Memur Moore, notunuz bildirilecek. | Open Subtitles | شكراً لكي أيتها الضابطة مور,سيُعلمونك بدرجاتك |
Anlaşıldı gidiyorum. Aferin, Memur. | Open Subtitles | ـ تلقيت هذا، أنا في طريقي ـ أحسنتِ صنعاً، أيتها الضابطة |
Memur Moore, en büyük ağır suç tutuklamanı anlat. | Open Subtitles | حسناً,أيتها الضابطة مور ربما يمكنكي ....... اخبارنا هنا .عن أهم اعتقال قمتي به بسبب جريمة... |
Olaylar sırasında burada olmadığımı biliyorum Subay Teague. | Open Subtitles | ، أيتها الضابطة تيج أعلم أننى لم أكُن فى الموقف الفعلى |
Teşekkürler Memure hanım. Böyle söylemeniz incelik. | Open Subtitles | شكراً , أيتها الضابطة هذا لطف منكِ أن تقولي هذا |
- Sizce de şanslılar mı Memur Santiago? | Open Subtitles | هل هم محظوظين , أيتها الضابطة سانتيجو؟ |
- Bu konu sizi ilgilendirmiyor Memur Santiago. | Open Subtitles | هذا لايعنينى , أيتها الضابطة سانتيجو |
Bugünü ilk günüm olduğunun farkındayım Memur Duquesne. | Open Subtitles | أيتها الضابطة "دوكيه" أعرف أن هذا يومي الأول |
- İşte polis böyle olur, aferin Memur Crane. | Open Subtitles | -أحسنتِ في عملك كشرطية أيتها الضابطة "كرين " |
İyi çalıştın Memur Yoon. | Open Subtitles | أنتى عملتى بجد أيتها الضابطة يون |
Merhaba Memur bey hanım. Bir sorun mu var? | Open Subtitles | أهلا أيتها الضابطة , هل هناك مشكلة ؟ |
Bizimle görüştüğünüz için teşekkürler, Memur Keating. | Open Subtitles | شكرا على مقابلتنا أيتها الضابطة كيتنغ |
Sakin olun, Memur Bey. Sakin. | Open Subtitles | على رسلكِ أيتها الضابطة على رسلكِ |
Memur hanım, sizi görmekten... | Open Subtitles | أيتها الضابطة ، نحن سُعداء للغاية |
Görüşürüz Memur Pofuduk. Yollarımızı ayırdığımıza çok üzülüyorum. | Open Subtitles | أراكِ لاحقاً، أيتها الضابطة الزغب. |
"Memur Burgess, resmi olarak polis güçleriniz ve görevleriniz elinizden alınmış olup bu departmanda açığa alınmış bulunmaktasınız silah taşıma yetkiniz yoktur eğer herhangi bir suç işlendiğini görürseniz 911'i aramak ve müdahale etmemek zorundasınız. | Open Subtitles | أيتها الضابطة "بورجس"، لقد تمّ تحريركِ رسمياً من سلطة الشرطة وواجباتها أثناء الانفصال من هذا القسم |
Buna inanmış olsaydınız, Subay David. Bu görüşmeyi sizin ofisinizde yapardık, benimkinde değil. | Open Subtitles | إذا كنتِ تصدقين ذلك أيتها الضابطة (دافيد) كنّا سنجتمع في مكتبكِ، وليس مكتبي |
Sizi uyarmalıyım Subay Teague. | Open Subtitles | أيتها الضابطة تيج ، يجب علىّ تحذيرك |
Subay Cortez! | Open Subtitles | أيتها الضابطة كورتيس |
İkimiz de hayatta kaldık Memure hanım asla müttefik olmayacağız, ama iş ortak çıkara dayandığında belki olabiliriz. | Open Subtitles | كلانا ناجين، أيتها الضابطة لن نصبح أبداً حلفاء ...لكن قد يحدث هذا من زمن لآخر إذا أردنا الشيء ذاته |
Çok teşekkür ederim, Memure hanım. | Open Subtitles | شكراً أيتها الضابطة |