İlk kasanın yerini söyle parayı alayım ve oğlunu bırakayım. | Open Subtitles | أخبرني أين مكان الخزنة الأولى سآخذ هذه الأموال وأترك ولدك |
Rahat bırak beni. Piyanonun yerini biliyorum. | Open Subtitles | إترُكينى و شأنى أنا أعلم أين مكان البيانو |
Bayan Patty'nin yerini bana göstermelisin belki de. | Open Subtitles | ربما بإستطاعتك أن تريني أين مكان الآنسة باتي |
- Hayır. Albayın paranın yerini söylemesi. | Open Subtitles | كلا, إن أخبرنا النقيب الصالح أين مكان المال |
Ve sonra cesetin yeri ile ilgili daha çok bilgi ver. | Open Subtitles | بعدها أخبريني مرة أخرى أين مكان تلك الجثة |
O zaman arabanın o an nerede olduğunu biliyoruz; fakat bundan daha iyisini yapmalıyız: Ne olacağını kestirmek zorundayız. | TED | حينها نعلم أين مكان السيارة في هذه اللحظة ، لكن يجب أن نفعل أفضل من ذلك: يجب أن نتبأ بما قد يحدث. |
Bize yerini söylersen sana altınların yerini söyleriz. | Open Subtitles | أخبرينا بالموقع، ونحنُ سوف نخبركِ أين مكان الذهب. |
Dosdoğru gitti. Odanın yerini biliyordu. | Open Subtitles | لقد جاء مباشرة إلى هنا لقد كان يعرف أين مكان الغرفة |
-Bugün burada senden ne istediğimizin farkındasın. -Eğer hücrelerin yerini bilseydim, size söylerdim di mi? | Open Subtitles | أنتِ تعلمين لماذا طلبناكِ هُنا اليوم إذا علمت أين مكان الخلايا ألا تعتقد أننى كُنت لأخبركَ ؟ |
Paraların yerini ya da para basma mekanını söylemeyecek misin? | Open Subtitles | ألن تخبرينا أين مكان طباعه العمله أو أين تخزنيين هذه العملات |
Sen ilk kasanın yerini söyle ben de parayı alıp oğlunu bırakayım. | Open Subtitles | أخبرني أين مكان الخزنة الأولى سآخذ هذه الأموال وأترك ولدك |
Umarım her şeyin yerini hatırlayabilirim. | Open Subtitles | حسناً أتمنى أن أستطيع أن أتذكر أين مكان كل شيء |
Meclis üyesinin yerini yalnızca basın sekreteri bilir? | Open Subtitles | إذا هناك أحد يعرف أين مكان عضو الكونغرس فسيكون المتحدث الرسمي له |
Siz bu düşük eğitim kurumunda saklanan ve saklanamayan her kirli çamaşırı biliyorsunuz o yüzden o rehberin yerini bildiğinizi biliyorum. | Open Subtitles | أنتما تعلمان أين تُدفن الاجساد وأين تحيا الجثث في هذه المؤسسة للتعليم الدنيء لذا أعلم أنكما تعلمان أين مكان دليل الهاتف. |
Bize rehberin yerini gösteremez misiniz? | Open Subtitles | هل يمكنكما رجاءاً أن تريانا أين مكان دليل الهاتف؟ |
Joe'nun gemisinin yerini biliyorsunuz ama oraya varmadan çoktan gitmiş olur. | Open Subtitles | أنت تعلم أين مكان السفينة المفقودة, ولكنها ستذهب بعيداً خلال الوقت الذي نصل أليها, خذني إليه |
Bak, Cody'yi yakaladım. Artık yerini biliyorum. | Open Subtitles | اسمع عثرت على كودي أين مكان المصنع |
-Saçmalama canım. Her şeyin yerini biliyorum. | Open Subtitles | كلا عزيزتي أعرف أين مكان كل شيء |
Adamı buraya getirip paranın yerini öğrenmek için ona işkence yaptılar. | Open Subtitles | لقد أختطفوا هذا الرجل وعذبوه ليعترف لهم عن أين مكان النقود - صحيح - |
Haydi, sana sesin geldiği yeri göstereyim. | Open Subtitles | فقط تعال , وسوف أريك من أين مكان الضوضاء قادمة |
Orası büyük bir depolama yeri. Neyin nerede olduğunu bilmiyorum. | Open Subtitles | حسناً ، إنها وحدة تخزين ضخمة ، لا أعلن أين مكان ما أبحث عنه |
Dalağım nerede bilmiyorum, ama bir yerlerde. | TED | لا أدري أين مكان طحالي، ولكنه في مكانٍ ما. |