Aynı fizik ve aynı iş mantığı büyük araçlar için de geçerlidir. | TED | المنطق الفيزيائي والتجاري نفسه ينطبق أيضاً على المركبات الكبيرة. |
Tabii ki, daha iyi olmaları için de ek destek alıyorlar. | TED | وبطبيعة الحال، فإنها تحصل أيضاً على دعم إضافي لتكون قادرة على إنجاز أداء أفضل في المستقبل. |
Dinin saflığı ile ilgili anlattıklarım aynı zamanda milliyetçilik ve ırkçılık için de geçerli. | TED | وهذه النقاط التي تدور حول النقاء الديني تنطبق أيضاً على القومية والعنصرية. |
Ancak bu çalışmalar aynı zamanda göstermiştir ki, iletişim ortak bir zemine dayanır. | TED | ولكن تكشف هذه الدراسات أيضاً على أن التواصل يعتمد على أسس ومفاهيم مشتركة. |
aynı zamanda insanların evine tuğla fırlatmaya da mı zorladık? | Open Subtitles | وهل أجبرناهم أيضاً على البدءً برمي الطوب على منازل الناس؟ |
Eğer prostat kanseri için doğruysa, göğüs kanseri için de neredeyse kesinlikle doğrudur. | TED | لذا, إذا كان هذا صحيحاً في سرطان البروستات, فهذا يكاد أن يكون منطبقاً أيضاً على سرطان الثدي أيضاً. |
Renk için doğru olan, karmaşık hareket algıları için de doğrudur. | TED | إن الحقيقة التي تنطبق على اللون تنطبق أيضاً على المفاهيم المعقدة لللحركة |
Onlara ulaşamadan önce ikisini aldı ve üçüncüsünü kurtarmak için de çok geç kaldım. | Open Subtitles | لقد أخذ إثنتين قبل أن أصل لهما, وكنت متأخراً أيضاً على الثالثة. |
Parazitler ve kanser için de minnettar olmuyoruz. | Open Subtitles | و لسنا شاكرين أيضاً على الطفيليات و السرطان |
Umarım bu düşünceli şövalye, Se Ra için de uygular bunu. | Open Subtitles | أتمنى أن تكون هذه الشهامة تطبق أيضاً على سيرا. |
Okudum, bradikardi için de hazır olmamı yazıyordu. | Open Subtitles | بلى قرأتها وهي تنص أيضاً على وجوب استعدادي لتباطؤ النبض |
Bu kuram, cezai davranışlar için de geçerli sayılabilir. | Open Subtitles | يمكن تطبيق هذه النظرية أيضاً على السلوك الإجرامي |
Bundan dolayı hazzın derinden geldiğini-- ve bunun sadece sanat gibi yüksek seviyeli hazlar için değil, aynı zamanda gizlenmiş özellikler konusundaki inançlarımız tarafından etkilenen apaçık görünümlü basit hazlarımız için de söz konusu | TED | ما أريد قوله ان السرور أمرٌ عميق جداً .. وهذا ليس صحيحاً فحسب فيما يخص المستويات الراقية منها مثل الفن ولكن الامر ينطبق أيضاً على ادنى انواع السرور والتي تتأثر بواسطة معتقداتنا و مكنوناتنا الداخلية |
Aynı şey bilgi için de geçerlidir. | TED | ذات الشيء ينطبق أيضاً على المعلومات |
Ve aynısı balık için de geçerli tabii ki. | TED | و طبعاً هذا ينطبق أيضاً على السمك |
Sohbet için de teşekkür ederim. | Open Subtitles | أشكركم أيضاً على الحديث الممتع. |
Aşağılık bir yalaka olmak için de çok kısa. | Open Subtitles | و هى قصيرة أيضاً على حياة الخادم التابع |
- Ve onun için de, sanırım. | Open Subtitles | - ولأجله أيضاً على ماأفترض ليبارك الإله بروحه - |
Böylece ne zaman bir anı oluşturulsa, o anı için aktif olan her bir hücre aynı zamanda bu anahtarı da kurmuş oldu. | TED | فكلما تتكون ذاكرة، أي خلايا فعّالة في هذه الذاكرة سوف تحتوي أيضاً على مفتاح التحكم هذا. |
Mars saati kafa karıştıran tek faktör değildi; aynı zamanda bunu konuşma dilimize de uyarlamamız gerekiyordu. | TED | ولم يكن الوقت في المريخ فقط هو المربك: احتجنا لأن نكون قادرين أيضاً على أن نحدّث بعضنا عنه. |