Merkezi soğutma ve ısıtma. İtalyan mermer zemin ve granit tezgah. | Open Subtitles | تكييف مركزي وتدفئة, أرضيات رخام أيطالي و , قواطع من الغرانيت. |
Kendisi girişimci, ama İtalyan olduğu için her yaptığı işi adım adım izliyorlar. | Open Subtitles | كما تعلمون, هو مقاول. لكن لأنه أيطالي, هم يستمرون بمضايقته لكل شيء يفعله. |
Yaşlı bir İtalyan ve çekici bir masa lambasıyla evli. | Open Subtitles | هو رجل أيطالي و متزوج من طاولة أيطالية جميلة |
Bu ev, ilginç çok ünlü bir İtalyan mimar tarafından yapılmış. | Open Subtitles | هذا المنزل بني من قبل معماري أيطالي مثير للأهتمام... مشهور جداً. |
Hayır. "Bu akşam Çin yemeği söyleyelim mi?" dediğinde benim "Belki" demem, sonra da İtalyan yemeği yememiz gibi. | Open Subtitles | لا، أنهُ مثلُ قولكَ "هل تريدين أن نطلب الطعام الصيني الليلة" و أنا أقولُ "ربما" ثم نطلب طعاماً أيطالي |
Yanında ufak Jack Russell köpeği olan yaşlı bir İtalyan adam vardı. | Open Subtitles | وكان هنالك ذلك الرجل، رجل أيطالي كبير مع كلبه الصغير |
İtalyan Amerikalı olmaktan utanıyor muyum yani? | Open Subtitles | أنني أشعر بالعار من كوني أمريكي - أيطالي ؟ |
Adını hatrlamıyorum. Bir Italyan filmiydi. Çok ilginçti. | Open Subtitles | أنا لا اتذكر الأسم كان فيلم أيطالي بارد |
Elleri kirlenmemiş bir İtalyan bulmalı ve bunun yaşanmasını sağlayan şehidi kutsamalıyız. | Open Subtitles | أن نجد أأمن زوج أيطالي تقع عليه أيدينا و نبارك ال----------- - الذي يجلب هذه النتيجة |
Dünya üzerindeki en az İtalyan olan şeyim. | Open Subtitles | أنا أكثر غير أيطالي على الأطلاق |
Şimdi iki İtalyan gibi, biraz pazarlık yapacağız. | Open Subtitles | الأن، سنتفاوض، إيطالي مقابل أيطالي آخر. |
Görünüşe göre her cesur İtalyan'ın görevi evde kalıp tagliatelli yapmak. | Open Subtitles | على ما يبدو أن واجب كل أيطالي شجاع هو البقاء بالمنزل وصنع "تالياتيلي". "اكلةإيطالية" |
Şey, İtalyan boşuna "dalyan"la kafiyeli değil. | Open Subtitles | حسناً، ايطالي ليس لـ "أيطالي" قافية مع "فحل" بدون سبب |
Son olarak da, Oliver Singen Mollusk, başka bir yaşlı İtalyan. | Open Subtitles | و أخيراً, (أوليفير ينجين مولسك) رجل أيطالي أخر |
- Sanırım İtalyan'dı. | Open Subtitles | ـ أجل، أظن ذلك، كان أيطالي |
- İngiliz ya da İtalyan mı? | Open Subtitles | أكل أنجليزي ولا أيطالي ؟ |
- Biriyle tanıştım. Genç bir İtalyan. | Open Subtitles | لقد قابلت شاب أيطالي. |
O zaman kaçırma. New York'ta onun gibi başka bir İtalyan erkek daha yok. | Open Subtitles | إذاً، أحتفظي بهِ، لأن ليس هناك رجل أيطالي مثله في (نيويورك). |
İtalyan usülü akşam yemeği. | Open Subtitles | عشاء أيطالي |
- İtalyan yemeği mi? | Open Subtitles | أكل أيطالي ؟ |