April, her şey siyah ve beyaz olmak zorunda değil. | Open Subtitles | آبريل، ليس على كل الأشياء أن تكون سوداء أو بيضاء |
Hayatta sadece siyah ve beyaz yoktur. | Open Subtitles | أعرف أن الأشياء ليست أبدا سوداء أو بيضاء |
Peki, sen onları, dar ve beyaz donun içine tıkarak, onlara hiç de iyilik yapmıyorsun, gerçi onlar ne dar ne de beyaz. | Open Subtitles | أنت لا تساعدهم بحشرهم في تلك الملابس الضيقة البيضاء والتي ليست ضيقة أو بيضاء |
Bu tür şeyleri sırf siyah ya da beyaz diye niteleyemezsin. | Open Subtitles | هذه الأشياء ليست سوداء أو بيضاء |
"Esmer ya da beyaz olması umrumda değil." | Open Subtitles | لا أهتم إذا كانت سوداء أو بيضاء |
İşler her zaman siyah ve beyaz değil. | Open Subtitles | الأمور ليست دائماً سوداء أو بيضاء |