Ne zaman istersen, zincir, nozh ya da britvayla dövüşelim. | Open Subtitles | لنصفى الأمر بالجنازير أو المدى أو الأمواس فى أى وقت |
İsteyen dalmaktan vazgeçebilir. Ne zaman,ne nedenle olursa olsun Tamam mı? | Open Subtitles | أى أحداً يستطيع عدم الغوص فى أى وقت وتحت أى ظرف |
Ve bir şekilde birşeyi Her zaman bilmiyor olmamıza rağmen, o şeyi arzularız, | TED | و نشتاق لشئ واحد حتو و لو منا نوعا ما لا نعرف فى أى وقت تحديدا. |
- Futbol sahasındayken! - Her zaman, her yerde! | Open Subtitles | فى ملعب كرة القدم فى أى وقت و فى أى مكان |
Sana her zamankinden yakın hissediyorum. Ama hareketlerinin sonucu seni ilgilendirir. | Open Subtitles | أشعر بالقرب منك من أى وقت مضى و لكن العاقبة عليك |
her an birisinin kendi yerini alabileceği bir saray devrimi için tetikte olmalılar. | Open Subtitles | يجب أن يكُنّ مُستعدّات للثورة التى قد تندلِع فى أى وقت فى القصر. |
Ne zaman ona göz kulak olmamı isterseniz onun için ne lazımsa buradayım. | Open Subtitles | أى وقت تريدون منى مراقبتها أو أحتجتم أى شئ منى , فأنا هنا |
Ne zaman Washington'a yolunuz düşerse, Beyaz Saray'a beni görmeye gelin. | Open Subtitles | , وفى أى وقت تكون فى واشنطن . مرّ علىّ فى البيت الأبيض |
İtiraz istemiyorum, Howard. Ne zaman istersen ödeyebilirsin. | Open Subtitles | الأن، لا ترفض، هوارد يمكنك أن ترده لى فى أى وقت |
Hipodromun yolunu altı farklı yerden hesaplamıştı... ve tam olarak Ne zaman nerede olması gerektiğini biliyordu. | Open Subtitles | لقد قام بهذه القيادة للحلبة ستة مرات كان يعرف بالضبط أين يجب أن يكون فى أى وقت |
Herkese söylüyorum. Onunla karşılıksız her yerde ve Her zaman dövüşürüm. | Open Subtitles | أنا أخبرك هنا أمام الجميع أنا سأقاتله فى أى وقت وأى مكان بدون مقابل |
Gece gündüz Her zaman gelir. | Open Subtitles | فيمكنه العودة لرؤيتك فى أى وقت ليلاً او نهاراً |
Hey, o işi Her zaman yapabiliriz. O işi yapmaktan bıktım. Varız. | Open Subtitles | نحن يمكن أن نفعل ذلك فى أى وقت أنا متعب من عمل ذلك الشئ |
Bir şeye ihtiyacınız olursa herhangi bir şeye bu birkaç hafta ya da ay için değil, Her zaman. | Open Subtitles | إذا احتجتِ أى شىء أى شىء أستطيع فعله لكِ وأنا لا أقصد فى الأسابيع القادمة أو فى الشهور القادمة , أنا أقصد فى أى وقت |
Şu an her zamankinden daha büyük acılar içindesin, biliyorum | Open Subtitles | أعرف أنك تشعرين بالألم الآن أكثر من أى وقت آخر |
Ama bir şekilde bu yüzden kendimi her zamankinden daha zayıf hissediyorum. | Open Subtitles | و لكن هذا بطريقة ما يشعرنى بالضعف أكثر من أى وقت آخر |
Fakat gözlerinizi Dagur için dört açın. her an ortaya çıkabilir. | Open Subtitles | لكن إبقوا أعينكم مفتوحه لـ داجر فقد يأتى فى أى وقت |
Deli gibi iş yaptığım işyerimden şehrin diğer ucuna her gün her an yapabileceğim bir şey yapmam için gitmemi mi istiyorsun? | Open Subtitles | إذاً انت تريدنى أن أترك العمل فى ساعاته المزدحمة للذهاب لمنتصف المدينة لأفعل شئ يمكننى أن افعله فى أى وقت وأى مكان؟ |
herhangi bir zamanda herhangi bir yerde oluşun neyi değiştirdi ya da birşeyi değiştirdi mi? | Open Subtitles | ما الفرق أن تكون هناك فى أى وقت لعمل أى شيء أو لو أحدثت أى اختلاف على الاطلاق فى الواقع |
Breena, saat kaçta görüşmek istediklerini öğren ve şevkle orada oluruz. | Open Subtitles | فى أى وقت يرغبون فى مقابلتنا وسنكون متواجدون هناك مرتديين الأجراس |
O iyileşene kadar istediğin zaman bize akşam yemeğine gelebilirsin, tamam mı? | Open Subtitles | حين يتحسن , يمكنك حضور العشاء هنا فى أى وقت , إتفقنا؟ |
Peki ben burada kalsam, siz beni istediğiniz zaman ziyarete gelseniz nasıl olur? | Open Subtitles | ماذا لو أنتما ذهبتم وتركتونى هنا؟ بإمكانك أن تأتى لكى تزوينى فى أى وقت |