"أوقاتهم" - Traduction Arabe en Turc

    • zamanlarını
        
    • vaktini
        
    • zamanlarının
        
    • oldukları zaman
        
    Seninle dalga geçmelerine izin verme. zamanlarını sert görünmeye çalışmakla geçiriyorlar. Open Subtitles لا تدعهم يخدعوك انهم يقضون أوقاتهم يحاولون البحث عن الصعاب
    Çünkü bütün zamanlarını aslında yapmak zorunda olmadıkları şeylere takılarak geçirirler. Open Subtitles لأن يَقْضونَ أوقاتهم بالقلق عن هذه الأشياءِ العرجاءِ الغبيةِ التي لا يستطيعون فعلها
    Ama ayrıldıklarında, tahmin et zamanlarını kimle geçiriyorlar. - Ben. Open Subtitles وعندما ينفصلون، خمّن مع من يمضون أوقاتهم
    Ama birisi vaktini doğru elbiseyi seçmekle harcadı. Open Subtitles لكن أحدهم أهدر أوقاتهم في انتقاء الثوب المناسب.
    Bu yalnızca bir mazeret. İnsanların vaktini çalıyoruz. Open Subtitles ،هذا مجرد عذر إننا نسلب الناس أوقاتهم
    Gerçekten baktığınızda, gençler nasıl zamanlarının çoğunu yeni teknolojileri kullanarak geçiriyor? TED فعندما تدققون النظر في كيف أن الشباب يقضون معظم أوقاتهم باستخدام التكنولوجيات الحديثة؟
    Bu dönem onların en fazla risk altında oldukları zaman, ...bu yüzden mümkün olan en güvenli yeri bulmalılar. Open Subtitles إنه أكثر أوقاتهم خطورة، لذا عليهم العثور على أأمن مكان ممكن.
    Hayatta kalanlar zamanlarını oradan oraya gezerek geçirirler. Open Subtitles أولئك الذين ينجون يقضون معظم أوقاتهم بالترحال
    Şu anda bütün zamanlarını bakıcılarıyla geçiriyorlar. Open Subtitles أما بالوقت الحالي، فهم يضيعون جلّ أوقاتهم مع المربّيات.
    Senin yaşındaki kızların çoğu zamanlarını alışveriş yaparak, erkeklerle dansa giderek ve müzik dinleyerek geçiriyor. Open Subtitles معظم البنات في عمرك، يقظون أوقاتهم بالتسوق، الرقص مع الأولاد، و الإستماع إلى الموسيقى
    Bütün zamanlarını belediye dışında kavga eden yöneticilerle geçirdiklerini düşünürler. Open Subtitles إنهم يظنون أن الملحدين يقضون كل أوقاتهم في تخريب الكنائس إنهم يريدون أشخاص متفتحي الذهن
    O yüzden tüm zamanlarını sorunlarını bizden çıkararak harcarlardı. Open Subtitles فقضوا معظم أوقاتهم في إخراج مشاكلهم علينا.
    Ama yanlarındayken. Şu anda bütün zamanlarını bakıcılarıyla geçiriyorlar. Open Subtitles أما بالوقت الحالي، فهم يضيعون جلّ أوقاتهم مع المربّيات.
    Tüm sosyal bağlarını koparıp zamanlarını TV izleyip İnternet'te gezerek harcıyolar. Open Subtitles و قطع جميع الوشائج الأجتماعية و قضاء أوقاتهم و هم يشاهدون التلفزيون أو تصفح الأنترنيت
    Kozmolog olarak adlandırılan bilim adamları zamanlarını işte bu sorunun cevabını düşünmekle geçirir. TED نوع متخصص من العلماء معروفون بعلماء الـ"كونيات" يقضون أوقاتهم بالتفكر بهذا السؤال .
    Bu yalnızca bir mazeret. İnsanların vaktini çalıyoruz. Open Subtitles ،هذا مجرد عذر إننا نسلب الناس أوقاتهم
    ...ben birçok kez işe gidemedim, sen de onların vaktini yeterince harcadın. Open Subtitles "لا أقدر "دانتي لقد فوّت الكثير من العملِ ولقد أضعتَ الكثير من أوقاتهم
    Böylece ortaya insanlara onların vaktini bu tip gereksiz şeyleri kopyalayarak vakitlerini harcamayı engelleyecek ufak, verimli beyinler sağlamaya çalışan genler ile, bunların tersini yapan mesela insanların yaptığı sesleri kopyalayan ve sonunda bunun konuşma diline dönüşmesini sağlayan ve beyinleri gittiçe daha büyük hale getirmek için yarışan mimler arasında bir çekişme ortaya çıktı. TED إذاً , سوف تحصل على سباق بين الجينات كلها تحاول أن تجعل البشر يحصلون على عقول صغيرة, و اقتصادية و ليس تضييع أوقاتهم في نسخ كل هذه الأشياء, و الميمات بنفسها , مثل الصوت الذي يصنعه البشر , و ينسخوه بعبارة أخرى , الذي اتضح أن اللغة تتنافس لجعل العقول أكبر , و أكبر .
    Hamadryas Babunları zamanlarının çoğunu yerde geçirir. Open Subtitles قرد البابون يمضون معظم أوقاتهم على الأرض
    Andrew ve Zelda, bir çok yeni çift gibi, zamanlarının çoğunu kol kola geçirdi. Open Subtitles (آندرو) و(زيلدا)، كالكثير من الثنائيّات الجديدة، يقضون أغلب أوقاتهم ذراعاً في ذراع.
    Şu an en hassas oldukları zaman. Open Subtitles الآن هم في أكثر أوقاتهم ضعفا

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus