Böyle zamanlarda takım oyuncusu olarak görünmek daha güvenli olur genelde. | Open Subtitles | أوقات كهذه, ربما يكون من الأمن ان تُري كلاعب في الفريق. |
Böyle zamanlarda olay, her zaman sesi en fazla çıkanlardadır. | Open Subtitles | في أوقات كهذه تذهب اللعبة للأشخاص الذين يتحدثون بالصوت الأعلى |
Böyle zamanlarda takım oyuncusu olarak görünmek daha güvenli olur genelde. | Open Subtitles | أوقات كهذه, ربما يكون من الأمن ان تُري كلاعب في الفريق. |
Böyle anlarda suçluluk hissediyorum çünkü aslında tek gerçek dostumu düşünmem gerekir. | Open Subtitles | في أوقات كهذه أشعر بالذنب، لأنّه يجب علي التفكير بصديقي الوحيد والحقيقي |
Bahse girerim Bu gibi zamanlarda içmeyi özlüyorsundur? | Open Subtitles | أراهن بأنك تشتاق إلى الجعة في أوقات كهذه ؟ |
Böyle zamanlarda, neden boşandığımızı merak ediyorum. | Open Subtitles | في أوقات كهذه أتسائل لماذا تطلّقنا؟ بسبب.. |
Böyle zamanlarda herkes uçmak ister. Uçmak ve hızlı olmak. | Open Subtitles | في أوقات كهذه الناس يريدون أن يتخدروا بسرعة |
Ve Böyle zamanlarda, sizi neşelendirecek bir şeyin olduğunu bilmek oldukça rahatlatıcıdır. | Open Subtitles | و في أوقات كهذه, من المريح للبال أن تعرف |
Böyle zamanlarda bir ailenin, gidecek bir evin çok özlemini çekerim. | Open Subtitles | في أوقات كهذه أحن لعائلة لأعود للمنزل لأجلها |
Böyle zamanlarda keşke bir pencerem olsa diyorum. | Open Subtitles | أوقات كهذه تجعلني أندم على عدم وجود نافذة هنا. |
Ama Böyle zamanlarda tartıştığımızda, hatırlıyorum ki onunla daha fazla ortak yanımız var. | Open Subtitles | لكن أوقات كهذه عندما نتجادل، فذلك يذكّرني... بأنّ لديّ قواسم مشتركة أكثر معها |
Böyle zamanlarda insan basit şeylerin hayatı daha güzel kıldığını hatırlıyor. | Open Subtitles | أتعرفا، أوقات كهذه تجعلك تدرك أن الأشياء البسيطة في الحياة هي غالبًا الأفضل |
Böyle zamanlarda evde eğitimi gerçekten anlayabiliyorum. | Open Subtitles | في أوقات كهذه يمكنني حقًا رؤية تأثير الدراسة المنزلية عليكِ |
Böyle zamanlarda Tanrı'nın kadınları sevmediğini düşünüyorum. | Open Subtitles | أجل، أتعلمين، في أوقات كهذه أظن أن القدر حقير. |
Böyle zamanlarda ailede bir komünist olması işleri kötü etkiler. | Open Subtitles | في أوقات كهذه.. وجود شيوعيّ في العائلة يضر بالعمل |
Böyle zamanlarda ailede bir komünist olması işe zarar verir. | Open Subtitles | في أوقات كهذه.. وجود شيوعيّ في العائلة يضر بالعمل |
Roma Böyle zamanlarda tehlikeli bir yer oluyor. | Open Subtitles | قد تكون روما مكاناً مميتاً في أوقات كهذه |
Böyle zamanlarda inandığın adamın peşine takılırsın. | Open Subtitles | في أوقات كهذه عليك أن تتمسك بالرجل الذي تؤمن به |
Böyle anlarda... insan hayatın önemini daha iyi anlıyor. | Open Subtitles | أتدرين، أوقات كهذه تجعل المرء يعرف قيمة حياته. |
Kitapta Böyle anlarda ortaya çıkılırsa, insanların mutlu olacağı yazıyordu. | Open Subtitles | قال الكتاب أن الناس سيكونون ممتنين عندما تظهر في مثل أوقات كهذه |
Bu iyi bir test Sabri Bu gibi zamanlarda vardır | Open Subtitles | يوجد أوقات كهذه حيث يتم أختبار صبري جيداً |