Open Subtitles | ـ حسنا أودى انها تطير تهانئى ـ عظيم انك تصعد الى 5 ألاف قدم |
- Howard, buraya gelir misin? - Bir saniye, Odie. | Open Subtitles | ـ هاوارد أحتاجك هنا ـ انتظر قليلاً أودى |
İşten döndüğünde Udi'ye ne olduğunu sorabilirsin. | Open Subtitles | بإمكانك أن تسأل (أودى) عن ذلك عندما يعود من العمل |
Udi birkaç kıyafet verdi... | Open Subtitles | (أودى) أحضر لى بعض الملابس |
Ne dersiniz, bayan O'Day? | Open Subtitles | ماذا قلتى سيدة أودى ؟ |
Kurbanın ölümüne sebep olanla aynı çapta. | Open Subtitles | نفس العيار الذي أودى بحياة مركز فيينا الدولي الخاص بك. |
Mesela ilk ameliyatları süresince hastaları öldüren Dr. Cushing'den ders almalıyız. | TED | علينا ان نتعلم من الدكتور كوشينج والذي أودى بحياة بعض المرضى في بداية تجاربه |
Odie beni duyabiliyor musun? | Open Subtitles | ـ أودى هل تسمعنى جيداً ؟ |
Yapın. Yapın, Odie. Howard... | Open Subtitles | أكملها، أودى |
Udi bir jeolog. | Open Subtitles | (أودى) جيولجى |
Bayan O'Day? | Open Subtitles | سيدة أودى ... انتظرى لحظة |
Ah, bayan O'Day. | Open Subtitles | سيدة أودى |
Polis, Randall'ın ölümüne yol açan arabadaki bombanın Durant'ın işi olabileceğini söylüyor. | Open Subtitles | بعض مصادر الشرطة تقول ان ديورانت مسؤل عن انفجار السيارة الذى أودى بحياة راندال |
Hannah'yı öldüren kaza kaza değildi. | Open Subtitles | الحادث الذي أودى بحياة زوجتي لم يكن حادثاً |