Kendimi size açıklamak zorunda değilim, Doktor ve sizin desteğinize ihtiyacım yok. | Open Subtitles | لست مجبرا على أن أوضح لك ما أفعل و لا أحتاج لتعاونك معى |
Sen, neden doktorundan bilgi sakladığını açıklamak ister misin? | Open Subtitles | هل تريدى منى أن أوضح لك لماذا أنت تخفى معلومات عن طبيبتك؟ |
Bak, 12 yaşında bir çocuk gibisin, sana bazı şeyleri açıklayayım. | Open Subtitles | أنظر يا بني تبدو كأنك فى الثانية عشر من عمرك لذا دعني أوضح لك شيء |
- Wickham'ın hayatını da mahvettin. - Bırak açıklayayım. | Open Subtitles | ودمرت حياة ويكهام أيضا فقط دعيني أوضح لك الأمور |
Dawn, şunu açıklığa kavuşturalım. Seni zor durumda bırakmak için burada degiliz. | Open Subtitles | دون ، دعيني أوضح لك الأمر نحن لسنا هن لنوبخك |
Sen ve senin kaçık arkadaşların için bir noktayı açıklığa kavuşturalım. | Open Subtitles | إذاً دعني أوضح لك و لأصدقائك غريبو الأطوار الموجودون هنا |
Avukatın gönderdiği mektubun gayet Açık olduğunu sanıyordum. | Open Subtitles | أظن أن الخطاب الذي أرسله المحامي أوضح لك ذلك |
Bir konuya açıklık getireyim, Koala-Kid. | Open Subtitles | دعني أوضح لك الأمر ، أيها الفتى |
açıklamak istediğim bir şey var. Benim patronum yok. | Open Subtitles | دعني أوضح لك أمرا، أنا ليس لدي مسؤول |
açıklamak istediğim bir şey var: benim patronum yok. | Open Subtitles | دعني أوضح لك أمرا، أنا ليس لدي مسؤول |
Her şeyi açıklamak zorunda değilim. | Open Subtitles | أنا لست مجبره أن أوضح لك أى شىء |
Sana bazı şeyleri açıklamak istiyorum... | Open Subtitles | وأريد أن أوضح لك بعض الأمور التي... |
Bunlardan daha önce hiç almadığın için... ne olduğunu açıklayayım. | Open Subtitles | حسنا، بما إنك لم تحمل واحد من هؤلاء من قبل دعنى أوضح لك ما هو |
Evet, hiçbir şey anlamıyorsun. Bu yüzden basitçe açıklayayım. | Open Subtitles | نعم انت لا تفهم شيء لذلك سوف أوضح لك الامر بغاية البساطة |
Tabii, sen bunu düşünürken bazı şeyleri sana açıklayayım. | Open Subtitles | فى أثناء تفكيرك فى هذا دعنى أوضح لك بعض الأمور |
Size şöyle bir benzetmeyle açıklayayım. | TED | دعني أوضح لك من خلال هذا التمثيل. |
Evet, olayı açıklığa kavuşturalım. | Open Subtitles | أجل. حسنًا، دعني أوضح لك ذلك بهذه الطريقة. |
Ahırımda yaptıklarınla daha ilgilenmedik. İlk ve son kez bu işi açıklığa kavuşturayım. | Open Subtitles | أتعرف لم نتعامل بعد ما فعلته بحظيرتي بعد دعني أوضح لك هذا لمرة أولى وأخيرة |
Aklından ne geçiyor veya ne planlıyorsun bilemiyorum; ama bir konuda Açık olalım. | Open Subtitles | لا أعرف ماتظن نفسك فاعلاً لكن دعني أوضح لك شيئاً |
Bu adam bir hiç. Daha Açık nasıl ifade edebilirim? | Open Subtitles | إنه نكرة، كيف أوضح لك الأمر أكثر من ذلك؟ |
Dur ben sana açıklık getireyim.. ...seni lânet pislik! | Open Subtitles | دعنى أوضح لك بعض من ذلك أيها الوغد |
Bir şeye açıklık getireyim. | Open Subtitles | دعنى أوضح لك شيئاً |