| O adamlar evime girdi. İkiniz bunu keşfedip kahraman olmak istediniz... | Open Subtitles | إقتحم أولئك الرجال بيتي أنتما الاثنان اكتشفتما ذلك وحاولتما التصرف كبطلين |
| O adamlar benim tutuklularım. Ha orada ha hapiste fark etmez. | Open Subtitles | أولئك الرجال سجنائي ، وكأنهم لازالوا في هذا السجن |
| Bu adamların avukata falan ihtiyacı yok. Onlara bebek bakıcısı lazım. | Open Subtitles | أولئك الرجال لا يحتاجون إلى محامي إنهم يحتاجون إلى جليسة أطفال |
| Ray, O adamları geri çeker misiniz? | Open Subtitles | راي، هل بإمكانك أن تجعل أولئك الرجال يتراجعون؟ |
| - Hayır. bu adamlar o muhitin hakimi. Her yerde gözleri vardır. | Open Subtitles | كلّا، أولئك الرجال مستحوذين على هذا الحي وسيكون لديهم عيوناً بكل مكان |
| Eğer Bu adamları atlatmak istiyorsak onları yakından tanımamız gerek. | Open Subtitles | لو أردنا الفوز على أولئك الرجال علينا أن نقوم بدراستهم |
| Eğer bu takası şimdi yapmazsak O adamların gerçekten bizim peşimize düşeceğini düşünüyorum. | Open Subtitles | أنصت، أعتقدنا ما لم ننفذ هذه الصفقة الآن فسيأتي أولئك الرجال للنيل منا. |
| Hayır, O adamlar Maximilian denen pislik yüzünden öldüler! | Open Subtitles | لا.. لقد مات أولئك الرجال لكن ليس ماكسميليان الوغد |
| O adamlar hakkında çok kötü şeyler duydum. | Open Subtitles | لقد تناهى إلى مسامعي أموراً مروعة عن أولئك الرجال. |
| O adamlar izinleri olmadan buraya geldiler, ...onları götürmeye çalıştılar, birisi de beni vurdu. | Open Subtitles | جاء أولئك الرجال بدون أي تفويضات حاولوا أخذهم من أرضنا واحد منهم أصابني |
| O adamlar Wharton aleyhinde tanıklık edeceklerdi, Wharton da onları öldürdü. | Open Subtitles | أولئك الرجال كانوا على وشك أن يشهدوا ضدّ وارتون، لذا توقّفهم قبل هم عملوا. |
| O adamlar durup düşünmeden beni öldürdüler. | Open Subtitles | أولئك الرجال أطلقوا النار عليّ من دون تفكير |
| Ben de bugün sizlere Bu adamların bilime sağladığı dört büyük değişiklikten bahsedeceğim. | TED | و سأخبركم اليوم عن التغيرات الأربعة الأساسية التي قام بها أولئك الرجال. |
| Bıktım artık. Bu adamların beni aşağılamasından yoruldum. | Open Subtitles | لقد إستنفدت قواي . سئمت الإهانات من أولئك الرجال |
| Dans pistine koştum, sakın gelme diye uyarmak için ama seni göremedim döndüğümde ise O adamları mavi Ford'a binerken gördüm. | Open Subtitles | ركضت مسرعة الى قاعة الرقص لأحذرك ألا تأتي، لكني لم أرك، فعدت، ورأيت أولئك الرجال يركبون الفورد الزرقاء |
| O adamları otoyolda bıraktığımızdan beri tek kelime etmedin. Bir sorun mu var? | Open Subtitles | حسنا، أنت ما قلت أيّ شئ منذ أن تركنا أولئك الرجال على الطريق السريع. |
| bu adamlar seni istiyordu. Bunun bir parçası olmak istemiyorum. | Open Subtitles | أولئك الرجال أرادوك، ولم أعُد أريد الضلوع في هذا الأمر. |
| Bu adamları tanıyorum. | Open Subtitles | أعرف أولئك الرجال ، أحدهم عجوز أمريكي مُدمن للكحول |
| O adamların insafına kalmış durumda. | Open Subtitles | أولئك الرجال بالمفاتيح النحاسية الصغيرة ؟ |
| Hayır, O adamlara burada ihtiyacımız var, koyu ve ormanlığı araştırsınlar. | Open Subtitles | لا، نحتاج أولئك الرجال هنا، تفتيش هذا الخليج الصغير وهذه الغابة. |
| Şimdi, beni dinle. Şu adamlar buraya ulaşana kadar fazla vaktimiz yok. | Open Subtitles | اسمع الآن ، ليس هناك وقتاً كثيراً قبل أن يصل أولئك الرجال |
| Binlerce kez özür dilerim. O herifler hakkında ne diyeceğimi bilmiyorum. Onlar... | Open Subtitles | إنني بالتأكيد كالجحيم أعتذر.إنني لا أعلم ماذا أقول عن أولئك الرجال.إنهم.. |
| Bu adamlara bir cevap vermek zorundayım Ajan Doggett. | Open Subtitles | أنا مفترض لإعطاء أولئك الرجال في هناك أجوبة، الوكيل دوجيت. |
| bu herifler başkalarının çekmecelerini karıştırarak geçinirler. | Open Subtitles | يقتات أولئك الرجال على النبش في حياة الآخرين. |
| Uzun vadede, inşaat işlerini o adamlardan daha iyi bilirim. | Open Subtitles | على المدى الطويل أعرف أسرار المقاولات أولئك الرجال |
| Yaşlı olmama rağmen hala bu adamlarla başa çıkabilirim. | Open Subtitles | بالرغم من أنني قديم لكني يمكن أن ما زلت أعالج أولئك الرجال. |
| Tabi önce vergi dairesinin elinden geçti. Bu adamlardan nefret ediyorum. | Open Subtitles | بالطبع، مصلحة الضرائب ستنهبه أولا أكره أولئك الرجال |
| o adamlarla, sebepsiz yere yattığımı söyledim, ama bu doğru değildi. | Open Subtitles | قلت بأنني ضاجعت جميع أولئك الرجال دون سبب، لكن هذا ليس صحيحًا |