Bu, bir veya iki koloninin değil bir ulusun bağımsızlık savaşı. | Open Subtitles | إننها ليست حرب تحرير لمستعمرة أو إثنتين. ...لكنها لإستقلال أمة واحده. |
Doktorlar bundan emin olmanın imkansız olduğunu ama bir veya iki yıl ömrü kaldığını düşündüklerini söylemişler. | Open Subtitles | والأطباء أخبروه بأن ليس هنالك طريقة للتأكد لكنهم لم يعتقدوا بأنه شيعيش سنه أو إثنتين |
Ormandayken, bir, iki büyü onu köyden uzak tutmaya yetiyor. | Open Subtitles | في الوطن, كنت أتحكم به عن طريق تعويذه, أو إثنتين |
Onlar senin için Bir iki şişe saklayacak kadar küçük düşünüyormuş. | Open Subtitles | فكروا قليلا أن يتركوا لك زجاجه أو إثنتين |
Bu senaryoda ebeveyni bir ya da iki hamlede bulman garanti. | TED | في هذه الحالة، أنت ضامن أن تجد الأب بحركة أو إثنتين. |
Ve bana şu anda asker toplamanın çok zor olduğunu söylüyor bazen bir ya da iki evrakın kaybolması sıkıntı olmaz diyor. | Open Subtitles | وهو يُخبرنى أن التجنيد أصبح صعب للغاية الآن هو يقول أن الأمور على ما يُرام إذا تم فقدان ورقة أو إثنتين |
Bir, hatta iki hayatı da kurtarabilirdi. | Open Subtitles | ربما كان حافظ على حياة أو إثنتين |
Daha önce bir veya iki tane açmıştım. | Open Subtitles | فتحت زجاجة أو إثنتين طوال حياتي |
Bir veya iki yüz resim taklidi yapmış olabilir. | Open Subtitles | قد يكون قام بتزييف لوحة أو إثنتين ... المئات |
Size bu muhteşem, aydınlatıcı gökyüzü görüntüsünü gösteriyorum, şehrin içinden başlıyor, bir veya iki yıldız görebilirsiniz ve başka birşey yoktur, tenha yerlere doğru, takımyıldızlarının ve yıldızların iyi, büyüleyici ve güzel performanslarının tadını çıkarabilirsiniz. | TED | حسناً لقد أعطيناكم هذه المعلومات الرائعة والصورة الغنية من السماء بدءا من داخل المدينة ، حيث قد يمكنك أن تشاهد نجمة أو إثنتين . او لا شيء إلى طول الطريق إلى البيئات الريفية ، حيث يمكنك التمتع بهذا الأداء الرائع و المبدع و الجميل من الأبراج والنجوم. |
Bir veya iki kadeh benden olsun. | Open Subtitles | سأدفع جولة أو إثنتين |
Bir dosttan Bir iki kelime duymak, buzları eritmeye yardımcı olur belki. | Open Subtitles | ربما كلمة أو إثنتين من صديق قد يكسر حاجز الصمت |
Dur tahmin edeyim bir de bizim için Bir iki kod kırıp kıramayacağına bakacaksınız? | Open Subtitles | ودعنى اخُمن، وسترون إن كان إمكانه كسر شفرة أو إثنتين لنا؟ |
Sonra kontrol etmeye geleceğim. Bir iki şişe havaya karışmış mı diye bakacağım. | Open Subtitles | سأتفقّد الصناديق لاحقًا، لأتأكّد بأنّهم لا ينقصواْ قنّينةً أو إثنتين. |
Eğer armut dibine düşüyorsa, bizim Kaptan da Bir iki Amerikan denizaltısından sıyrılır. | Open Subtitles | لو لم تسقط الجوزة بعيدا عن الشجرة فلا بد أن يكون قبطاننا قادرا على تضليل غواصة أمريكية أو إثنتين |
Emin değilim, bir ya da iki tane hız kamerası oluşturmuş olabilirim ışık gördüm de ben biraz. | Open Subtitles | لستُ متأكداً ولكني ربما قد التقطت لي كاميرا السرعة صورةً أو إثنتين. لقد رأيتُ بعضَ الومضات. |
Olmak zorunda -- finansallarınız olmadan yatırımcı sunumu yapamazsınız. Üç, yani, bir ya da iki yıl öncesi | TED | ويجب أن يكون لديك -- لا يمكنك القيام بعرض ترويجي للحصول على التمويل بدون أن تعرض لي الجوانب المالية. أريد أن أعرف ثلاثة و -- سنة أو إثنتين مضت. |
Belki de bunlardan sonra Herkül'ün anlatacak bir ya da iki hikayesi vardır. | Open Subtitles | إذاً, ربما (هرقل) عنده رواية أو إثنتين بعد كل ذاك |
- Evet. Bir ya da iki kez. | Open Subtitles | أجل، مرة أو إثنتين |
Bir, hatta iki hayatı da kurtarabilirdi. | Open Subtitles | ربما كان حافظ على حياة أو إثنتين |