- Ziyaret saatleri neredeyse bitti. - Bir dakika sonra çıkıyorum. | Open Subtitles | ـ لقد أوشك ميعاد الزياره على الإنتهاء ـ سأنتهى خلال دقيقه |
Peki, hanımefendi. Devam etsek iyi olacak. neredeyse akşam olacak. | Open Subtitles | أمركِ يا سيدتي، يحسن بنا ان نتحرك، فقد أوشك الليل |
Ayrıca, Brother Heywood da yukarıda, ve onun ereksiyon molası neredeyse doldu. | Open Subtitles | بالإضافة إلى أن مندوب شركة المفروشات في الأعلى وقد أوشك على الانتهاء |
Worcestershire sosu bitmek üzere, bir iyilik yapıp bir kase getirebilir misin? | Open Subtitles | أنا أوشك على النفاذ من صلصة رسيستيرشاير كوني جيدة وأحضري لي بعضها |
Size vermek üzere olduğum bilgi karşılığında tamamen dokunulmazlık istiyorum. | Open Subtitles | أريد حصانة تامة لقاء المعلومات التي أوشك أن أخبرك بها. |
Güzel kadını ve onun geri zekalı seyisini vurmak üzereyim. | Open Subtitles | أنا أوشك أن أطلق النار على امرأة جميلة وسايسها المتخلف |
Çok da az zamanım kalmıştı. Dört hafta sonra çıkıyordum. | Open Subtitles | كنت أوشك على أنهاء خدمتى كان لايزال أمامى فقط4 أسابيع |
Ana sevgilisiyle kavga ediyordu-- neredeyse kafasına düşecekti. | Open Subtitles | لقد تشاجرت آنا مع فتاها ويبدو أنه أوشك على ضربها |
Yangın neredeyse sönmüştü. Sen yukarıda yanmamış kattaydın... | Open Subtitles | أوشك الحريق على الإنتهاء، وكنت أنت بالطابق الغير مشتعل |
neredeyse sabah oldu yine de bütün olanların sizi mutlu ettiğini sanmıyorum. | Open Subtitles | لقد أوشك الصباح أن يظهر ومع هذا، أنا متأكّدة أنكم لم تعرفوا بعد كل مايجب أن تعرفوه من أمور |
Kaçtığım ya da kaybolduğum ya da neredeyse öldüğüm her seferde siz nasıl baş ettiniz? | Open Subtitles | عندما أهرب أو أختفي أو أوشك على الموت كيف تواجهان ذلك؟ |
Biliyorsun, tatlım, neredeyse banyo zamanın geldi. Neden yukarıya koşmuyorsun? | Open Subtitles | أتعلم يا عزيزي , لقد أوشك موعد استحمامك لم لا تصعد؟ |
1.5 km ötede Acil Servis kliniği var. Hava neredeyse karardı. Anne, bu delilik. | Open Subtitles | هناك مركز طواريء على بعد ميل وقد أوشك الظلام أن يحلّ |
Size vermek üzere olduğum bilgi karşılığında tamamen dokunulmazlık istiyorum. | Open Subtitles | أريد حصانة تامة لقاء المعلومات التي أوشك أن أخبرك بها. |
Cihazı tekrar tekrar kuruyorum, ama ışık gitmek üzere. Bense altın rengi olmasını, güzel olmasını istiyorum. | TED | أعدها وأجهز نفسي والضوء أوشك على النزول أريده ذهبياً، أريده جميلاً. |
Film bitmek üzere. Neden biraz uzaklaşmıyoruz? | Open Subtitles | الفيلم أوشك على الانتهاء ، لماذا لا نبتعد قليلا ؟ |
Lugash, çaresiz ufak bir çöl ülkesi,... - mahvolmak üzere. | Open Subtitles | ولوجاش , صحراء عاجزة البلاد، أوشك أن يكون مدمر. |
Gösteri başlamak üzere, ve başrol oyuncusu sensin. | Open Subtitles | ، العرض أوشك أن يبدأ و أنت السيدة البارزة |
Şu anda buranın tamamen araştırılması için emir vermek üzereyim. | Open Subtitles | إننى أوشك أن آمر بتفتيش المكان كاملا سواء وافق أم لا |
Selam. Senin kamyonetini almalıyız. Benim benzinim çok az. | Open Subtitles | يجب أن نستقل شاحنتك لقد أوشك الوقود عندي على النفاذ |
Çalışmaya son verip Konoha'ya dönme vakti yaklaşıyor. | Open Subtitles | لقد أوشك الوقت لإنهاء التدريب والعودة إلى كونوها |
Çok kötü bir ders almak üzereydi Bu işin en iyisinden | Open Subtitles | لقد أوشك أن يتلقى درسا في السوء, من الأفضل في العمل. |
Ve onların benzin almalarındaki küçük artışa bakarak ekonomik durgunluğun sona ereceğini görebiliriz. | TED | و نرى وميض في شراء سائقي الشاحنات للوقود و نعلم أن الكساد أوشك على الإنتهاء |
Gece neredeyse bitiyor ve cüzdanım hala boş. | Open Subtitles | الليل أوشك على الإنتهاء ومحفظتي .لا تزال فارغة |
Tam öbür tarafa gitmek üzereydim ki, bir melek bana seslendi, ve gözlerimi açtığımda, tatlı, tatlı Jason'ınımı baş ucumda gördüm. | Open Subtitles | اني أوشك أن اعبر إلى الجانب الآخر، عندما سمعت صوت ملاك يصيح وعندما فتحت عيوني رأيت الجميل الجميل جيسني واقف امامي |
Bu bir adam ölmek üzereyken yapılması yerinde olan bir iştir. | Open Subtitles | انه الشىء الصحيح الذى يفعله رجل أوشك أن يموت. |